İTÜ ön inceleme raporunda büyük afetin sebepleri: SAĞLAM OLMAYAN ZEMİN, UYGUN OLMAYAN MALZEME, YETERSİZ KOLON BOYUTU

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin ön inceleme raporu dikkat çekici tespitler içeriyor. Raporda büyük depremlerdeki büyük yıkımın en önemli sebepleri şu şekilde sıralanıyor: "Yıkılan binaların enkaz haline gelmesi hususunda birçok parametre etkin olmakla beraber binaların yaşı, temellerin oturduğu zeminlerin taşıma kapasitelerinin düşük olması, inşaatlarda kullanılan malzeme kalitesinin, kolonlar ve kirişlerin en kesit boyutlarının ve donatı miktarlarının yetersizliği, inşa edildiği yıllarda yürürlükte olan yönetmeliklere uygun olarak taşıyıcı sistem elemanlarının inşa edilmemiş olmaları, diğer yapım kusurları ile bitişik nizamda inşa edilen binaların kat seviyelerinin farklı olmaları gibi hususlar en belirgin yıkım nedenleri olarak görülmüştür.”

Ekleme: 19.02.2023 06:15:46 / Güncelleme: 19.02.2023 06:16:02 / manşetler
Destek için 

AMMAR KIZILÇINAR / DOĞRUHABER

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) akademisyenleri, merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan depremlere ilişkin ön inceleme raporu hazırladı. İTÜ'den yapılan yazılı açıklamayla paylaşılan raporda, "Depreme dair jeolojik, jeofizik, jeodezi ve jeomorfolojik ön tespitler", "Kuvvetli yer hareketlerinin değerlendirilmesi", "Yapısal hasarların değerlendirilmesi", "Geleceğe dönük çıkarımların kent planlama ve hızlı konut ihtiyacının karşılanması için kullanılabilecek inşaat tekniklerinin değerlendirilmesi" ve "Çevresel altyapı ve deprem atıkları yönetimi açısından değerlendirme" konulu 5 başlık yer aldı.

EN BELİRGİN YIKIM NEDENLERİ

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde sırasıyla 7,8 ve 7,7 büyüklüğünde oluşan şiddetli depremlerde Doğu Anadolu Fay Hattı üzerindeki 10 ilde çok sayıda betonarme binanın yıkılarak enkaz haline geldiği hatırlatılan raporda, şu değerlendirmelere yer verildi: "Yıkılan binaların enkaz haline gelmesi hususunda birçok parametre etkin olmakla beraber binaların yaşı, temellerin oturduğu zeminlerin taşıma kapasitelerinin düşük olması, inşaatlarda kullanılan malzeme kalitesinin, kolonlar ve kirişlerin en kesit boyutlarının ve donatı miktarlarının yetersizliği, inşa edildiği yıllarda yürürlükte olan yönetmeliklere uygun olarak taşıyıcı sistem elemanlarının inşa edilmemiş olmaları, diğer yapım kusurları ile bitişik nizamda inşa edilen binaların kat seviyelerinin farklı olmaları gibi hususlar en belirgin yıkım nedenleri olarak görülmüştür.

BİLİMSEL TEMELE DAYANMAYAN İMAR AFFI

Depremlerden etkilenen ve 13,5 milyon kişinin yaşadığı bölgenin deprem öncesi ve sonrası durumu değerlendirilen raporda, "Bilimsel temele dayanmayan imar affı, imar barışı gibi mühendislik hizmeti almamış, sağlıksız ve güvensiz yapı stokunu yasallaştıran düzenlemelere son verilmeli, doğal eşikler yeniden yapılanma sürecinde esas alınmalı, yeni planlama sürecinde kültür varlıkları hariç bu alanlarda yapılaşmalara izin verilmemelidir." önerisinde bulunuldu. Raporda, depremlerden etkilenen bölgelerde kentin yeniden yapılanma sürecine ilişkin inşa edilecek konutlarda, zemin koşulları ve benzeri birçok farklı koşul dikkate alınarak tünel kalıp ile inşa edilen taşıyıcı sistemler, prefabrike betonarme konutlar ve modüler çelik sistemlerin avantajlarına değinilerek, birlikte değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

TOKİ EVLERİ HASAR GÖRMEDİ

Öte yandan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ), Kahramanmaraş merkezli depremin yaşandığı 10 ilde inşa edilen 133 bin 759 konutun, depremlerden yapısal hasar görmediği bildirildi. TOKİ, bugüne kadar Kahramanmaraş'ta 5 bin 545, Hatay'da 8 bin 18, Osmaniye'de 3 bin 323, Malatya'da 20 bin 605, Şanlıurfa'da 17 bin 261, Diyarbakır'da 20 bin 912, Gaziantep'te 27 bin 947, Adıyaman'da 7 bin 65, Adana'da 21 bin 154, Kilis'te ise 1929 olmak üzere toplam 133 bin 759 konut inşa etti.

TOKİ EVLERİ NASIL İNŞA EDİLİYOR?

