Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ulusal gazete, televizyon ve ajansların Ankara temsilcileri ile bir araya geldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda konuşan Başkan Erbaş, medya temsilcilerine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırı
Başkan Erbaş, geçtiğimiz günlerde İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırıya yönelik, şunları söyledi:
"Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan düşmanlığı bir kez daha tel’in ediyorum. Bir inancın kutsal kitabına karşı yapılan hukuk ve insanlık dışı muamele karşısında, önlem almadığı gibi bu çirkin ve provokatif davranışta bulunanları korumayı tercih eden ülke yetkililerini de kınıyorum. Böylece, inançlara saygı konusunda ne kadar ikiyüzlü olduklarını tüm dünyaya bir kez daha göstermiş oldular. Avrupa’da hukuka ve insan haklarına inanan, inanca saygıyı ve toplumsal barışı önemseyen tüm entelektüellerin, akademisyenlerin, aktivistlerin, sivil toplum kuruluşlarının, medya mensuplarının ve aklıselim insanların kutsallara yapılan bu açık saldırılara karşı tepki göstermesi ve inisiyatif alması gerektiğini düşünüyorum. İnsana ve inanca değer veren tüm din ve inanç mensuplarının aynı şekilde tepki göstermesi bir insanlık vazifesidir. Aksi halde söz konuşu kişi, grup ve kurumlar, Müslümanlar ve tüm dünya halkları nezdinde inandırıcılığını yitireceklerdir."
Müslümanların, inançlara, kutsallara düşmanlığı olmadığını dile getiren Erbaş, tarih boyunca Müslümanların birlikte yaşadıkları topluluklarda, Kur’an’dan yola çıkarak hep iyilik, merhamet ve adaletle davrandıklarını söyledi.
Erbaş, bugün itibariyle mübarek üç ayların başladığını dile getirerek, "Elbette zaman, her anıyla değerlidir. Ancak, bazı vakitler var ki onlar, hayat serüveni boyunca oluşması muhtemel sıradanlıklara karşı Müslümanlara yeniden bir canlılık ve motivasyon fırsatı sunmaktadır. İşte üç aylar, bizler için böyle bir anlam ve değer ifade etmektedir." dedi.
"Kur’an-ı Kerim, iyiliğin, güzelliğin, adaletin ve merhametin yollarını öğretir"
Kur’an-ı Kerim’in hayat rehberi olduğuna dikkati çeken Erbaş, "Kur’an-ı Kerim bize kendimizi tanıtır. Varoluş gayemizi hatırlatır. Bize kendimizle, Rabbimizle ve çevremizle ilişkilerimizin ilkelerini beyan eder. İyiliğin, güzelliğin, adaletin ve merhametin yollarını öğretir. Kardeşliğin, paylaşmanın, dayanışmanın ve bir arada yaşama ahlakının bir erdem olduğunu telkin eder. İnanç, düşünce ve vicdan özgürlüğünün herkes için bir hak olduğunu, insan onurunun dokunulmaz olduğunu, temek hak ve hürriyetlerin mukaddes olduğunu öğütler." diye konuştu.
"Sağlıklı nesiller, ancak sağlam bir aile yuvasında yetişebilir"
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı hizmetlerinin odağında ailenin yer aldığını işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:
"Aile, toplumun özü ve temelidir. Toplumu ayakta tutacak bütün değerler, ancak sağlıklı ve sağlam temeller üzerine inşa edilmiş ailede öğrenilir. Erdemli bireyler, sağlıklı nesiller, dengeli insanlar, ancak sağlam bir aile yuvasında yetişebilir. Sevgi, saygı, adalet, merhamet ve insanı varlıklar arasında üstün kılan bütün değerler, aile yuvasında içselleştirilir. Bunun için bütün mensuplarımız, büyük bir özveriyle milletimizin aile huzuruna rehberlik etmektedir. Başkanlığımız, aileyi tehdit eden, insanı inciten, yaralayan ve insanlığın onurunu hiçe sayan her türlü şiddetin karşısında durarak, sosyal sorumluluk projeleri geliştirmektedir. Başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere, ailenin bütün fertlerine yönelik, şiddetle, ihmal ve istismarla, sosyal medya bağımlılığıyla, çocuk yaşta evliliklerle, intihar ve namus cinayetleriyle mücadele çalışmaları yapmaktadır. Çocuk evi ve çocuk destek merkezi, kadın konukevi ve huzurevi gibi sosyal hizmet kurumlarında manevi danışmanlık ve rehberlik hizmeti sunmaktadır."
