Adana İl Müftüsü Taşçı: "Üç Aylar Rahmet ve Mağfiret aylarıdır"

Üç ayların Müslümanlar için büyük bir fırsat olduğunu belirten Adana İl Müftüsü Mehmet Taşçı üç ayları, ekim, bakım ve hasat ayları olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Ekleme: 23.01.2023 22:25:05 / Güncelleme: 23.01.2023 22:37:55 / Güncel / Adana Haberleri
Destek için 

Şuhur-u selase de olarak bilinen mübarek üç ayların fırsat ayları olarak değerlendirilmesi ve en büyük manevi kârların elde edilerek geçirilmesi gerektiğini dile getiren Adana İl Müftüsü Taşcı, üç aylardaki gün ve gecelerin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Üç ayların Müslümanlar için ayrı bir öneme sahip olduğunu ve her anının değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Müftü Taşcı, "Bu benim son üç aylarım olabilir düşüncesiyle hareket edilerek Allah'ın ve Resulü'nün yasakladığı şeylerden şiddetle kaçınılması gerekir." dedi.

“Şeytanların zincire vurulacağı bir hasat mevsimine daha girmiş olacağız”

Üç ayların diğer aylardan farklı bir şekilde daha mana dolu olarak geçirilmesi gerektiğini dile getiren Taşcı, “Şu fani hayatımızda Rabbim nasip ederse yine bir hasat mevsimine girmiş olacağız. Rahmet, merhamet, mağfiret; Cennetin kapılarının açılacağı, Cehennemin kapılarının kapatılacağı, şeytanların zincire vurulacağı bir hasat mevsimine daha inşallah girmiş olacağız. 26 Ocak Perşembe gecesi ise Regaib Kandilini idrak etmek suretiyle yine bir maraton mevsimine girmiş olacağız inşallah. Rabbim bütün Müslümanlara bu ayları en güzel şekilde ihya etmeyi nasip eylesin." şeklinde konuştu.

"Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise Ümmetimin ayı"

Üç aylar gelince, Peygamber Efendimizin (Aleyhisselatu Vesselam) "Ya Rabbi, Recep ve Şaban'ı hakkımızda hayırlı ve bereketli kıl, bizleri Ramazan’a ulaştır" dediğini aktaran Taşçı, "Yine üç aylarla alakalı olarak Peygamber Efendimiz, ‘Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise Ümmetimin ayı’ demiştir. Üç aylar zaman olarak da diğer aylardan farklı bir zaman dilimleridir. Bu aylar içerisinde yer alan kandillerimiz hem Allah katında hem de biz Müminler katında farklı bir değere, farklı bir yere sahip olan kandil gecelerimizin dördü üç aylar içerisindedir.” ifadelerini kullandı.

Üç aylardaki gün ve gecelerin en güzel şekilde değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Taşcı, şunları kaydetti:

"Ramazan’dan sonra en fazla Şaban ayında oruç tuttuğunu gördüm"

“Recep ayının ilk Cuma Gecesi Regaib Kandili bu ay içerisinde, Recep ayının 27’inci gecesi Miraç Gece’sini hep birlikte kısmet olursa idrak edeceğiz. Ardından Şaban ayının 15’inci gecesinde Berat Kandil’ini idrak edeceğiz. Ardından gelecek olan ‘Ramazan ayı öyle bir aydır ki kendisinde Kur’an-ı Kerim indirilmiş.’ Buyurmak suretiyle Ramazan ayının 27’inci gecesi olan Kadir Gecesi üç aylar içerisinde Cenab-ı Allah’ın bizlere lütfettiği bu fırsat günleri ve geceleri idrak edeceğimiz bu üç aylar içerisinde bulunmaktadır. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (Aleyhissalatu Vessellem) hayatına baktığımız zaman üç aylarla beraber, üç aylar öncesi daha farklı bir coşku ve ibadet neşesiyle bu üç ayları idrak ettiğini görüyoruz. Hazreti Aişe validemiz Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (Aleyhissalatu Vessellem) hayatıyla ilgili olarak üç ayları nasıl geçirdiği konusunda anlatmış olduğu hadislerde "Ben Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (Aleyhissalatu Vessellem) Ramazan’dan sonra en fazla Şaban ayında oruç tuttuğunu gördüm." Yine Hazreti Aişe validemiz, "Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (Aleyhissalatu Vessellem) geceleri öyle ibadet ederdi ki ayak topukları çatlardı." diye bize Peygamber Efendimizin bu üç aylarda ibadetlere daha farklı bir önem verdiğini gösteriyor.”

