Haber Merkezi
Asrın felaketi deprem bile onları durduramadı. Depremin acıları henüz sıcaklığını korurken Millet İttifakı’nın yangından mal kaçırırcasına sürdürdüğü siyaset depremzedeleri yaraladı. Aylardır koltuk kavgasına dönüştürdükleri toplantılarını depreme ve onca yaşanan acıya rağmen sürdüren 6’lı masa sonunda adayını açıkladı. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun ev sahipliğindeki "Liderler Buluşması"na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katıldı. Temel Karamollaoğlu, 5 saat süren toplantının ardından Saadet Partisi Genel Merkezi önünde toplananlara hitaben yaptığı konuşmada, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu açıkladı. Milyonların etkilendiği deprem felaketi unutulmuşçasına şenlik havasında gerçekleştirilen ‘aday açıklama’ toplantısı kamuoyunun tepkisine neden oldu.
ASRIN FELAKETİ ONLARI DURDURMADI
On binlerce vatandaşımızın canına mal olan, milyonların da yerinden edildiği Kahramanmaraş merkezli depremler de Millet İttifakının rant siyasetine engel olmadı. Yaşanan onca acıya rağmen seçimlerin ertelenmemesi gerektiğini savunan Millet İttifakı bileşenleri hiçbir acıya aldırış etmeden seçim çalışmalarını sürdürdü. Deprem bölgesinde bir yanda acı ve gözyaşı hakimken öte yandan ittifak bileşenlerinin şenlik havasında aday açıklamaları bu kadar da olmaz dedirtti.
KURTLAR SOFRASINA ‘HALİL İBRAHİM SOFRASI’ DEDİ
Kılıçdaroğlu, aday olarak açıklandıktan sonra Saadet Partisi Genel Merkezi önünde toplananlara hitaben konuşma yaptı. Partilerin genel başkanlarına teşekkür eden Kılıçdaroğlu, Yunus Emre'nin "Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz" sözlerini hatırlattı, bu sözden aldıkları ilhamla Türkiye'nin bütün renklerini aynı sofrada buluşturmak için yola çıktıklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, koltuk ve çıkar ilişkilerine dayalı ortaklıklar sonucu kurtlar sofrasına dönen millet ittifakı toplantılarını ‘Halil İbrahim’ sofrasına benzetti. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bu sofra Halil İbrahim Sofrası'dır. Halil İbrahim Sofrası, komşusu açken tok yatmamaktır, Halil İbrahim Sofrası tek bir çocuğun dahi yatağa aç girmemesidir. Halil İbrahim Sofrası, zulmün sona ermesi, hakkın, hukukun ve adaletin hakim kılınması demektir. Bizim soframız barışın ve kardeşliğin sofrasıdır. En büyük gayemiz Türkiye'yi bereketli, huzurlu ve neşeli günlere taşımaktır. Allah'ın izniyle bunu hep birlikte başaracağız. Biz Millet İttifakı olarak Türkiye'yi istişare ve uzlaşıyla yöneteceğiz. Millet İttifakı'nı oluşturan siyasi partilerin genel başkanları olarak Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin yol haritası üzerinde de mutabık kalmış bulunuyoruz, 11 madde... Az önce içeride sonuçlandı ve onu basın mensuplarıyla paylaşacağız.
HDP’YE YEŞİL IŞIK
Bu kapsamda parlamenter sisteme geçiş sürecinde Millet İttifakı'na dahil diğer partilerimizin sayın genel başkanları cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktır. Şunu da belirtmek isterim, Millet İttifakı'nın kapısı, ortak Türkiye hayalimizi paylaşan herkese sonuna kadar açıktır. İnanç, düşünce, ideoloji, kimlik ayırt etmeksizin 85 milyon insanımızı yürekten selamlıyoruz."
12 MADDELİK METİN PAYLAŞILDI
Kılıçdaroğlu'nun adaylığının açıklanmasının ardından 6 genel başkan tarafından imzalanan "Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Sürecinin Yol Haritası" başlığını taşıyan 12 maddelik metin paylaşıldı. Söz konusu metinde, "Geçiş sürecinde Türkiye'yi, güçlendirilmiş parlamenter sistem ilke ve hedefleri ile mutabakata vardığımız referans metinleri doğrultusunda anayasa, yasa, kuvvetler ayrılığı, denge ve denetleme esasları çerçevesinde, istişare ve uzlaşıyla yöneteceğiz. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişle ilgili anayasa değişiklikleri, genel seçimde ortaya çıkan TBMM yapısının mümkün kıldığı en kısa sürede tamamlanacak ve yürürlüğe girecektir" değerlendirmesinde bulunuldu.
Geçiş sürecinde Millet İttifakı'na dahil partilerin genel başkanlarının Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağı vurgulanan metinde, bakanlıkların dağılımının, Millet İttifakını oluşturan siyasi partilerin milletvekili genel seçiminde çıkardığı milletvekili sayısına göre belirleneceği belirtildi.
