FAHİŞ KİRALAR NE İNANCIMIZA UYAR NE İNSANLIĞIMIZA…

Türkiye, bir taraftan deprem fırtınaları ile sarsılırken diğer taraftan depremde mağdur olanlara karşı sergilenen fırsatçılıklar nedeniyle insanlık ve inanç değerleri açısından çirkin bazı tavırlara da şahit oluyor. Ülke olarak adeta tek yürek deprem bölgesinin yardımına koşan ve onların yaralarını sarmaya çalışan inançlı insanlarımızın yanında; ne yazık ki fahiş kira fiyatlarıyla adeta mağdurların cebindeki üç kuruşa göz diken ne insanlıktan ne de inancımızdan nasiplenemeyen fırsatçılar da var…

Ekleme: 02.03.2023 05:00:54 / Güncelleme: 02.03.2023 07:55:33 / manşetler
Destek için 

HASAN ŞENOL / DOĞRUHABER 

Ülke olarak şubat ayının ilk haftasından beri adeta bir deprem fırtınası yaşıyoruz. Türkiye, 6 Şubat tarihinde asrın afeti diye nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık depremlerle sarsıldı. Yüzeye çok yakın ve daha önce hiç görülmemiş bir şekilde aynı bölgede hemen hemen aynı şiddette gerçekleşen bu iki büyük deprem 11 ilimizi birden vurdu. Depremler Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Osmaniye, Adana ve Elazığ‘da yaklaşık 13,5 milyon insanımızı etkiledi.

Bilhassa Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman'ı adeta yerle yeksan eden deprem fırtınasında yüz binin üzerinde bina yıkılırken on binlerce insanımız vefat etti. On binlerce yaralı, evsiz ve yardıma muhtaç insan kaldı geride. Milyonlarca insanımız kış mevsiminde barınma sorunu ile karşı karşıya kaldı.

Başta Kızılay ve AFAD olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası yardım kuruluşlarının çalışmaları sonucu çadır ve konteyner kentler kurulmaya çalışılsa da bu denli büyük bir barınma açığı ilk etapta giderilemedi. Kredi ve Yurtlar Kurumu’na ait (KYK) öğrenci yurtlarının afetzedelere tahsis edilmesine karar verildi. Boş olan oteller ve devlete ait misafirhaneler depremzedelere açıldı.

AFET MAĞDURLARININ CEBİNDEKİ ÜÇ KURUŞA GÖZ DİKTİLER

Hasılı bu büyük afetin yaralarını sarmak için herkes canla başla çaba sarf etti, çalıştı… Fakat ne yazık ki böyle acı günlerde bile bazıları siyasi menfaat peşinde koşarken, bazıları da afet mağdurlarının cebindeki üç kuruşa göz dikecek kadar maddi menfaat peşinde koştu… Bu güruhtan bir kesim, depremin ardından fırsatçılık yapan ve kiralarda fahiş artışa giden ev sahipleri oldu.

Başta Ankara, Mersin, İstanbul olmak üzere birçok şehirde ara zam isteyen bu ev sahipleri, eski kiracılarına "ya fiyatı artır ya da evden çık" baskısı yapmaya başladı. Deprem bölgesinde bile bazı ev sahipleri fırsatçılık yapmaya başladı ve ev kiralamak isteyen depremzedelere fahiş kira fiyatlarıyla evlerini kiraya sundular.

VERİLEN KİRA YARDIMLARI FAHİŞ KİRALARI KARŞILAMAYA YETMİYOR

Hazine ve Maliye Bakanlığı depremzedeler için bir dizi adımı hayata geçirdi. Buna göre depremden zarar gören her aileye 10 bin TL, taşınanlara ise 15 bin TL yardım ödemesi yapılıyor. Kiracılara aylık 3 bin TL, ev sahiplerine ise aylık 5 bin TL kira ödemesi gerçekleştiriliyor.

Depremde hayatını kaybeden vatandaşların yakınlarının acil ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 100 bin TL'lik nakdi yardım veriliyor. Fakat depremzedeler için yapılan bu kira yardımları açgözlü ev sahiplerinden dolayı fahiş kira fiyatlarını karşılamaya yetmiyor.

İNANCIMIZIN VE İNSANLIĞIMIZIN GEREĞİ….

