Kur'an Nesli Platformu adına Mehmet Eşin tarafından okunun basın açıklamasında şunlar kaydedildi:
BASINA VE KAMUOYUNA
Değerli basın mensupları, kıymetli STK temsilcileri ve Kur’an aşıkları…
Hem Kur'ân'dan öyle şeyler indiriyoruz ki o, mü'minler için bir şifâ ve bir rahmettir; zâlimlerin ise ancak hüsranını arttırır. (İsra-82)
Kur’an-ı Kerim, şerefli melek Cebrail vasıtasıyla Hz. Muhammed aleyhisselama nazil olmuş Allah’ın vahyi ve kelamıdır. Mü’minlere hidayet rehberidir. Hükmü, bütün zaman ve mekânlara hitap etmektedir.
Kur’an nazil olduğu ilk andan itibaren kafir ve zalimler, ona ve hükmüne düşmanlık etmiş, tahrip etme, yakma, insanlara mesajının ulaşılmasını engel etme dâhil farklı yol ve yöntemlerle düşmanlık etmişlerdir. Bu düşmanlık günümüze kadar devam etmiş ve budan sonra da devam edecektir. Bu, hak-batıl, iman-küfür, zalim ve mazlumun mücadelesidir.
Bu düşmanlığın devamı olarak da dün İsveç’te, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde sapık bir Kur’an düşmanının Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’i yakmasına izin verilmiştir. Sözde medeni ve erdemli olduğunu ifade eden ve bununla övünen İsveç makamları bu alçaklığı engellemesi gerekirken izin vermiş ve üstelik koruma sağlamıştır. İsveç makamlarının bu tavrı İslam’a düşmanlıkta geldikleri noktayı ve özgürlükten ne anladıklarını göstermesi açısından önemlidir.
Bu hareket, asırlardır devam eden ve son dönemlerde Avrupa’nın farklı ülkelerinde devletler eliyle İslam’a ve Müslümanlara yönelik gerçekleşen sistematik saldırı ve düşmanlıkların bir devamıdır.
Fikir ve düşüne özgürlüğü adı altında Müslümanların mukaddesatlarına bu denli pervasızca saldırılar kabul edilemez ve kabul etmiyoruz. Bu sapıkça hareketi kınıyor ve lanetliyoruz
Müslümanların canları ve mallarıyla korumaktan geri durmadıkları hayat rehberleri Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan saldırılar elbette ki karşılıksız kalmamalıdır. Bu Kur’an, Allah’ın kelamı, yaklaşık iki milyarlık İslam ümmetinin kutsal kitabıdır.
İslama, Kur’an- Kerim ve mukaddesata saldıranlara sesleniyoruz.
Kur’an’a düşmanlık edenler, tarih boyunca iflah olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. Yaptıkları yanlarına kar kalmamıştır. Kur’an’a savaş açanlar Allah’a savaş açmıştır, Cebrail ve bütün meleklere savaş açmıştır, Hz. Muhammed aleyhisselam ve bütün Müslümanlara savaş açmıştır.
Hangi dinden ve inançtan olursa olsun aklı başında her ilkeli fert ve oluşum, bu provokatif ve sapıkça girişimler karşısında inisiyatif almalı ve insanlığın huzurunu kaçırtacak bu ve benzeri densizliklerin son bulması adına harekete geçmesi gerekmektedir.
Dini mukaddesatlara saldırı, BM, Ulusalarası hukuk ve teamüllerin çiğnenmesidir.
Bu alçakça eylemlerin dünya huzur ve barışına yönelik büyük bir suikast olduğu bilinmelidir. İslam dünyasının tepkisini toplayacak her girişimden mutlaka uzak durulmalıdır.
Başta Türkiye olmak üzere İslam dünyası da İsveç’teki bu densizlik ve akıl tutulmasına sessiz kalmamalı ve eldeki bütün imkânlar kullanılarak hadsizlere meşru çerçevede hak ettikleri cevap verilmelidir.
İsveç’in NATO’ya üyeliğinin veto edilmesi, büyükelçinin istişare amacıyla geri çekilmesi de dâhil İslam’a ve Müslümanlara bu denli düşmanlık yapan bir yönetime her açıdan haddi bildirilmelidir. Kalbinde iman olan hiçbir mü’minin bu hakarete sessiz kalması düşünülemez.
Mukaddesatımıza yönelik bu provokatif saldırılara karşı dünyanın dört bir yanında ortaya konan tepkilere destek verilmesini istiyoruz.
Son olarak bu tür saldırılara karşılık, verilecek en iyi cevap, bugünden itibaren Kur’an-ı Kerim’i daha çok sahiplenmek, okumak, okutmak, anlamanı öğrenmek ve hükmünü hayatımıza tatbik etmek olmalıdır.
Hepinizi Allah’a emanet ediyorum