Yaşanan depremlerin acısını çektikleri fotoğraf ve kısa filimle anlatacaklar

Türkiye’de gerçekleşen ve bölgesel ölçekte kalan önceki afetlerden farklı olarak Kahramanmaraş depremi; ölçeği, yıkıcı etkisinin genişliği ve yoğun iç göçe sebebiyet vermesi nedeniyle tüm yurdu etkiledi. Etkileri tüm Türkiye’ye yayılan büyük felaketi unutmamak, unutturmamak, deprem gerçeği ile ilgili bilinç oluşturmak ve sanatsal bakış açısıyla algının farkındalığını perçinlemek adına '11 Boş Çerçeve' adlı fotoğraf projesinin hayata geçirilmesine karar verdiklerini belirten Fotoğraf Sanatçısı Ömer Öner ve ekibi, yapacakları çalışmayı aynı zamanda bir kısa filme çevirecekler.

Sanatın; bütünleyici, kalıcı, özgün, estetik unsurlarının yanı sıra toplumsal kaygıları dile getiren vurucu özelliklerinin kullanılarak ortaya çıkarılmak istenen 11 fotoğraf karelik eser; yıkımın en çok yaşandığı Hatay bölgesinde fotoğraflanacaktır diyen Ömer Öner, kurgusal olarak planlanan fotoğraflar, afetten etkilenen 11 şehri temsilen 11 boş çerçeveden oluşacağını ifade etti.

Çerçevelerin, afet döneminde kefensiz gömülen afetzedelere ithafen beyaz renkte olacağını söyleyen Öner, her çerçevenin ortasına bir mum yakılacağını, mumların enkaz altında karanlıkta kalan afetzedelere ve onları enkaz başında bekleyen yakınlarına ithaf edildiğini anımsattı.

Depremin ilk gününden Muğla'nın Fethiye ilçesinden gelerek afetzedelere yardım ettiklerini bugünden sonra sanatsal olarak depremin yıkıcı yanını anlatmaya çalışacaklarının altını çizen Öner şunları söyledi:

"Fethiye'den geliyorum Hatay'a. Fethiye Mahalle Afet Gönüllüleri ile birlikte depremin ikinci gününden itibaren FETA Vakfı'nda afetzedeler için neler yapabiliriz diye toplandık. Yaklaşık 40 gün hem Fethiye'den deprem bölgesine bir şeyler göndermeye çalıştık hem de Hatay'dan Fethiye'ye gelen afetzedelere elimizden geldiğince destek olmaya çalıştık. Kaymakamlık, Kızılay, AFAD ve diğer tüm sivil kuruluşlara destek amaçlı çalışma yaptık."

Öner, "Bu süreçte buraya gelemedik çünkü orada yoğun olarak çalışıyorduk. Bir yandan fotoğraf ile ilgili ne yapabiliriz dedik, bir yandan sıklıkla fotoğraflar görüyoruz bölgede dram ve trajedi içeren fotoğraflar, hakikaten çok üzücü. Aynı zamanda gerçek işler bunlar. Ama diğer taraftan sanatla bu depremi nasıl sembolize ederiz onu açıkçası biraz düşündüm. Şuradan yola çıktım, duvarı yıkılan eve ne götüremezsiniz, ne götürseniz abes olur? Çerçeve götüremezsiniz değil mi, çerçeve götürseniz abes olur. 11 boş çerçeveyi içeren bir fotoğraf için buraya geldik. Bir kare fotoğraf çekeceğiz. 11 olmasının sebebi 11 tane ile ithafen. Boş olmasının sebebi depremde hayatını kaybeden ve tümü ile kaybolan insanlara atfen. Beyaz olması kefensiz gömülen insanlara ithaf edilecek. Ve her birinin ortasında bir mum yakacağız. O mumlarda karanlıklarda kurtarılmayı bekleyen insanlara ithaf edilecek." şeklinde konuştu.

Belirledikleri projeleri için Hatay'ın Antakya ilçesini seçtiklerini belirten Öner, "Ve bir arka plan gerekiyordu bize Hatay bu kentler içinde en çok hasar görmüş kentti. Hal böyleyken Hatay'a gelelim dedik ve Hatay'da bir arka plan bulalım dedik. Birkaç yer bulduk ama en doğru yer bura diye karar verdik çünkü bura Hatay'ın kalbi, merkezi. Hayat'a her gelenin yolu mutlaka buraya düşüyor. Dolayısıyla bu sokakların, caddelerin çok anısı var. Ayrıca bütün dinlerde hem bizim (Müslümanlık) dinimizde hem Musevilikte ve hem Hristiyanlıkta bu bölgede çeşitli ibadethaneler var. Haliyle bura oldukça zengin bir yer kültür anlamında. Dolayısıyla şu derinliği kullanarak 11 tane boş çerçeveyi havada asılı tutup fotoğraflarını çekeceğiz. Nasıl bir fotoğraf olduğunu henüz bizde bilmiyoruz. Hayalimizde çok güzel bir kare var. Umarım gerçekleştiririz çerçeveyi asacağımız standımız. Ve finalize edeceğiz bunu da '11 Boş Çerçeve' adlı kısa filimle filim haline getiriyoruz." diye konuştu. (İLKHA)