"Gençlerimizi inanç ve medeniyet değerlerimizle buluşturmanın mücadelesini veriyoruz"
Diyanet İşleri Başkanlığının gençlik çalışmalarına da değinen Erbaş, "Çalışmalarımızda özel önem verdiğimiz alanlardan biri de gençlik hizmetlerimizdir. Ortaöğretimden üniversiteye, sivil toplum kuruluşlarından iş dünyasına kadar geniş bir yelpazede gençlerimize ulaşarak onları inanç ve medeniyet değerlerimizle buluşturmanın mücadelesini veriyoruz." ifadelerini kullandı.
Erbaş, toplumların geleceğinin, o toplumun en temel dinamiği olan gençlerin ellerinde şekillendiğini belirterek, "Huzurlu ve güvenli bir gelecek inşa etmek, ancak maddi ve manevi bakımdan donanımlı bir gençlik ile mümkündür. Bu ülkemizin en büyük zenginliklerinden birisidir, 27 milyon öğrencimiz var. Dünyada nüfusu 27 milyonun altında olan 143 ülke var. Bu bizim için çok büyük bir zenginlik önemli olan bu gençlerimizi en iyi bir şekilde yetiştirmektir. Bunun için Diyanet İşleri Başkanlığı olarak çeşitli programlar yapıyoruz, projeler yürütüyoruz." açıklamalarında bulundu.
Huzurlu bir gelecek inşa etmenin maddi ve manevi bakımdan donanımlı gençlerle mümkün olabileceğine işaret eden Erbaş, "Gençlerimizin hem sosyal hem de manevi gelişmelerine katkıda bulunmak amacıyla 81 ilimizde camiler bünyesinde ‘Diyanet Gençlik Merkezleri’ oluşturuyoruz. Zaman zaman medyada olumsuz olarak yer verenler oluyor ama tabii bunu anlamak mümkün değil camilere gençlerimizi çağırmaktan, gençlik merkezlerini camilerimizin bitişiğinde kurmaktan daha normal ne olabilir? Bunu desteklemek, alkışlamak lazım. Camiye giden gençten kim rahatsız olur? Çocuklarımız keşke daha fazla camiye gitsin diye arzu etmiyor muyuz?" şeklinde konuştu.
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından üniversite yurtlarında görevlendirilen manevi danışmanların sürekli gençlerin yanında olmaya gayret ettiklerini belirterek, "Bizim bu alandaki en büyük amacımız gençlerimizin kendileriyle barışık, köklerine ve değerlerine bağlı aynı zamanda çağın gerektirdiği ilim ve irfanla mücehhez bir nitelikte yetiştirilmeleridir. Bu sebeple gençlerimizin sahih dini bilgiye doğru kaynaklardan ulaşması ve medeniyet değerlerimizi özümsemesi için büyük bir gayretle hizmet üretiyoruz. Kendilerini her türlü aşırılıklardan koruyabilmeleri için sakıncalı ve zararlı akımlara karşı bir farkındalık ve bilinç oluşturmaya çalışıyoruz." dedi.
