İntihar olaylarının bu kadar artmasında haber sunumlarının etkili olduğuna dikkat çeken psikolog Gazal Göktepe, haber içeriğinin nasıl olduğunun çok önemli olduğunu çünkü medyanın toplumu ve bireyleri yönlendirebilme gücüne sahip olduğuna dikkat çekti.
Medyanın sorumlu olduğu kadar toplumun da bu konuda sorumlu olması gerektiğini ifade eden Göktepe, intiharı konuşmalımıyız, kişinin intihar edeceğini nasıl anlayabiliriz, intihar edecek kişiler nasıl tavırlar sergiler ve ne gibi önlemler alabilir? Sorularını da açıklık getirdi.
"Eğer şüpheleniyorsak kişilere intihar düşüncesini sormaktan çekinmemeliyiz." diyen Göktepe, " Kişi ile konuşmayı gerçekleştirin, genel inanışın aksine intihar konuşmak intihar davranışını tetiklemez. Aksine bu konuyu konuşmak çözüm yolları bulmasını sağlamak duygusal yükünü boşaltır ve intiharın vermiş olduğu kısır döngüyü kırar." dedi.
"Medyanın bazen olumsuz olarak yönlendirebildiği intihar ve cinayetlerde ortaya çıkıyor"
Medyanın da bazen olumsuz olarak yönlendirebildiğini söyleyen Göktepe, "Bu da intihar ve cinayetlerde karşımıza çıkıyor. İntihar haberlerinin sık yapılması, sansasyonel bir şekilse lanse edilmesi, özendirici, övücü romantize edici şekilde yapılması intihar davranışını riskli guruplar üzerinde arttırabiliyor. Bu yüzden intihar haberlerini yaparken Dünya Sağlık Örgütünün belirlemiş olduğu kriterler çerçevesi içinde haberler yapılması gerekiyor." dedi.
"Haber içeriğinde kişisel bilgi fotoğraf ve İntiharın yeri ve yöntemi verilmemeli"
Haber başlıklarında intihar kelimesinin geçmemesi gerektiğine dikkat çeken Göktepe, "Haberlerin içeriğinde kişisel bilgiler ve fotoğraf kullanılamamalıdır. İntihar yeri ve yönteminin verilmemesi gerekiyor. Bunlar verildiği zaman riskli guruplar, verilen bilgilerle kendilerini özdeşleştirebiliyor ve kafalarında olumsuz bir çağrışım oluşturuyor. Özellikle Siirt'te yapılan haberlerde Deliklitaş'ın kullanılması orayı popüler hale getirdi. Çünkü hep o nokta duyuluyor. Baktığınız zaman intiharlar, Deliklitaş'ın bir noktasında meydana geliyor ve herkes aynı noktayı seçiyor." diye belirtti.
"İntihar önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur intihar edecek kişiler öncesinde çevresine uyarı ve ipuçları imkânı veriyor"
Sürekli intihar olaylarının aynı noktada meydana geldiğini ve o noktada güvenlik önleminin alınması gerektiğine dikkat çeken Göktepe, "Haberlerde yer bilgisi verilmemeli, intihar eğiliminde olan kişiler veya yakınınızda bu eğilimin olduğunu düşündüğünüz şüphelendiğiniz kişileri mutlaka bir Ruh Sağlığı Uzmanına yönlendirmeniz daha önemlisi beraber gitmeniz gerekir. İntihar önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur. İntiharı önleyebileceğimizi biliyoruz. İntihar anlaşılması çok zor bir olgu değil. Bu durumdaki kişiler öncesinde çevresine uyarı ve ipuçları imkânı veriyorlar." şeklinde konuştu.
İntihar girişiminde bulunacak kişilerin öz bakımlarına dikkat etmediklerini, veda ziyaretleri yaptıkları, vasiyet, açık veya kapalı bir şekilde niyetlerini söylediklerine dikkat çeken Göktepe.Bu noktada biraz uyanık ve dikkatli olunması gerektiğine dikkat çekti.
"Eğer şüpheleniyorsak kişilere intihar düşüncesini sormaktan çekinmemeliyiz"
İntihar edecek kişilerin açık veya kapalı bir şekilde niyetlerini söylediklerini ifade eden Göktepe, "Ölmek istiyorum, artık dayanamıyorum, dünya bensiz daha iyi olurdu gibi cümleler kuruyorlar, yaşamsal hisler alıyorlar, ilaçlarını kullanmıyorlar, çok hızlı araba kullanıyor ve birçok işaretleri var aslında. Daha öncede intihar girişimi varsa, ailesinde intihar etmiş birisi varsa bunlar bizim için risk faktörü. Ruhsal bir hastalığı var ise intihar düşünmeliyiz. Şüpheleniyorsanız konuşun, 'kendinize zarar vermeyi düşünüyor musun?' şeklinde soru sorun. Zaten kendilerini anlatmaya meyilli oluyorlar." bilgisini paylaştı (İLKHA)