HÜDA PAR: MİLLETİMİZİN HİZMETKARIYIZ!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı sonrası partilerine yönelik şer güçlerin saldırı ve karalamalarına ilişkin konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Başından beri söylüyoruz, ümmetin çıkarları, milletin çıkarları bir yerde dururken, biz kendi çıkarlarımızı öncelemedik, öncelemeyeceğiz. Umumi olarak milletin menfaatinin nerede olduğuna bakarız. Milletin menfaati neredeyse biz orada konumlanırız, ona göre bir pozisyon alırız ve o şekilde hareket ederiz. Bizim yaptığımız budur.” ifadelerini kullandı. Yapıcıoğlu, partilerine yönelik şer güçlerin iftiralarının tutmayacağını ve kınayıcının kınamasından korkmadan yollarına devam edeceklerini belirtti.

Ekleme: 16.03.2023 06:00:00 / Güncelleme: 16.03.2023 06:01:02 / Güncel
Destek için 

İslam’ı referans alarak siyaset arenasına çıkan HÜDA PAR, kurulduğu günden bugüne ümmetin menfaatlerini önceleyen siyaset anlayışını sürdürmeye devam ediyor. Son olarak 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alan HÜDA PAR’a yurtiçinden ve dışarıdan yoğun saldırılar gerçekleştiriliyor. İftira, yalan ve çarpıtmalarla HÜDA PAR’ı hedef alan güruh halkın HÜDA PAR’a olan teveccühünü kırmaya çalışıyor. Ancak tüm karalama kampanyalarına ve kaos simsarlarının çalışmalarına rağmen HÜDA PAR güneşinin etkisi tüm ülkede yayılmaya devam ediyor. Son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin katıldığı TV programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “2012 yılında partimizi kurduğumuzdan bu yana gündeme gelmediğimiz kadar son bir hafta içerisinde gündeme geldik. Söylemlerin çoğunluğu partimizin programını bile okumadan söylenen sözlerden oluşuyor. Oyunu kuranlar oyunu bozduğumuzun farkında. Bu yüzden bunlarla zaman kaybetmek istemiyoruz.” şeklinde konuştu. 

MİLLET DÜŞMANLARI BİZE SALDIRIYORSA DOĞRU YOLDAYIZ

PKK ve FETÖ ağzıyla partilerine yönelik saldırılar olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, HÜDA PAR'ın ne dediği parti programında belli. Programın yazılım sürecinde memlekette çok konuşulan meselelerden bir tanesi Kürt meselesiydi ve biz buna geniş bir kısım ayırdık. Birileri ısrarla HÜDA PAR bölücüdür, özerklik istiyor diye yaygara koparıyor. Bunu söyleyen sıradan insanlar değil. Biz amaçlarını biliyoruz. Yaptıkları ahlaksız bir siyasettir.  HÜDA PAR'ın oy oranı onların iddia ettiği gibi değil. HÜDA PAR'ın desteğini açıklamasıyla dengeleri bozuldu, bu defa PKK ve FETÖ'nün ağzıyla saldırmaya başladılar. Siyasi partiler arasında diyalog kanalları açık olmalıdır. Biz daha önce Millet İttifakı içerisinde yer alan partilerin çoğuyla görüştük. Bu görüşmeler gayet doğal. Biz görüş alışverişinde bulunuruz, gaye hizmetin en iyisini ortaya koymaksa onların önerilerini de dinleriz. Görüştüğümüzde dostça davrananlardan bugün taban tabana zıt şeyler duyunca insan siyaset bu mudur diyor. Siyaset bu değil. Siyaset hizmet yarışı olmalıdır. Yarın öbür gün tekrar karşılaşacağız. Bu iftiralar tutmayacak. Biz kınayıcının kınamasından korkmayız. Saldırının olabileceğini tahmin ediyorduk ancak bu çapta olacağına ihtimal vermemiştik. Bu bize şunu gösteriyor; bu açıklamamız bu kadar gürültü koparmışsa o zaman çok doğru bir şey yapmışız.” şeklinde konuştu.