"Recep ayı ekim ayı, Şaban ayı bakım ayı, Ramazan ayı hasat ayı"

Şuhur-u Selase olarak adlandırılan mübarek ayların birer ekim, bakım ve hasat ayı olarak adlandırıldığını belirten Taşcı, “Büyüklerimizde üç aylarla ilgili olarak ‘Recep ayı ekim ayı, Şaban ayı bakım ayı, Ramazan ayı hasat ayı.’ derler. Peygamber Efendimizin (Aleyhissalatu Vessellem) sünnetine ittiba eden, O’nun ardından giden, O’nun hayatını hayatına taşımak isteyen Müslümanların bu üç ayda çok farklı ibadet etmeleri gerekir. Peygamber Efendimizin Şaban ayında Recep ayından daha fazla ibadet ettiğini, Ramazan ayı geldiğinde ise kullukta zirveye çıktığını kitaplardan okuyoruz.” dedi.

"Bu fırsat mevsimlerini iyi değerlendirmek lazımdır"

Üç ayların fırsat bilinmesi ve ömrümüzdeki son üç aylarmış gibi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Müftü Taşçı sözlerine şöyle devam etti:

“Hazreti Aişe’den gelen bir Hadis-i Şerifte, "Peygamber Efendimiz Ramazan’ın son 10 günü geldiğinde geceleri ibadetle meşgul olur ve ailesini de ibadete kaldırırdı." buyuruyor. Peygamber Efendimiz üç aylar içerisinde her gün ibadetlerini biraz daha artırırdı. Kendisini kulluğa ve ibadete verdiğini ve bu konuda da bize örneklik ettiğini görüyoruz. Peygamber Efendimiz şu fani hayatımız da ölünceye kadar rol modelimiz, örneğimiz, önderimizdir. Bizimde O’nun gibi yaşamamız ve anlamamız için Rabbimiz bize O’nu örnek veriyor. Cenab-ı Allah "Vallahi muhakkak Allah’ın Resulünde sizin için güzel örnekler vardır." buyuruyor. Hayatın bütün konularında örneğimiz Peygamber Efendimizdir. Onun için bu fırsat mevsimlerini iyi değerlendirmek lazımdır. Bir daha ya elimize geçer ya geçmez.”

“Nice nice büyüklerimiz, akrabalarımız, sevdiklerimiz, dostlarımız baki âleme göçtü”

Geçen sene üç aylarda olup da bu sene aramızda olmayan sevdiklerimizin var olduğuna değinen Taşçı, “Nice nice büyüklerimiz, akrabalarımız, sevdiklerimiz, dostlarımız baki âleme göçtü. Geçen sene bu üç aylarda olup ta bu sene aramızda olamayan sevdiklerimiz var. İnşallah hep beraber hayatımızın son üç aylarıymış gibi bu ayları zikir ve tesbihatla, Kur’an-ı Kerim’i öğrenerek, Peygamber Efendimizin hayatını okuyarak, öğrenerek bu mevsimi ikmal etmemiz gerekir. Günahlarla, haramlarla, isyanlarla, yanlışlarla dolu bir hayat yaşıyoruz. Bu mevsim de yapacağımız en güzel işlerden birisi ve başta geleni Allah’a dönüş manasına gelen tevbe etmek. Cenab-ı Allah ile buluşup O’nunla kalma mevsimini Allah bir kez daha bize nasip eyledi. Bu fırsatı ganimet bileceğiz. Günahlarımız, yanlışlarımız var. Peygamber Efendimiz buyuruyor, ‘İnsanoğlunun tamamı yanlış yapar, ama günahkâr olanların en hayırlısı da tevbe edenlerdir.’ "Günahlarından tevbe eden hiç günah işlememiş gibidir." buyuruyor Peygamber Efendimiz. Cenab- Allah buyuruyor, ‘De ki ‘Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.’ Yeter ki sen dön ve gel Allah bütün günahlarını bağışlar. Yeter ki samimi bir şekilde dua edelim ve af dileyelim. Bu günlerimizin en güzel şekilde geçmesi için Rabbimize dua edelim. O’na yönelim. Üç aylarımızı dolu dolu yaşamak için şimdiden hazırlık yapalım.” dedi. (İLKHA)