Çocukları obeziteden korumanın yolları

Genel Cerrahi Uzm. Prof. Alp Gürkan, günümüzde obezitenin çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıklardan biri olarak kabul edildiğini belirterek çocukları obeziteden korumanın yöntemlerini anlattı.

Ekleme: 06.03.2023 13:05:03 / Güncelleme: 06.03.2023 13:08:34 / Sağlık / İstanbul Haberleri
Destek için 

Ebeveyn ve çocuk etkileşiminin çocuklardaki obezite üzerinde büyük rolünün olduğunu ifade eden Prof. Alp Gürkan, obez ailelerinin çocuklarının obez olması durumunun normalden 2-3 kat daha fazla olduğunu söyledi.

Gürkan, obezite sorunu olan çocuklarda görünüşleri nedeni ile arkadaş ortamında dışlanabileceklerini ve buna fiziksel aktivite yetersizliği de eklenince bu kişilerin giderek içine kapanıp evden dışarı çıkmak istemeyeceklerini belirtti.

"Sağlıksız yeme alışkanlığı yağ depolanmasına neden oluyor"

Özellikle ülkede çocukların bilgisayar başında zaman geçirmelerinin, bu süreci hızlandırdığını ifade eden Gürkan, "Hızlı yaşam koşullarının getirdiği 'fast foodlar', televizyon ile başlayan tüm gece atıştırmaları ve yiyecek alışkanlıklarımızda değişiklikle beraber tüm dünyada fazla kiloları da beraberinde getiriyor. Sağlıksız yeme alışkanlığı, kimyasal madde ve hormon içerikli gıdalar, günlük aktivitenin azalması vücutta giderek aşırı miktarda yağ depolanmasına neden oluyor. Özellikle ülkemizde çocukların sınav maratonları, bilgisayar oyunları başında zaman geçirmeleri bu süreci artırıyor. Obez ailelerinin çocuklarının obez olması durumu normalden 2-3 kat daha fazladır. Anne ve babanın obez olması halinde çocuklarında yüzde 80, ebeveynlerden biri obez ise çocukların yüzde 40, ikisi normal kilolu ise yüzde 10 oranında obez olma riski vardır." ifadelerini kullandı.

Gürkan, "2010 yılında yapılan Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması, 0-5 yaş arası çocuklarda yüzde 26,4 oranında; 6-18 yaş arası çocuklarda ise yüzde 22,5 oranında kilo sorunu olduğunu ortaya koymaktadır. Yaklaşık her 4 çocuktan birinde kilo problemi bulunmaktadır. Maalesef bu sorun yıllar içinde giderek derinleşmektedir. Beslenme-fizik aktivite bozukluğu dışında nadiren hormonal veya genetik faktörler de söz konusu olabilir." dedi.

"Obezite psikolojiyi de olumsuz etkiliyor"

Obezitenin psikolojik sorunlara da yol açabileceğine dikkat çeken Gürkan, "Obezitenin yaratacağı çok ciddi ve çeşitli fiziksel sağlık sorunları dışında psikolojik rahatsızlıklara da yol açacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Görünüşleri nedeniyle arkadaş ortamından dışlanacaklardır. Buna fiziksel aktivite yetersizliği de eklenince bu kişiler giderek içine kapanırlar ve evden dışarı çıkmak istemezler. Bu da daha fazla psikolojik sorunlara yol açar. Kilolar verildikçe öz güvenleri yeniden artar, toplum yaşamına yeniden katılırlar ve depresyonları sona erer." değerlendirmesinde bulundu.

Hızlı kilo vermek için uygulanan diyet programlarının çocuklar için uygun olmadığını belirten Gürkan, şöyle devam etti:

"Kalori alımının kısıtlanması ve günlük aktivitenin artırılması şeklinde özetlenebilecek yaşam biçiminin değiştirilmesi, obezite tedavisinin temelini oluşturmaktaysa da bunu uygulamak ve kalıcı hale getirmek çok kolay değildir. Her ne olursa olsun tıbbi tedavinin mutlaka endokrin veya metabolizma uzmanı ya da bu konuda deneyimli bir iç hastalıkları hekimi yanında diyetisyen ve psikolog desteğiyle yapılması gerekiyor. Hızlı kilo vermeye neden olan popüler diyet uygulamaları çocuklar için uygun değildir. Büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkilerler. Bunun yerine çocuğa doğru beslenme alışkanlıkları edindirmek önemlidir."

Ebeveynlerin çocuğa rol model olması gerektiğini belirten Gürkan, "Beyaz ekmek, makarna pilav ve patates gibi glisemik indeksi yüksek gıdalar yerine tahıllı ekmek, bulgur tüketilmesi, ara öğünlerde paketli işlenmiş gıdaların yerine meyve ve sebzelerin konulması, gazlı ve şekerli içecekler yerine ayran, süt ve kefir içilmesi, 'Fast Food' gıdalar yerine evde sağlıklı yöntemlerle hazırlanmış gıdalar tüketilmesi, gidilecek yerlere mümkünse yayan veya bisikletle gidilmesi, düzenli olarak yapılacak spor aktivitelerine yönlendirilmesi uygun olacaktır. Bunun dışında televizyon, bilgisayar veya telefonla geçirdiği vakte çocuğu da ikna ederek sınır konması yerinde olur. Burada ebeveynlerin çocuğa rol model olması çok önemlidir. Yiyecek tüketim alışkanlıklarına ebeveynlerin de uyması fiziksel aktivitelerini fazlalaştırmaları, günlük yürüyüşler, asansör yerine merdivenin kullanılması çocuğun bu alışkanlığını edinmesini kolaylaştıracaktır." tavsiyelerinde bulundu. (İLKHA)