Mardin Tüketici Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Başkanı Musa Öztürk, depremzede vatandaşların daha fazla mağdur olmaması için emlakçılara seslenerek, "Vatandaşlarımızın bu konuda duyarlı olmalarını istiyoruz. Eğer vatandaşımız hak arayamazsa ne Sivil Toplum Kuruluşları biz tüketici dernekleri ve ne de devlet kurumları bu konuda yeterli aktif olamayabilir. Onun için vatandaşlar bu konuda bilinçli davranırlarsa haklarını ararlarsa daha iyi şekilde olacağını düşünüyoruz. Gerçekten emlakı olan vatandaşlarımız kendileri de mağdur olmayacak şekilde davransınlar. Eğer ücretsiz veremiyorlarsa bile deprem olmamış gibi ekonomik kriz olmamış gibi vicdanlı davranarak zaten mağdur olmuş bu insanları daha fazla mağdur etmeyelim. Bu, inancımızın gereği, insanlığımızın ve ahlakımızın gereğidir. Vatandaşlarımızın bu konudaki duyarlılığını bekliyoruz" şeklinde ifade etti.

"FAHİŞ FİYATLA MİLLETİMİZİN CANINI ACITANLARIN PEŞİNDEYİZ”

İçişleri Bakanı Soylu, "Fahiş kira artışları son zamanlarda deprem bölgesinin deprem kadar acıtıcı bir gerçeğidir. Yani bu bizi üzmektedir. Elbette ki devlet olarak gereğini de yerine getiriyoruz. Buradan da vatandaşımızın, karakollarımızdan 112'ye kadar, savcılıklarımızdan her türlü kamuda başvurulabilecek noktaya kadar başvurmalarını istiyoruz. Kiracıyım, oturuyorum, 'Sen çıkacaksın' diyor. İnsanlara ikinci bir deprem yaşatmanın, ikinci bir afet yaşatmanın gereği yok” dedi. Fahiş fiyat uygulamalarına tekrar değinen Bakan Soylu, "Fahiş fiyatla milletimizin canını acıtanların peşindeyiz ve bunu da yanlarına bırakmayacağımızı, Olağanüstü Hal'in bize sağladığı bütün imkânları sonuna kadar kullanacağımızı ve vatandaşımızı burada mağdur etmek isteyenlere de zaten o paranın bir hayrı da gelmez, o kazancın bir hayrı da gelmez. Bu dünyaya da öteki dünyaya da bir faydası olmaz" diye konuştu.

ŞİKÂYETLERİN SONUCUNDA CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARI SORUŞTURMALAR BAŞLATTI

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sadece afet bölgelerinde değil, depremzedelerin gittikleri şehirlerde de kira bedellerinde bir yükselmenin yaşandığını ifade etti. Bozdağ, "Vatandaşlarımızın şikâyeti halinde pek çok Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma başlatmış, onlarla ilgili adli süreçleri işletmektedir. Hukuk içinde bunlarla ilgili yapılması gereken her ne varsa Cumhuriyet başsavcılıklarımızın yaptığını, bundan sonra da yapacağını ifade etmek isterim." diye konuştu.

HÜDA PAR'DAN FAHİŞ KİRA FİYATLARINA 2 ÇÖZÜM ÖNERİSİ

HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Emin Özaslan konuyla ilgili "HÜDA PAR olarak bu hafta yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen, yaşadığımız deprem sürecinden sonra artan kira ve konut fiyatlarına yönelik çözüm olarak 2 projeyi sizlerle paylaşmak istiyoruz… Birincisi, belediyeler hazine arazilerinin üzerine konut yapsınlar ve maliyetine halka satsınlar…

İkinci proje ise şu; halk bir araya gelsin, kooperatif usulü 50, 100, 200 kişi bir araya gelip belediyeye başvuruda bulunsunlar. Büyükşehir Belediyesi de hazine arazisi olan arsayı bedava olarak onlara hibe etsin. Onlar da o arsa üzerine kendi evlerini yapsınlar. Her iki proje önerisinde de bu evler 20 yıl boyunca satılığa çıkarılamasın ve başka birine devredilemesin. Sadece ilk kez ev sahibi olacak olan vatandaşlar gelsin bu uygun fiyatlı evlerde otursun ve ev sahibi olsunlar" dedi.

İTTİHADUL ULEMA GENEL BAŞKANI KILIÇASLAN: "ALLAH'TAN KORKALIM"

İTTİHADUL ULEMA Genel Başkanı Molla Enver Kılıçaslan, yaptığı açıklamada ev sahiplerine seslendi: "Ev sahiplerinin depremden etkilenen kardeşlerimize yapacağı en büyük yardım, evlerini misli ücret ile kiraya vermeleri olacaktır. Şu sıkıntılı günlerde göstereceğimiz her bir hassasiyetin Allah katındaki ecri ve mükâfatı diğer günlere göre çok daha fazladır. Kardeşlerimizin sıkıntılarını fırsata çevirip daha fazla sıkıntıya düşmelerine sebebiyet vermenin vebali ise cesaret edilemeyecek kadar büyüktür. Allahtan korkalım! Allahtan korkalım! Allahtan korkalım!

