Bitlis'te "Duaya Çağrı" programına yoğun ilgi

İTTİHADUL ULEMA ve Peygamber Sevdalıları öncülüğünde düzenlenen program, Bitlis Merkez Ulu Camii önünde, öğlen namazına müteakip başladı.

Program Fatih Cami İmam Hatibi Ömer Işık Hoca’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Yoğun katılımın sağlandığı programda kısa bir konuşma yapan İTTİHADUL ULEMA Bitlis Temsilcisi Molla Emrullah Uysal, depremde ülke olarak başlatılan seferberliğin takdire şayan olduğunu söyledi.

Uysal, “Bundan sonrada bu kardeşlerimizi de sahipsiz bırakmayacağız. Şu an Bitlis’imizde binlerce misafirimiz var. Evlerini, yuvalarını açıp, onları misafir eden kardeşlerimiz var. Rabbim onların sayısını artırsın. Bundan sonra buradaki kardeşlerimiz kendilerini yalnız hissetmeyecekler. Lokmamızı paylaşacağız, fedakarlığımızı yerine getireceğiz. Herkes el birliğiyle bu işi düze çıkardı. Bu kardeşlerimiz bir yıl içinde evlerine de kavuşacaklar. İnşallah bu musibet üzerimizden kalkacak.” dedi.

İyilikleri de kötülükleri de unutmayacaklarını belirten Uysal, “Bazılarının da alçakça davranışlarını hiç unutmayacağız. Depremden canlı çıktığı zaman ‘Allah’u Ekber’ diyerek sevincini paylaşanlara tahammülsüzlük gösterenleri unutmayacak, onları bir yere yazacağız.” ifadesini kullandı.

Depremde yapılan misyonerlik faaliyetlerine dikkat çeken Uysal, şunları kaydetti:

“Bizler deprem altında, felaket içerisinde cenazelerimizle uğraşırken, misyonerler gelip çantalarına ya da göndermiş oldukları o poşetlerin içerisine misyonerlik faaliyetlerini sürdürme adına kartlarını bırakıp, ‘bizim ile iletişime geçin, size yardımcı olacağız.’ diyen İngiliz ajanlarını da unutmayacağız. İşgal rejimini hiçbir şekilde unutmayacağız. Çünkü onlar, kurtarma ekibi olarak bize gelmediler. Tarihi yerlerimiz yıkıldı. Tarihi eserlerimizi çaldılar. Hırsızlık yaptılar ve bunu da kamuoyu gördü. En acı tarafı siyonist çetenin hahambaşı şöyle dedi, ‘Ey Türkiye! Siz bizim topraklarımızı işgal ettiğiniz için bu deprem sizin başınıza gelmiş.’ Gözleri bizim topraklarda. Bu alçakların böyle bir günde, bize bu acıyı yaşatmaları, ciğerimize hançer gibi saplayan bu sözlerini unutmayacak, unutturmayacağız.”