BAKANLARIN ATANMA VE GÖREVDEN ALINMALARI…
İttifak partilerinin her birinin kabinede en az bir bakanla temsil edileceğinin altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bakanlıklara paralel olarak kurulmuş cumhurbaşkanlığı bünyesindeki Politika kurulları ve ofisler lağvedilecektir. Bakanların atanma ve görevden alınmaları, mensup oldukları siyasi partinin genel başkanıyla uzlaşı içinde Cumhurbaşkanı tarafından yapılacaktır. Geçiş sürecinde Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisini ve görevini katılımcılık anlayışı, istişare ve uzlaşı esaslarına göre kullanacaktır. Cumhurbaşkanlığı Kabinesine (Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve bakanlar) yetki ve görev dağılımı, anayasa ve yasalar çerçevesinde çıkarılacak Cumhurbaşkanı kararnamesi ile belirlenecektir. Cumhurbaşkanı, seçimlerin yenilenmesi, OHAL ilanı, milli güvenlik politikaları, Cumhurbaşkanlığı kararları, kararnameleri ve genel nitelikteki düzenleyici işlemler ile üst düzey atamalarda Millet İttifakı'na dahil partilerin genel başkanlarıyla uzlaşı içinde karar alacaktır.
EKREM VE MANSUR’A DA CUMHURBAŞKANLIĞI YARDIMCILIĞI
Geçiş sürecinde yasama faaliyetlerinin işbirliği içinde gerçekleşmesini koordine edecek mekanizmalar oluşturulacaktır. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sürecinin tamamlanmasıyla birlikte mevcut Cumhurbaşkanının var ise siyasi parti üyeliği sona erecektir. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçildikten sonra yeni bir seçime gerek olmaksızın 13. Cumhurbaşkanı ve TBMM görev süresini tamamlayacaktır. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları Cumhurbaşkanının uygun gördüğü zamanda ve tanımlanmış görevlerle Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanacaklardır."
NOTER MASASI KUMAR MASASINA DÖNDÜ
Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul etmedi ve Millet İttifakı masasından kalktı. Akşener masadan kalkmakla kalmadı, ertesi gün kırıcı, yaralayıcı bir üslupla Kılıçdaroğlu’na ve masaya ağır suçlamalar yöneltti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşısında Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını, “sıtma ile ölüm” arasında tercihe zorlanmak olarak tanımladı. Koltuk, makam hırsıyla hareket ettiği ithamında bulundu. Masayı da “kumar masası”, “noter masası” diye tarif etti. Bu açıklamalara rağmen önceki günkü toplantıya Meral Akşener de katıldı. Akşener’in ne üzerine ikna edildiği bilinmezken önceki günkü adayın açıklandığı basın toplantısında Akşener’in asık suratlı olması izleyicilerin gözünden kaçmadı.
GÜNEŞ MOTEL VAKASI
Millet İttifakı'ndaki bölünmenin giderildiği noktanın ABD Ankara Büyükelçiliği binasının karşı bölgesindeki ABD kökenli JW Marriott Otel olduğu iddia edildi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara Çukurambar’da İngiliz- Amerikan oteli Marriott’ta buluştukları öğrenildi. Siyasi tarihe geçen kirli “Güneş Motel” görüşmesini hafızalara getiren görüşmenin 45 dakika sürdüğü belirlendi. Basına ve kamuoyuna bilgi verilmeksizin yapılan sır görüşmenin ardından Akşener’in 6’lı masaya dönme kararı aldığı ifade edildi. Ankara Marriott Oteli'nin, ABD Büyükelçiliği’nin karşı bölgesinde yer aldığı bildirildi. ABD Büyükelçiliği ile Marriott Oteli'nin 10 dakikalık mesafede olduğu kaydedildi.
HDP'DEN KILIÇDAROĞLU'NA DESTEK
Tüm bu yaşanan kaosun ardından HDP'den Kılıçdaroğlu'nun adaylığının kararlaştırılmasıyla birlikte üst üste destek niteliğinde açıklamalar geldi. HDP çevresi kendisine sık sık gül uzatan Kılıçdaroğlu'na bu kez açık açık yan yana duralım mesajları iletmeye başladı. HDP'nin mevcut Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kemal Kılıçdaroğlu'na yaptığı çağrıda "Sayın Kılıçdaroğlu'nun adaylığı hayırlı olsun, kendisiyle genel merkezimizde bunları konuşmak için ziyaretini bekliyoruz." dedi. Sancar açık ittifak beklentisini de belirtti.
SİYASİ GÖRÜŞLERİ FARKLI ANCAK KOLTUK SEVDALARI BİR
Uzun bir süredir toplanan 6 partinin siyasi görüşleri farklı olsa da koltuk ve menfaat noktasında birbirine benziyorlar. CHP seçilmeleri durumunda ilk vaat olarak İstanbul Sözleşmesini getireceklerini açıklarken Saadet Partisi buna karşı çıkıyor. Bu karşıtlığa rağmen aynı masada aylardır görüşmeleri sürdürüyorlar. Eğitimde zorunlu din dersi, kamu kurumlarının özelleştirilmesi veya devletleştirilmesi, komşu ülkelerle ilişkiler gibi vs. konularda zıt görüş ve politikalara sahip olmalarına rağmen bu partiler, iktidar olma hevesiyle birlikte yol yürüyor, tabanlarını peşlerinden sürükleyerek bilinmezliğe doğru yol alıyorlar.