Recep ayında, Regaip ve Mi'râc; Şaban ayında Berat; Ramazan ayında ise Kadir Gecesi gibi dört ayrı geceyi içinde barındıran üç aylar, dua ve yakarışların Allah'a arz edilmesi, pişmanlık ve gözyaşlarıyla günahların yıkanması, yapılan ibadet ve taatlere verilen sevabın katlanması bakımından kaçırılmayacak bir fırsattır.
Zenginlerin mallarının temizlenmesi, fakirlerin ihtiyaçlarının karşılanması için bir vesile olan zekât, sadaka ve infakın, fakirleri rencide etmeden verilmeye dikkat edilmesi gereken hususlar arasında yer alıyor.
Üç ayların manevi atmosferinde iyilikleri artırma, özellikle sadaka ve infakları artırmaya, muhtaçları gözetmeye yönelik yapılması gerekenlerle ilgili İLKHA muhabirine konuşan Bursa Osmangazi İlçe Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Dr. İbrahim Akşit, zengin ile fakir arasındaki iletişimi kuran zekât, sadaka ve infaktır. İmkânı el veren insanlarımızın özellikle zekât farizasının yerine getirmeleri, sadaka infakı yerli yerince yerine getirmeleri gerektiğini belirtti.
"Kulluk belirli zaman mekân ve yerlerle sınırlı değildir"
Toplumumuzda maalesef yanlış bir algının söz konusu olduğunu söyleyen Akşit, "İslam'ı yaşama konusunda bazı yerlerin bazı zamanların ve bazı mekânların kutsiyetine inanılır. Bu dönemlerde ibadet yapılır. Bu dönemler dışında ibadetlere önem verilmez. Herkes için geçerli değildir. Ama bazıları için geçerlidir. Diğer aylar ve günlerde ibadet yapmıyorsa bir insan diğer gün ve aylarda yapmasın diye bir mana çıkarmıyoruz. Kulluk belirli zaman mekân ve yerlerle sınırlı değildir. Bazı yerlerin ve zamanların diğer yer ve zamanlara üstünlüğü vardır. Kâbe'de yapılan ibadet ile diğer camilerde kılınan namaz derece ve sevap olarak faklıdır." dedi.
"Hayatımızın her anında zamanında ve her yerinde İslam'ın emir ve yasaklarını tatbik etmek zorundayız"
Müslüman her nerede olursa olsun, Allah'a kul olmakla mükellef olduğunu belirten Akşit, "Halk arasında üç aylar olarak bilinen Recep Şaban ve Ramazan aylarının önemi hadislerle ifade edilmiştir. Ama bu demek değildir ki 'üç aylarda yapın diğer aylarda bırakın' böyle bir şey yoktur. İslam'ı bir bütün olarak kabul etmek hayatımızın her anında zamanında ve her yerinde İslam'ın emir ve yasaklarını tatbik etmek zorundayız. Toplumumuzda zekâtlar Ramazan ayında verilir. Çünkü sevabı daha çok olsun diye verilir. Ancak zekât sadaka ve infakların sadece Ramazan ayına hasredilmemesi, diğer gün ve aylarda da Müslümanların birbirleriyle yardımlaşmaları gerekmektedir." diye belirtti.
"Zengin ile fakir arasındaki iletişimi kuran zekât sadaka ve infaktır"
Dünya genelinde bir ekonomik kriz olduğunu belirten Akşit, "Yaşanan krizde her zamankinden daha fazla Müslümanların birbirleriyle yardımlaşması özellikle muhacir kardeşlerimizin ve muhtaç olan herkesin ihtiyacının giderilmesi ve Allah rızası için yapılması oldukça önem arz etmektedir. Mübarek üç aylar ve geceler inşallah Müslümanlar arasındaki bir kaynaşmayı yardımlaşmayı ve dostluğu tesis eder inancındayız. Zengin ile fakir arasındaki iletişimi kuran zekât sadaka ve infaktır. İmkânı el veren insanlarımızın özellikle zekât farizasının yerine getirmeleri, sadaka infakı yerli yerince yerine getirmeleri gerekir. Müslümanlar olarak hepimizin görevidir. Namaza önem verilir, ama zekât ihmal edilir. Namaz ve zekât Kur'an-ı Kerimde beraber zikredilir. Çıkan netice İslam'ın tanımına uygun bir ibadet şeklidir." diye konuştu. (İLKHA)