Depremde yıkılan binalara ilişkin soruşturmalar sürüyor

10 ilde çöken binalara ilişkin soruşturmalar sürüyor. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı, depremde yıkılan Emre Apartmanı’nın şantiye şefi olan Nazmi Tosun hakkında yakalama kararı çıkardı. Tosun, İstanbul Ümraniye’deki evinde gözaltına alınarak Gaziantep'e gönderildi. 

Adıyaman'ın Besni ilçesinde yıkılan ve 123 kişinin ölümüne neden olan 6 binanın müteahhidi Şükrü İşitmen ise Mersin'de yakalandı.

İstanbul Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla yakalanan Adıyaman'da yıkılan bir çok binanın müteahhidi Yavuz Karakuş ve eşi Sevilay Karakuş tutuklandı. Yavuz Karakuş ifadesinde her şeyi usulüne uygun yaptığını iddia ettiyıkılan binalarda kolonların kesilmiş olabileceğini söyleyerek suçu dükkan sahiplerine attı.

Yine Adıyaman'da yıkılan, 30 rehberin de hayatını kaybettiği otelle ilgili, Türkiye Turist Rehberleri Birliği savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Malatya'da da yıkılarak çok sayıda ölüme neden olan binalara ilişkin 40 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. 

"Mukadderat" dedi

Adana'da yıkılan bazı binaları inşa eden firmanın sahibi Hasan Alpargün kaçtığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yakalanmıştı. Alpargün, Adana'da tutuklandı. Firma sahibi, adliyeye sevki sırasında gazetecilerin "mukadderat mı ihmal mi sorusuna" yine "mukadderat" diye cevap verdi.

Adıyaman'daki Zümrüt apartmanı, Gaziantep'teki Ayşe Mehmet Polat sitesi ile Emre ve Bahar apartmanları, Hatay'daki Rönesans rezidansın müteahhitleri İstanbul'da yakalanmıştı. Gözaltındaki şüphelilerin sorguları ve yıkılan binalarda incelemeler devam ediyor.

Hatay'da depremde yıkılan Erdoğan Apartmanı'nın müteahhidi Mustafa Erdoğan Keçecioğlu da, gözaltına alındığı Ankara'da tutuklandı.

Yine Hatay'da yıkılan Kule Apartmanı'nın müteahhidi Ömer Cihan, gözaltına alındığı Antalya'nın Manavgat ilçesinde tutuklandı.

Gaziantep'teki Ayşe Mehmet Polat Sitesi'nin müteahhidi ve fenni mümessili Mehmet Ertan Akay, savcılık ifadesinde site sakinlerini suçladı. Site bloklarının zemin katı ve kolonların olduğu bölümün, o dönemin mevzuatına uygun olduğunu savundu. Site sakinlerinin, inşaat bitiminden sonra altyapı çalışması yaptığını ve bunun sitenin temeline zarar verdiğini iddia etti.