TOKİ tarafından yaptırılan inşaatlarda öncelikle yerinde zemin etüt raporu çıkartılıyor. Rapordan alınan veriler doğrultusunda başta Deprem Yönetmeliği olmak üzere yürürlükteki tüm ilgili kanun ve yönetmeliklere göre projelendirilme çalışması yapılıyor. İmalatlar ise bu projeler doğrultusunda yapım tekniklerine uygun olarak gerçekleştiriliyor. TOKİ, binalarda uyguladığı "radye temel", "tünel kalıp taşıyıcı sistem", "yüksek beton dayanımı" gibi depreme karşı çözümlerle binada oluşacak sarsıntıyı ve dolayısıyla hasarı en aza indiriyor.

SONUÇ

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, depremin en çok vurduğu illerimizden olan Hatay'la ilgili sosyal medya hesabından paylaştığı karelerde binaların kolonlarındaki ve yapılarındaki ihmaller net bir şekilde ortaya konuluyor. Her ne kadar paylaşılan resimlerde net bir şekilde tesisatçıların hataları göze çarpsa da kaçak yapılara göz yuman belediyelerin, malzemeden çalan müteahhitlerin hataları da bariz bir şekilde görülmekte. Sonuç olarak depreme dayanıklı yapılar inşa edilerek şehirlerin kurulması, zemin ve yapı uyumunun mutlaka gözetilmesi, bilimsel bir temele dayanmayan imar affı gibi uygulamalardan uzak durulması, belediyelerin de yapı denetimlerinin ayrıca denetlenmesi bir zaruret.

Çevre ve Şehircilik Bakanı: 90 BİN 609 BİNA YIKIK VE AĞIR HASARLI

Bakan Murat Kurum, “90 bin 609 binada yer alan 345 bin bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespitini yaptık” dedi.

 Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep AFAD merkezinde deprem sonrası yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bakan Kurum, "Hasar tespiti tamamlanan yerlerde, vatandaşımıza 1 gün, 1 saat, 1 dakika bile daha önce verebilme gayretiyle, anlayışıyla, motivasyonuyla konutlarımızı yapacağız. Konutlarımız zemin artı 3-4 katı geçmeyecek ve yöresel mimari ihtiyaçları doğrultusunda inşallah oranın kültürüne, geleneğine, göreneklerine göre planlanmış ve bu plan çerçevesinde yapılmış olacak. Eski yerleşim alanlarına ilişkin mevcuttaki imar yoğunluğunun, zeminlerin detaylı bir şekilde incelenmesine müteakip, eğer zeminlerinde problem varsa fay hattına yakınlığı söz konusuysa burada da vatandaşımızı mağdur etmeyecek şekliyle her türlü imar kısıtlaması, bina yüksekliği ve yoğunluğu dahil, yapılaşma dahil her türlü kısıtlamayı da içerir bir süreci yürüteceğiz" dedi.

90 BİN 609 BİNADA YER ALAN 345 BİN BAĞIMSIZ BÖLÜM AĞIR HASARLI

Kurum, "Hasar tespit çalışmalarımızı sahada 7 bin 328 uzmanımızla 11 ilimizde yapıyoruz. Bugüne kadar 3 milyon bağımsız bölümü inceledik, bu 684 bin binaya tekabül ediyor. 90 bin 609 binada yer alan 345 bin bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespitini yaptık. Bu kapsamda 3 milyon konutun 2 milyon 700 binini de bütün iller için az hasarlı ve hasarsız olduğunun tespitini yapmış olduk. Yine Gaziantep genelinde 34 bin 961 bağımsız bölümden oluşan 14 bin 341 binanın da yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespitini yaptık. Kalan hasarsız ve az hasarlı konutlarımız, orta hasarlı konutlarımıza ilişkin e-devlet üzerinden vatandaşlarımız detaylı her türlü bilgiye ulaşabilirler” ifadelerini kullandı.

ERCİYES DAĞI BÜYÜKLÜĞÜNDE ENKAZ YIĞINI

Yıkım uzmanları, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde gerçekleşen depremlerde son açıklanan rakamlara göre yıkılan ve yıkılacak binalardan çıkacak enkaz miktarının 100 milyon tonu bulmasını öngörmüşlerdi. Bazı uzmanlar da Erciyes Dağı büyüklüğünde bir enkaz yığınının ortaya çıktığını söylemiş; bunun ortadan kaldırılması içinde enkazın açık maden sahalarına dökülerek ‘devletin elinin rahatlayacağını’ ifade etmişlerdi. Enkaz kaldırma çalışmaları hakkında Bakan Kurum ise, "Çevreye, şehre zarar vermeyecek şekilde yönetmek üzere 10 ilimize talimatları gönderdik ve bu kapsamda belirlediğimiz enkaz döküm alanlarına bu enkazlar dökülecek. Burada ayrıştırılabilecek tüm malzemeler ayrıştırılarak geri dönüşüme tabi tutulacak ve yine buradaki enkazları, molozları da kuracağımız kompresörlerle birlikte buradan elde edeceğimiz alt temel malzemeleri de yine içme suyu, altyapı, yol yatırımlarında vatandaşımız için kullanacağız." dedi.