Aktif yaşamın sağlıklı bireyler kadar kronik akciğer hastaları için de önemli olduğunu aktaran TÜSAD Solunum Rehabilitasyonu Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Gazi Gülbaş, "Ülkemizde son derece az olan pulmoner rehabilitasyon ünitelerinin sayısının ve donanımının artırılması ve bu alandaki nitelikli sağlık profesyonellerinin iş birliği yapması gerekmektedir" dedi.
Kronik akciğer sağlığı açısından büyük önem taşıyan pulmoner rehabilitasyon konusunda farkındalık büyük önem taşıyor. Bu nedenle hem sağlık çalışanlarının hem de toplumun bilgilendirilmesi, farkındalığın artırılması ve güncel gelişmelerin paylaşılması amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından 12-18 Mart tarihlerini kapsayan dönemi "Pulmoner Rehabilitasyon Haftası" olarak ilan etmiş durumda. Bu hafta nedeniyle bir açıklama yapan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), farkındalık çalışmalarının altyapı ile desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Hastaların teşvik edilmesi gerekiyor
TÜSAD Solunum Rehabilitasyonu Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Gazi Gülbaş, sağlıklı bireylere aktif yaşam sürmesi için düzenli yürüyüş ve spor yapılmasını önerdiklerini hatırlatarak, "Kronik solunum hastalığı tanısı alan bireylerin ise daha aktif ve kaliteli bir yaşam sürebilmeleri adına pulmoner rehabilitasyon programlarına katılımlarının teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyoruz" dedi. Ancak ülkemizde bu alanda hizmet veren ünitelerin yetersiz olduğunu vurgulayan Gülbaş, sorunun çözümü için şu önerileri sıraladı: "Ülkemizde son derece az olan solunum rehabilitasyonu ünitelerinin sayısı ve donanımı artırılmalı. Bu alandaki nitelikli sağlık profesyonellerinin sayısı artırılmalı, ayrıca bu çalışanlarla iş birliği yapılmalı. Bunlar başarıldığı takdirde daha fazla sayıda hastaya ihtiyaç duydukları pulmoner rehabilitasyon hizmetleri sunulabilir. Günümüzde gelişen teknolojinin de desteği ile sanal ortamda eşzamanlı olarak yer ve mekândan bağımsız şekilde de bu hizmetin sunulması da yaygınlaşması adına bir avantaj sağlıyor."
Solunum rehabilitasyonunu "hastaya göre bireyselleştirilmiş egzersiz programı ve hastanın gözlemlenmesiyle oluşturulan bir tedavi" olarak özetleyen Gülbaş, şu bilgileri verdi: "KOAH, astım, bronşiektazi gibi tıkayıcı akciğer hastalıkları başta olmak üzere akciğer kanseri gibi nedenlerle yapılan operasyonların öncesinde ve sonrasında, ayrıca COVID-19 nedeniyle uzun süre yoğun bakımda kalan hastaların iyileşme süreci ile obeziteye bağlı rahatsızlıkların tedavisinde faydası ve etkisi kanıtlanmış bir yöntem. Akciğer kanseri gibi nedenlerle yapılan akciğer ameliyatları ya da akciğer nakilleri öncesinde ve sonrasında uygulanan solunum rehabilitasyonu da hem ameliyatların başarısını artırıyor hem de olası istenmeyen durumları ve yan etkileri azaltıyor."
Gülbaş, tüm bunların yanı sıra solunum rehabilitasyonu sayesinde tedavi maliyetlerinin ve sağlık harcamaların azaltılmasının mümkün olduğunu da belirtti.
Fiziksel ve ruhsal iyileşmeye destek
TÜSAD Solunum Rehabilitasyonu Çalışma Grubu Yürütme Kurulu üyeleri Dr. Buket Akıncı ve Dr. Melih Zeren ise şu bilgileri verdi: "Uygun ilaç tedavisine rağmen egzersiz kapasitesinde azalma yaşayan ve yaşam kalitesi düşen kronik akciğer hastası bireylerin fiziksel ve ruhsal durumlarını iyileştirme konusunda solunum rehabilitasyonundan destek alınır. Kronik solunum hastalığı olan bireylerin günlük yaşam aktivitelerindeki kısıtlılığın azaltılması, ayrıca fonksiyonel kapasitenin mümkün olan en yüksek seviyeye çıkartılarak bireyin kendine yeter hale getirilmesi ve bağımsızlaştırılması konusunda bu yaklaşımdan yararlanıyoruz. Solunum rehabilitasyonu, temelinde hastanın değerlendirilmesinden sonra planlanan bireyselleştirilmiş bir egzersiz programı ve hasta eğitimini içeren ve çeşitli sağlık profesyonellerinin iş birliği ile sunulan bir tedavi yaklaşımı bütünü. Beslenme yönetimi, psikososyal destek ve olumlu ve kalıcı davranış değişikliklerini amaçlayan eğitim bileşenleri de bu tedavinin parçası." (İLKHA)