"4-6 yaş Kur’an kurslarımızda insanlığa örnek olacak bir toplum inşa edelim istiyoruz"
Diyanet İşleri Başkanlığının 4-6 yaş Kur’an kursları konusuna da değinen Erbaş, "4-6 yaş Kur’an kurslarımızda milli ve manevi değerlerimizi gelecek nesillere aktarmanın mücadelesini veriyoruz. Buralarda yavrularımızı inanç ve medeniyet değerlerimizle buluşturuyoruz. Sağlıklı bir din ve ahlak gelişimi göstermeleri için onlara Kur’an-ı Kerim’i, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) örnek ahlakını, dinimizin değerlerini tanıtmaya çalışıyoruz. İstiyoruz ki İslam’ın hayat veren ilkeleri çerçevesinde insanlığa örnek olacak bir toplum, milletimiz için güzel bir gelecek inşa edelim." diye konuştu.
Medya temsilcilerine de seslenen Erbaş, "Bizleri bir arada tutan değerlerin korunması ve millet varlığımızı tehdit eden kötülüklerin bertaraf edilmesi için çalışmak bu milletin birer ferdi olarak hepimizin ortak sorumluluğudur. Duruşumuz daima iyilikten ve güzellikten yana olmalıdır. Bilhassa çocuk, genç, aile gibi hususlara ve inanç, ibadet, ahlak gibi alanları ilgilendiren yayınlara özel bir hassasiyet göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Zira bu konuda yapılacak hatalar insanların zihin ve gönül dünyalarından derin yaralar açmakta toplumun huzurunu selametini ve geleceğini tehdit eden sorunlara zemin hazırlamaktadır." ifadelerini kullandı.
"Milletimizin hac ve umre ibadetine teveccühü takdire şayan"
Erbaş, bu yıl ki hac dönemi hakkında da bilgi vererek, "2023 yılında kutsal topraklara gitmek için ilk defa kayıt yaptıracak hac yolcuları, hac ön kayıtlarını ocak ayının beşinde yaptırmaya başladılar. 26 Ocak tarihine kadar inşallah kayıtlarını yaptırmaya devam edecekler ki bu sene bir yenilik yaptık, kayıtlar ‘e-Devlet’ üzerinden yapılmaktadır. Aziz milletimizin hac ve umre ibadetine teveccühü takdire şayandır. Hac için başvuru sayısının her geçen yıl katlanarak arttığını görüyoruz. Gönül ister ki yüreği Allah aşkıyla çarpan, Kabe hasretiyle tutuşan, Peygamber sevdasıyla yanan bütün kardeşlerimizi o mukaddes beldeye götürebilelim ancak fiziki şartlar buna el vermemektedir." şeklinde konuştu.
"Başka ülkeler hac kura sistemimizi öğrenmek istiyorlar"
Hac kura sisteminin hakkaniyete en uygun ve en ideal uygulama olarak yapıldığını dile getiren Başkan Erbaş, "Hac yolcularımızı kat sayıya dayanan kura sistemiyle tespit ediyoruz. Kat sayı sistemi şu anlama geliyor; bu sene başvuran bir kere kuraya giriyor. Geçen sene başvuran 4 kere, 3 sene önce başvuran 9 kere kura hakkını elde etmiş oluyor. Bu noktada başka ülkelerin hac yöneticilerine bu konuyu anlattığımızda kendileri de bizden bu sistemi öğrenmek istiyorlar." diye konuştu.
Erbaş, hac ile ilgili son 3 yılda salgından kaynaklı bazı kısıtlamalar yaşandığını ifade ederek, "Hamdolsun bütün o sıkıntıları geride bıraktık ve bu seneki hac organizasyonumuzu daha kapsamlı ve geniş katılımlı bir şekilde gerçekleştireceğiz. Bu sene 65 yaş üstü dahil 83 bin 430 hacı adayımızı kutsal topraklarda ağırlayacağız inşallah. Şimdiden milletimize hayırlı mübarek olsun." değerlendirmesinde bulundu.
Programda Erbaş’a, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı, Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Selim Argun, Dr. Burhan İşliyen, Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı, Kadir Dinç, Dini Yayınlar Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kurt ile Rehberlik ve Teftiş Başkanı Hasan Güçlü eşlik etti.
Açıklamanın ardından Erbaş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. (İLKHA)