41 yıllık fotoğrafçı Hikmet Demir: Fotoğrafçılık bitme noktasına geldi

Lise yıllarında başladığı fotoğrafçılık sanatını 41 yıldır sürdüren Hikmet Demir, gelişen teknolojiyle birlikte fotoğrafçılığın da bitme noktasına geldiğini kaydetti.

Ekleme: 30.01.2023 16:35:23 / Güncelleme: 30.01.2023 16:35:23 / Röportaj / Adıyaman Haberleri
Destek için 

Mesleğini çok sevdiği için liseden sonra okumayıp iş yeri açtığını dile getiren Demir, karanlık odada yıkanan pozların fotoğrafa dönüştüğü zamanların daha güzel olduğunu belirtti.

Amatör bir şekilde başlayıp ilk çektiği fotoları satıp okul harçlığı yaptığını dile getiren Demir, fotoğrafçılık serüveninin merakla başladığını belirtti.

"Evde çalışmaya başladım"

Fotoğrafçılık serüvenine nasıl başladığını anlatan Demir, "Meslek hayatıma çok erken yaşta başladım. Liseyi bitirdikten sonra 1982'nin Şubat ayında dükkân açtım. Lise yıllarında fotoğrafçılığa merakım vardı. Lise birinci sınıfta iken fotoğrafçılık yapan rahmetli Bekir Açıl ile tanıştım. Onda portatif bir arandör siyah beyaz çekim yapan makina vardı. O makinayla beraber bir de flaş aldım ve evde kendi kendime bu işe başladım. Bir ara Şanlıurfa'da Dünya Fotoğrafçılık Ansiklopedisi diye bir kitap gördüm ve aldım. Abim askerden gelirken bir fotoğraf makinası getirmişti. Kitabı okuyup fotoğrafçılık yapmaya çalışıyordum. Çektiğim fotoğrafların çıktısını almak için o zaman Hulusi abi vardı gidip ondan ilaç alıyordum fakat bilmiyordum bu işi. Evde çalışmaya başladım fakat fotoğraflarım parlamıyordu. Bir gün bir arkadaşıma sordum bana dedi ki 'Çektiğin fotoğrafları cama veya parlak bir yüzeye yapıştır.' dedi. Ben de çektiğim fotoğrafları akşam cama yapıştırırdım. Sabah camdan kaldırdığımda parladıklarını gördüm. O fotoğrafları satıp okul harçlığımı çıkarıyordum." ifadelerini kullandı.

"Şimdilerde pek bir kıymeti kalmadı"

Yıllar önce bir fotoğraf elde etmenin zor bir süreç gerektirdiğini dile getiren Demir, "Eskiden fotoğrafçılıkta farklı bir şey vardı. Fotoğraf çekeceğimiz odayı karanlık yapar o zaman 500 vatlık ampullerle içeriyi aydınlık yapardık. Vatandaş içeriye girdiğinde bir tuhaf oluyordu. Çünkü ışıklar gözünün içine vuruyor ve başka bir şey görmüyordu. O zamanlarda mesleğimiz kıymetliydi. Liseyi bitirdiğimde herkes sınava girerken ben tercih yapmıyordum. O zamanlarda farklı olan fotoğrafçılığın şimdilerde pek bir kıymeti kalmadı diyebiliriz. Karanlık odada filim yıkaması vardı. Film yıkarken içeriye aniden birisi girdiğinde aman aman içeri girme derdik. Çünkü ya film yanardı, ya kart bozulurdu ve baskı yapamazdık. Şimdi ise her şey açıkta o günlerden bu güne çok büyük gelişmeler yaşandı. Siyah beyaz dönemi kapandı renkli film dönemine geçtik. Renkli film dönemi de bitti, o döneme ait arşivleri yaktık şimdi ise dijital dönem başladı." şeklinde konuştu.

"Eski fotoğrafçılık daha güzeldi"

Filmlerin banyo denilen yıkamanın ardından fotoğrafa dönüştüğü yılların daha güzel olduğuna değinen Demir şöyle devam etti:

"Eski dönem tabi ki daha güzeldi. Çünkü bir emek veriyordun ve emeğinin karşılığını gördüğünde bir haz bir feyiz alıyorduk ondan. O zaman yapamadığımız resimlerin şimdi on katını yapıyoruz ama benim yanımda bir tadı yok şimdikilerin. Şimdi montaj yapıldığında birebir gerçekten çok güzel oluyor. Ama eskiden anne veya babası vefat etmiş kişiler onların fotoğraflarını bize getiriyorlardı arka fon nasılsa o şekilde kalıyordu. Biri kırmız diğerinin arka fonu mavi olarak kalıyordu. Ama şimdi sanki beraber çekilmiş gibi görünüyor. Bunlar teknolojinin getirdiği kolaylıklar."

"Fotoğrafçılığı öldürdüler"

Bazı devlet kurumlarının dahi fotoğrafları kendi çekmeye başlamasıyla birlikte mesleğin bitme aşamasına geldiğini belirten Demir, "Mesela Tapu Kadastro oraya bir makine koymuş vatandaş parasını atıp kendisi fotoğraf çekiyor. Eskiden yeşil kart vardı. Sıfır yaşından 80 yaşına kadar herkesten vesikalık isteniyordu o da kalktı. Bizim bu yörede tütün eken çiftçilere de resim lazımdı onlar da kalktı bu durum bizim açımızdan eksi oldu. Eskiden düğünlerde gidip evde çekim yapmak istediğimizde kabul görmez illaki stüdyoda fotoğraf çektirirlerdi. Şimdilerde ise dış çekim moda oldu. Yani anlayacağın eskiler şimdinin modası oldu. Artık dış çekimlerde teknolojiyle son derece güzel bir şekilde yerleştirilebiliyor." dedi.

"Işık, diyafram ve zamanı birlikte ayarlamak lazım"

İyi ve güzel bir resim çekmek için teknik bilgiler hakkında detay veren Demir, "Güzel bir fotoğraf çekmek için bazı teknik bilgilerin bilinmesi gerekir. Poz, ışıklandırma, enstantene, diyafram, iso hepsi bir bütündür. Bunlardan bir tanesi eksik olduğu zaman fotoğraf sakat kalır. Yani hem ışığını ayarlayacaksın hem diyaframını hem zamanını tüm bunları beraber ayarladığın zaman mükemmel bir resim elde edersin. Fotoğrafçılık güzel bir meslektir ama günümüzde gelinlikçi, kuaför, fotoğrafçılık bir araya girdi. Vatandaş için kolay olsa da sadece resim çeken arkadaşlar için biraz gelir kaybına eden oldu." ifadelerini kullandı. (İLKHA)