Ramazan ayının manevi atmosferine girdiğimiz bu günlerde, Müslümanlar Ramazan ayını nasıl değerlendirmeleri gerektiğini merak ediyor. Ramazan ayının bir fırsat olduğuna değinen İTTİHADUL ULEMA Genel Sekreteri Molla Muhammed Özer, Allah'ın (Celle Celaluhu) bu ayın her gecesinde bir grup insanı affettiğini dile getirdi.
Orucun bütün semavi dinlerde farz kılındığını hatırlatan Özer, "Allah (Celle Celaluhu) Kur'an-ı Kerim'de oruçla ilgili ayet-i kerimede şöyle buyuruyor: 'Ey iman edenler, sizden öncekilere oruç farz kılındığı gibi size de farz kılınmıştır. Umulur ki korunursunuz. Günahlardan, fuhuştan, fahşiyattan, münkerattan kendinizi muhafaza edersiniz, korursunuz.' Bu ayetten anlaşılıyor ki Allah (Celle Celaluhu) geçmiş ümmetlere de orucu farz kılmıştır. Bütün semavi dinlerdeki ehli tevhit, Allah'a (Celle Celaluhu) inanan toplumlar orucu tutmuştur. Geçmişten gelen bir mirastır. Bununla birlikte İslam ümmetine oruç şekli 30 gün yani bir ay farz kılınmıştır. Allah (Celle Celaluhu) orucu bizim için bir fırsat kılmıştır. Oruç ayıyla beraber Peygamber efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hadislerinde de mevcuttur ki insanlar bütün günahlardan tövbe ve istiğfarla kurtulabilir, temizlenebilir." ifadelerini kullandı.
Kur'an-ı Kerim'i mutlaka mukabele şeklinde, camilerde halkalara katılarak okumalıyız"
Müslümanların ihmal ettikleri Kur'an-ı Kerim'i Ramazan ayında mutlaka okumaları gerektiğini dile getiren Özer, "Peki oruçta hangi ibadetleri yapmalıyız. Allah'ın (Celle Celaluhu), Peygamber efendimize (Sallallahu Aleyhi Vesellem) emrettiği ibadet şeklini biz de yaparsak isabet etmiş ve orucun sevabından en üst seviyede istifade etmiş olacağız. Bu manada Peygamber fendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) oruç ayı girdiği gibi mutlaka Kur'an-ı Kerim'i mukabele şeklinde Cebrail (Aleyhisselam) ile okumuştur. Bu Peygamber efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bir sünnetidir. Demek ki Müslümanlar Ramazan ayında, ihmal ettiği, okuyamadığı, dünyevi meşakkatlerle unuttuğu Kur'an-ı Kerim'i mutlaka mukabele şeklinde, camilerde halkalara katılarak okumalıdır. Bununla beraber kaza namazı olan insanlar, bu ayda kazalarını kılmalı ve biraz daha artırmalıdır. Kazası yoksa teravih namazına katılıp nafile namazları, teravih namazlarını mutlaka yerine getirmelidir. Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) sünnetinde mevcuttur ki Peygamber efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) teravih namazı kılmıştır. Müslümanlar da bunu yaparsa elbette çok fazla sevap almakla beraber Ramazan'ın ikliminden istifade etmiş olacaktır." diye konuştu.
"İtikaf sünneti yerine getirilmelidir"
İtikaf sünnetinin imkanlar ölçüsünde yerine getirilmesi gerektiğini dile getiren Özer, "Nafileyle beraber mümkünse, özellikle Kadir Gecesi'nin içinde olduğu son günlerde camilerde itikafa girilmelidir. Bir Müslüman Peygamber efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bu sünnetini de yerine getirmelidir. İmkanları ölçüsünde bir şekilde camide vakit geçirip günahlarını, geçmişi düşünüp tövbe ve istiğfarı o şekilde artırsın. Malum tefekkür de bir ibadet şeklidir. İtikafa girdiğinde Kur'an okuyabilir, zikir çekebilir, tesbihat yapabilir." dedi.
"Müslümanlar zekâtın yanında infak ve sadakaya da ağırlık vermelidir"
İTTİHADUL ULEMA Genel Sekreteri Molla Muhammed Özer
Zekât ibadetinin Ramazan ayında yerine getirilmesinin halkımız arasında bir gelenek haline geldiğini belirten Özer, "Özellikle tüccarlar zekatlarını bu ayda veriyorlar. Özellikle bu sene depremler olduğu, mağduriyetler oluştuğu, seller ve afetler üst üste geldiği için Müslümanlar bu ayda zekâtın yanında infak ve sadakaya da ağırlık vermelidir. Fakir fukaraya bu manada sahip çıkmalıdır. Bizler ilk önce malımızdan verebilmeliyiz. İnsanın Allah'ı sevmesinin nişanesi malını Allah yolunda infak ve sadakayla harcamasıdır." şeklinde konuştu.
"Yıl boyu kirlettiğimiz defterimizi tertemiz hale getirebiliriz. Bunun ilacı tövbedir"
Allah, (Celle Celaluhu) bu ayın her gecesinde bir grup insanı affettiğini anımsatan Özer, "Allah (Celle Celaluhu) tövbe ve istiğfar eden insanları affeder. Yıl boyu kirlettiğimiz defterimizi tertemiz hale getirebiliriz. Bunun ilacı tövbedir. İnsanlar bu ayda mutlaka Allah'a (Celle Celaluhu) yönelip, geçmiş günahlardan kurtulmalı, tövbe etmelidir. Bayramla beraber hakikaten bayram etmelidir." diye belirtti.
"Dua mümin için en önemli amellerden bir tanesidir"
Müslümanların duayı ihmal etmemeleri gerektiğini vurgulayan Özer, şunları söyledi:
"Müslümanlar, Ramazan ayında mutlaka dua etmelidir. Kendine, topluma, Müslümanlara; İslam ümmetinin sorunlarının halledilmesi, bütün afet, bela ve musibetlerin üzerimizden defi için dua etmelidir. Dua mümin için Allah'a (Celle Celaluhu) sığınacağı en önemli amellerden bir tanesidir. Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor ki: 'Beni çağırın ben size icabet edeyim. Benden isteyin ben size vereyim.' Ramazan'da zaten şeytanlar bağlanmış, zincire vurulmuştur. Onun için mutlaka günahlardan, haramlardan tamamıyla uzak durmalıyız. Yeni bir hayat, yeni bir bakış, bayramla beraber tertemiz bir sayfa açmalıyız. Rabbim, Ramazan'ı bütün Müslümanlara mübarek kılsın." (İLKHA)