HÜDA PAR’A TEVECCÜH KAOSSEVERLERİ ÇILDIRTTI

HÜDA PAR’a yönelik teveccühün kaos severleri çıldırttığına dikkat çeken Yapıcıoğlu, “Ellerinden gelse HÜDA PAR'ı yok edecekler. 6-8 Ekim'de saldırıya uğradık, FETÖ'nün etkin olduğu dönemde tuzaklar hazırlandı. Bizi niye sevmiyorlar? İki yapının iradelerinin kendi ellerinde olduğuna inanmıyorum. Başkalarının hesabına çalışıyorlar. Sahiplerinin Ortadoğu üzerinde ciddi hesapları var. Onlardan biri Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgeyi Endülüsleştirmek istiyor. İslamsızlaştırmak ve istikrarsızlaştırmak istiyor. Küresel çapta bir oyundan bahsediyoruz. HÜDA PAR'ın takındığı tavır onların bu hesaplarını bozuyor. Biz oyunu bozduğumuz için onların kimyaları bozuluyor. Bölgemizin ikinci bir Endülüs olmasına asla izin vermeyeceğiz. Herhangi bir kavme mensup insanların herhangi bir konuda basmakalıp bir şekilde düşündükleri, hareket ettikleri görülmüş müdür? Kürtler mevcut bütün partilere oy verebilirler. Belli bir partiye yönelen bir topluluktan bahsetmiyoruz. Ama birileri ısrarla sadece bir örgütü, bir kesimi bütün Kürtlerin temsilcisi olarak pazarlamaya çalışıyor. Büyük planın bir parçası olarak bunu yapmaya çalışıyorlar. Komünist bir örgüte kapitalizmin lideri uçaklar dolusu silah gönderiyor? Neden? Olay çok derin. Bunların farkında olduğumuz için rahatsızlık veriyoruz.” dedi.

ONLARIN İKTİDARA GELMEMESİ İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPARIM

“2018 seçimlerinde sayın cumhurbaşkanına destek verdik ve karşılığında da hiçbir talepte bulunmadık.” diye konuşan Yapıcıoğlu, “AK Partiyle görüşmelerimiz devam ediyor. Olumlu sonuçlanacak diye bir beklentimiz var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde mevcut adaylar içerisinde değerlendirildiğinde coğrafyanın içinde bulunduğu durum bizi böyle davranmaya zorluyor. İktidara geldiklerinde parlamenter sisteme geçeceğini söyleyen bir ittifak var. Anayasa değişikliği yapıp yapamayacakları belli değil. CHP zihniyetinin bu memlekete neler getirebileceğini biliyoruz. Küresel ölçekte oyun kuranların ya da oyunu yönlendirenlerin politikaları doğrultusunda adım atacaklarını söyleyenler bir tarafta varken, biz iki sandalye hesabıyla hareket edemezdik, etmemeliyiz. Bundan sonra da böyle hareket etmeyeceğiz. Başından beri söylüyoruz, ümmetin çıkarları, milletin çıkarları bir yerde dururken, biz kendi çıkarlarımızı öncelemedik öncelemeyeceğiz. Umumi olarak milletin menfaatinin nerede olduğuna bakarız. Milletin menfaati neredeyse biz orada konumlanırız ve orada ona göre bir pozisyon alırız ve o şekilde hareket ederiz. Bizim yaptığımız budur.  Biz önce ilkeler konusunda anlaşırız. Kendimiz olarak, kendimiz kalarak bir ittifak teklifi geldiği için şu anda görüşüyoruz. Biz bu ittifakın içerisinde yer alacaksak biz kaç sandalye alacağımızdan ziyade ittifak için maksimum sayı maksimum verim nasıl elde edilir buna odaklanacağız. Bazı şeyler pazarlıkların üzerindedir. Birileri benim inancıma hakaret ediyorsa buna sessiz mi kalacağız? Birileri her türlü cinsi sapıklığa anayasal güvence vaat ediyorsa, aileyi hedef alan sözleşmeleri yeniden yürürlüğe koyacağını söylüyorsa ben de onun iktidara gelmemesi için elimden geleni yaparım.” dedi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YÜRÜRLÜĞE GİRDİKTEN SONRA KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTTI

