Sağlığın, insan hayatının vazgeçilmez parçası olduğunu belirten Dursun, sağlığın aynı zamanda her toplumun zaruri ve asgari üretmek zorunda olduğu nitelikli bir hizmetin adı olduğunu belirtti.
Sağlık hizmetinin günümüzde kesintisiz ve yeni uygulamalarla birlikte üretilmeye devam edildiğini dile getiren Dursun, "Ülkemizin bugününü sağlamlaştıracak ve yarınlarının önünü açacak olan nitelikli sağlık hizmeti sunumu hepimizin ortak kaygısıdır. Böylesine mühim bir hizmetin üretimi ve sunumu aşamalarında canını dişine takarak çalışmalarını büyük bir fedakarlıkla sürdüren sağlık çalışanlarımızın elbette ki kendi sağlık ve hayatlarıyla ilgili kaygı ve üzüntülerini minimize etmemiz gerekmektedir." dedi.
Sağlık hizmeti üretenlerin sağlıksız olmasının düşünülemez olduğunu vurgulayan Dursun, "Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın yakın geçmişte Covid-19 ve devam eden depremler nedeniyle belli bölgelerimizde ortaya çıkan sağlık sorunlarına yönelik cansiperane duruşu ve mücadelesi devam etmektedir. Bahsi geçen ve daha nice yüksek verimli çalışmalar ve de özellikli hizmetler üreten sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın sorunları da gün be gün artmaktadır. Omuzlarına binen yük gün geçtikçe artmakta olan sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımız aynı oranda sosyal ve mali haklarında da iyileştirmeler beklemektedirler." diye konuştu.
Açıklamasının devamında Dursun, sağlık çalışanlarının talep ve isteklerini şöyle sıraladı:
"Yoğun ve uzun çalışma süreleri neticesinde yorgunluk, 24 saat kesintisiz sağlık hizmeti sunumundan kaynaklı tükenmişlik, çalışanların nöbet sayılarındaki artışa bağlı iş temposundaki yoğunluk ve beraberinde getirdiği ailevi ve mali sorunlar, ekonomik kayıpların krizler, enflasyon gibi şartlardan olumsuz etkilenmesi, adil bölüşüm ve gelir dağılımında sağlık çalışanlarının beklentilerinin karşılanamaması, çalışan anne kamu görevlileri için kreş, bakıcı ve esnek çalışma sistemlerinin oluşturulamamış olması, sağlık çalışanlarının barınma ve konut sorununa yönelik ülke genelinde sağlık evleri ve TOKİ idaresinde yapılabilecek sağlıkçı konutları projelerinin hayata geçirilememiş olunması, üretilen sağlık hizmetlerinden elde edilen gelirlerin adil bir döner sermaye sistemiyle dağıtılmaması,
Sözleşmeliden kadrolu statüye geçişlerde yaşanan hak kayıplarının önüne hala geçilmemiş olması, eriyen sağlık çalışanları maaşlarının gerçekçi ekonomik koşullar baz alınarak revize edilmemesi, iş yerlerindeki mobbing, giyim ve beslenme şartlarının bireysel sağlık açısından kötü durumda oluşu, sağlık personeli istihdamı ve sağlık tesisleri sayısındaki yetersizlikler nedeniyle gereksiz yükün çalışan sağlık personeline yüklenilmesi gibi sorun ve talepler hala mevcudiyetini korumakta olup bir an önce sağlık hizmeti sunumunda görev alan sağlıkçı ordumuza yönelik iyileştirmelerin yapılmasını talep ediyoruz."(İLKHA)