Emlakçılar:

MÜSTAKİL EVLERE TALEP ARTINCA KİRALARDA ARTTI

Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem sonrası emlak temsilcileri, müstakil evlere talebin her geçen gün arttığını bununla birlikte bu evlerin kiralarının arttığını söyledi.

ADANA

Yaşanan depremin ardından ev fiyatlarında da artış meydana geldi. Sektörü temsil eden odalar ile birlikte hareket edilerek, dalgalı fiyatların da önüne geçilebileceğini belirten emlak temsilcileri, yaşanan zor durumun daha da zorlaştırılmaması çağrısında bulundu.

Deprem sonrasında ev satış ve kira fiyatlarında değişiklik yapan veya yapmayan mülk sahiplerinin bulunduğunu vurgulayan Emlakçı Metin Şimşek, "Müstakil evlere inanılmaz derecede rağbet var. Her gelen kişi; 'en yüksek dört katlı bir bina olsun, binanın da en fazla ikinci katı olsun' diye söylüyorlar. Fakat biz hangi katın olduğundan ziyade kiraya verecek veya satacak müstakil ev bulamıyoruz çünkü müstakil evini kimse kiraya vermiyor. Kiraya verilmediği için de müstakil evlerin fiyatını bilmiyoruz. Bin lira edecek bir müstakil evi 3-4 bin liraya verebiliyorlar. Alternatif olmadığı için de insanlar bu binaları tutuyorlar. Bunun adı fırsatçılıktır." şeklinde konuştu.

"PARAYI VİCDANININ ÖNÜNE KATARSAN, BUGÜN KAZANIRSIN YARIN KAYBEDERSİN"

Adana'da müstakil ev bulma sıkıntısı yaşandığını kaydeden Şimşek, "Müstakil dairesi olan boş dahi olsa kiraya vermiyor. Biraz daha bekleyip fiyatların netleşmesini bekliyorlar, diye düşünüyorum. Şu an insanlar dışarıda ve çadırda kalıyorlar.  Bu süreçte fırsatçılık inanılmaz para kazandırabilir fakat bu vicdanla alakalı bir durumdur. Vicdanını paranın önüne koyarsan kazanırsın ama parayı vicdanının önüne katarsan, bugün kazanırsan bile yarın kaybedersin." diye konuştu.

"KRİZİ FIRSATA ÇEVİREN İNSANLAR DA VAR"

Satılık ve kiralık dairelerde yüzde 70 ila yüzde 100 arasında fiyat artışı olduğuna vurgu yapan Şimşek, "Depremden önce kirası aylık 3 bin lira olan daire, depremden sonra 5-6 bin lira oldu çünkü alternatifi yok. Adana'da boş daire yok. Bulduğumuz müstakil daireler, emlakçı olarak bizlerde bir saat bile askıda kalmıyor. Emlakçılar evlerin fiyatlarını belirlemiyorlar çünkü emlakçılar mal sahibi değil, mal sahibi evin fiyatını belirler emlakçı da ona göre çalışma sağlar. Krizi fırsata çeviren insanlar da var, samimi ve dürüst olup fiyatlarını değiştirmeyen insanlar da var." ifadelerini kullandı.

"1 MİLYONA SATILAN MÜSTAKİL EVLER, ŞU AN 3-4 MİLYONA SATIŞA SUNULUYOR"

Deprem sonrası müstakil evlere yönelimin çok fazla olduğunu söyleyen emlak sektör temsilcisi Ufuk Yücel ise, "Böyle bir felaket yaşanmasını istemezdim ama bu felaketten sonra insanlarımız biraz daha bilinçlendi. Apartmanlardaki kiralık fiyatlarda, bulunduğumuz bölgeye göre söylüyorum, fiyatlar düştü. Tam tersi az katlı binalar ve müstakil, dubleks tarzı yapılarda fiyatlar fahiş bir oranda yükseldi. Dengeler çok değişti. İstenilen kira veya satış fiyatının üzerine en az 3 katı eklendi. Yani 1 milyona satılan müstakil evler şu an 3 milyon veya 4 milyona satışa sunuluyor." dedi. Yücel, "Esnaf sanatkârlar odamız var. Organizeli bir şekilde, fiyatlarla alakalı, kendi aramızda bir istişare yaparak fiyat yükselten insanların önüne engel koyabiliriz. Çünkü herkes kendi kafasına göre farklı fiyatlar söylüyor" dedi. (İLKHA)