İstanbul sözleşmesine ilişkin de konuşan Yapıcıoğlu, “Kadınlarımızı koruyalım ama bunun yolu aile kurumuna zarar vermek değil. Biz bunu kendi kanunlarımızla kendi örfümüzle yapabiliriz. İstatistikler gösteriyor ki İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girdikten sonra kadına yönelik şiddet azalmadı, arttı.” ifadelerini kullandı.

MUHALEFET KAZANIRSA TÜRKİYE KENDİNİ UKRAYNA SAVAŞININ BİR PARÇASI OLARAK BULABİLİR

Muhalefetin kazanma olasılığına karşı yaşanabilecek gelişmelere dikkat çeken Yapıcıoğlu son olarak şöyle konuştu; “Hem dış politika hem ekonomi açısından Brüksel, Londra, Washington merkezli politikalar yürütecekleri görünüyor. Koro halinde faizi yükselteceklerini söylüyorlar desek abartmış olmayız. Sayın cumhurbaşkanının kullandığı bir cümle var; faiz sebep enflasyon sonuçtur. Biz diyoruz ki faiz enflasyon, işsizlik doğurur. Gelir dağılımındaki dengesizliği büyütür. İktisadi hastalığın temelinde faiz vardır. Mümkünse temelli kurtulmak lazım. Değilse mümkün olduğu kadar indirmek gereklidir. Muhalefetin ekonomi politikaları şu anda yürütülen ekonomik politikalardan daha geriye götürecektir.  IMF sadece borç vermiyor. Ekonomiyi nasıl idare edeceğinizi oradan borç aldığınız parayı nereye harcayacağınızı kendisi kararlaştırıyor. Dostunuz değil. Kapitalizm elde biriken parayı satacak bir meta arar. Bu sistem böyle işliyor. Biz diyoruz ki denk bütçe yapmak zorunlu olsun.  Dış politikada batı merkezli bir politika bizi bugün içinde bulunduğumuz durumdan daha kötü bir duruma sürükleyecek. Muhalefet kazanırsa belki Türkiye kendini Ukrayna savaşının bir parçası olarak bulabilir. Libya'da ne işimiz var diye şikâyet ediliyor. Libya'yı Libyalılara bırakmayacaklar. Biz diyoruz ki eğer siz güçlü olursanız ve bu gücü haksızlıkları ve zulmü engellemek için kullanırsanız bu değerlidir. Türkiye'nin Libya'da olması doğrudur.  D-8 ile ilgili bir proje vardı. Adımlar ağırlaştı. İslam ülkelerinin aralarındaki sorunları diyalogla çözmesi ve birbirlerine destek olmaları konusunda Türkiye lokomotif olmalıdır.”

HÜDA-PAR'dan Perinçek'e 'çiçekli' yanıt:

PARTİMİZ TERÖR ÖRGÜTÜ OLSAYDI

ÇİÇEĞİ HAK ETMİŞ OLURDUK

HÜDA PAR 14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı adayı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğini duyurmasının ardından sosyal medya üzerinden linç, hakaret ve iftiraların odağı haline geldi. HÜDA PAR'a itham ve iftira atanlardan biri de Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek oldu. Bir dönem PKK ile kirli ilişkiler yürüten ve Abdullah Öcalan’a çiçek verdiği fotoğrafları basına yansıyan Perinçek, HÜDA PAR'ı örgütlerle ilişkilendirmeye kalktı. İftiralara cevap veren HÜDA PAR Sözcüsü Serkan Ramanlı, "Eğer gerçekten HÜDA PAR terör örgütü olsaydı partimizle ilgili hezeyanlarını ifade eden genel başkandan da (Doğu Perinçek) bir çiçeği hak etmiş olurduk." dedi.