Türkiye'de 7.7 ve 7.6 Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremde binlerce vatandaş hayatını kaybetti. Bu yönde depremzedelerin doğan hakları hakkında Avukat Baysal İLKHA'ya değerlendirmelerde bulundu.
Depremzedelerin maruz kaldıkları mağduriyet doğrultusunda hukuki yönden sorumluluklardan dava ve suç duyurusunda bulunabileceklerine dikkat çekerek, idare mahkemesinde açılacak davaların 1 veya 5 yıl içerisinde açılması gerektiğini ifade etti.
"Mağduriyet içerisinde olan depremzedeler elbette hukuki yönden haklarını alabilirler"
Büyük bir depremin meydana gelmesiyle ciddi mağduriyete maruz kalan vatandaşların olduğunu belirten Baysal, "Meydana gelen 7.7 ve 7.6'lık depremlerle ciddi can kayıpları oldu. Bunun yanında evleri yıkılan, hasar görenler de oldu. Bu vatandaşlar şu anda ciddi bir mağduriyet yaşıyorlar, bu mağduriyetler de elbette hukuk içerisinde de giderilmelidir. Binalarla ilgili tespitler incelenmeye başlandı. Bu incelemeler doğrultusundan binaları zarar görenlerin 1 ay içerisinde itiraz hakları vardır. Eğer itiraz edilmezse tespitler kesinleşebilir. Bunun yanında eğer zararları varsa öncelikle bu tespiti yaptırmalarında fayda vardır. Ayrıca bunun doğrultusunda ceza, tazminat ve idari kurum boyutları da mevcuttur." ifadelerini aktardı.
Baysal, depremzedelerin hakları doğrultusunda sorumlulara suç duyurusunda bulunabileceklerini ifade ederek, "Ceza boyutunda, depremde vefat edenlerin yakınları suç duyurusunda bulunabilir, yara alanların ise şikâyete bağlı olup şikâyet etmeleri gerekiyor ki herhangi bir ceza soruşturma başlasın. Bunun yanında depremden zarar gördükleriyle ilgili yapı sahibine, yapı denetim firmasına ve diğer sorumlulara karşı hukuk mahkemesinde dava açabilme hakları da söz konusudur. İdari yargıda da idarenin eylem ve işlemleri sebebiyle meydana gelen bir zararsa o yönde de davalarını açıp hukuki olarak takip edebilirler. Tabi burada özellikle zaman aşımları söz konusu olabilir. İdare mahkemesinde açılacak davaların 1 veya 5 yıl içerisinde açılması gerekiyor. Bu hususlara dikkat edilmesinde de büyük bir fayda vardır." şeklinde ifade etti.
Mağdur depremzede vatandaşların yetkili sorumlulara suç duyurusundan sonraki süreç hakkında bilgi aktaran Baysal, "Suç duyurusundan sonraki süreçte şu an savcılıklar tarafından binalardan Karot örneği alınıyor. Karotlar sayesinde binadaki malzemenin niteliği, betonun ve demirin niteliği anlaşılmaktadır. Eğer bina tamamen yıkılmışsa, depremin şiddetinden, kullanılan malzemenin eksikliğinden veya imar verilmemesi gereken bir yere imar verilmesinden kaynaklıdır. Her olayın oluş şekline göre de hukuki sorumluluklarına gidilebilir." ifadelerini kullandı.
Baysal, " Yıkılan ve hasarlı olan binalardan doğacak haklar ise kişilerin tazminat davaları açma hakları doğup yapı müteahhide dava açabilir veya yapı denetimde bir eksiklik söz konusu ise de dava açmaya hakları vardır. Bunun yanında belediye gerekli incelemeleri yapmadan yapı kullanım izin belgesi vermişse o sorumlular da bu hukuki sürece tabi tutulabilir." ifadelerine yer verdi.
"Deprem fay hatlarının geçtiği yerlerde imarların verilmemesi gerekiyor"
Meydana gelen depremlere karşı yapılması gerekenler hakkında bilgi aktaran Baysal, "Bu tür afetlere karşı ciddi tedbirlerin alınması gerekiyor. Özellikle deprem fay hatlarının geçtiği yerlerde imarların verilmemesi gerekiyor. Tarım arazilerinin imara açılmaması gerekiyor. Daha çok zemini sert olan yerlerde imar uygulaması olduğunda, yönetmeliklere göre de yapılar yapıldığında ve özellikle yatay imara geçilirse deprem daha az hasarla atlatılır inşallah." şeklinde şeklinde tavsiyede bulundu.
Hasar görmüş binaların denetimde hasarsız olarak kayıt altına atıldığı durumda yapılması gerekenleri de aktaran Baysal, "Ağır hasarlı binaların hasarsız kaydı verildiği takdirde mağdurların ilk olarak mahkemeden delil tespitlerini yapmaları gerekiyor. Ayrıca bu yapılan tespitte de 1 ay içerisinde de itiraz hakları vardır. Bu yöntemleri uygularlarsa mutlaka gerçek ortaya çıkacaktır." dedi. (İLKHA)