Ülke tarihindeki en büyük depremlerden olan Kahramanmaraş depremiyle yaşanan afetin etkisi, Türkiye'nin birçok yerinden hissedilirken milyonlarca kişi de olumsuz etkilendi.
Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş'ta yaşanan 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde 2 şiddetli deprem sonrası başta Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Osmaniye, Diyarbakır, Adana ve Kilis'in yanı sıra Suriye de depremde büyük hasar gördü.
Deprem bölgesinde çok sayıda kişi hem fiziksel hem de psikolojik travmalar yaşarken, bu dönemde çevremizdeki her bireyin psikolojisinin olumsuz etkilendiği gözlemleniyor. Pek çok insan son dönemlerde uyuyamadığından, sürekli deprem oluyor hissi yaşadığından, sevdiklerini kaybetme korkusunu içinden atamadığından söz ediyor ve bu durumla nasıl mücadele edeceğini bilemeyebiliyor. Bu durumda uzman yardımı alınması büyük önem taşıyor.
Psikolog Hipnoterapist Sinan Sayar, depremle beraber insanların stres ve kaygı seviyelerinin çok yükseldiğini vurguladı.
Depremin ilk yaşandığı döneme Akut dönemi denildiğini söyleyen Sayar, bu dönemde etkilenen insanlara uzman kişiler tarafından psikolojik ilk yardım uygulandığını ifade etti.
"Hasarlı yapılara girilmemesi konusunda uyarılar var"
Psikolog Hipnoterapist Sinan Sayar
Depremden sonra artçıların çok fazla yaşandığını belirten Sayar, "Kahramanmaraş merkezli yaşanan 7,7 ve 7.6'lık iki depremin ardından ülkemizde on binlerce can kaybı ve binlerce yaralımız var. Yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ise başsağlığı diliyorum. Yaralılarımızın da en çabuk zamanda sağlığına kavuşup bizlerin arasına katılmasını umuyoruz. 2 hafta önce meydana gelen depremden sonra artçılarımız çok fazla oluşmaya başladı. En son Hatay'da deprem yaşadık. Bilimsel açıklamalarda artçıların devam edeceği söyleniyor. İnsanlarımızın daha dikkatli olması, hasarlı yapılara girilmemesi konusunda uyarılar var." dedi.
"İnsanların acılarını paylaşmak için olumlu sonuçlar verebilir"
Depremin ilk yaşandığı döneme akut dönemi denildiğini aktaran Sayar, "Depremle beraber insanların stres ve kaygı seviyeleri çok yükseldi. Depremin ilk yaşandığı döneme 'akut dönemi' diyoruz. Akut dönemiyle beraber insanlar 'psikolojik ilk yardım' dediğimiz sürece giriyor. Psikolojik ilk yardım ruh sağlığı uzmanları tarafından yapılıyor. İnsanları dinlemek, kaygı seviyelerini düşürmek, onların acılarını paylaşmak bizim için olumlu sonuçlar verecek olan şeylerdir." ifadelerini kullandı.
"Kayıp gerçekleştikten sonra öfke başlar"
Depremde yakınını kaybeden kişinin "Keşke" şeklinde ithamlarda bulunarak öfkelendiğine dikkat çeken Sayar, "Depremde birçok insan akrabalarını, arkadaşlarını ve dostlarını kaybetti. Bu kişilerin hepsi ölüm ve yas sürecine girdiler. Bu süreç 5 basamaklı bir süreçtir. Kayıp gerçekleştikten sonra öfke başlar. Öfkede insanlar kendilerine kızmaya başlar. 'Keşke onu arasaydım, 1 saat önce onu arayabilirdim, keşke yanıma çağırsaydım' gibi hep keşkelerle olan bir döneme girer. İnsan kendine kızar ve öfkelenmeye başlar. Daha sonra pazarlık denilen sürece girilir. Onun iyi olması dâhilinde vefat eden kişinin cennete gitmesi için dua etme, adaklar adama ya da kurban kesme sürecine geçilir." şeklinde konuştu. (İLKHA)