Ensar ve muhacir kardeşliğinin tesisi nasıl sağlanır?

Türkiye ve dünyada artan mülteci düşmanlığına karşılık İslam’ın mültecilere bakışı nedir? Ensar ve muhacir kardeşliğinin tesisinin sağlanması nasıl olmalı?

Ekleme: 11.01.2023 16:25:08 / Güncelleme: 11.01.2023 16:28:22 / Röportaj / Ankara Haberleri
Destek için 

Ülkelerindeki iç savaştan dolayı Türkiye'ye gelerek sığınan mültecilere karşı düşmanlık her geçen gün artıyor. Mülteci düşmanlığını önlemenin yolları ve İslam’ın mültecilere bakışını İLKHA muhabirine değerlendiren Arap Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Suriyeli Molla Muhammed Süleyman Ömer, ensar-muhacir kardeşliğinin tesisinin nasıl sağlanması gerektiği üzerinde değerlendirmelerde bulundu.

Suriye'de savaşın başlamasıyla birlikte Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldığını belirten Arap Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Molla Muhammed Süleyman Ömer, yıllardır kendilerine ensar olan Türkiyeli kardeşlerine ve yetkililerine teşekkür etti.  

Allah-u Teâlâ'nın göçmen olmak zorunda kalan insanlara yardım etmesi temennisinde bulunan Ömer, "Mülteci durumuna düşen insanlarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Onların acılarına merhem olmalı, yaralarını sarmalıyız. Onlara rehberlik yapmalıyız. Onlara hamilik yapıp yardımcı olmalıyız. Onlar bizler için bu acı ve elemi çektiler. Bizim yetiştiğimiz, gördüğümüz ahlak himayemiz, çatımız altına girmek isteyen insanları göz ardı etmemize izin vermez. İslam tarihinde de misaller vardır. Müslümanlar Necaşi'nin yanına gittiğinde Necaşi onlara hamilik etmiştir. Ya da tarihimizde diğer bir önemli örnek olan Muhacir ve Ensar kardeşliği vardır ki kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de de şöyle geçer: 'Daha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.' (Haşr 9)" şeklinde belirtti.  

"Selahaddin-i Eyyubi başa geçtiğinde bütün toplulukları İslam bayrağı altında topladı"

Ömer, "Selahaddin-i Eyyubi başa geçtiğinde bütün Kürt, Türk, Arap, Fars ve Çerkezleri İslam bayrağı altında topladı. 'Bütün Müslümanlar kardeştir.' ayetini kendisine şiar edinerek herkesi tek bir çatı altında topladı. Tüm bunların karşısında bizler 'biz Kürd'üz, siz Arap, sizler de Türk'sünüz' diyerek birbirimizi ayrıştırdığımız için utanmalıyız. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sahabelere şöyle demiştir: 'İnsanlar size baskın olacaklar, sizi acıtacak ve bezdirecekler.' Sahabeler soruyor; 'Bizim sayımız o zaman çok mu az olacak Ey Allah'ın Resulü!' Resulullah diyor ki: 'Hayır, bilakis daha üstün olacaksınız. Ama suyun üzerinde olan baloncuklar gibi olacaksınız.' Sahabeler neden olduğunu sorunca Resulullah diyor ki, 'Dünya sevgisi, ölüme imrenmeme.' Ne yazık ki şu anda da dünyaya imrenme, mal ve mülk sevgisi kalbimizi doldurmuş durumda. Bu yüzden de kardeşliğe yer kalmamış." ifadelerine yer verdi.

"İzzete kavuşmamızın yegâne yolu İslam'dır"

Türkiye halkının kapılarını kendilerine açmasının mutluluk verici olduğunu belirten Ömer, "3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yaptılar. Allah hayırlarını kabul etsin. Onlara şükranlarımızı sunuyoruz. Allah bize bu nimetlere şükrederek güç versin. Allah bizim ve çocuklarımızın kalplerini genişletsin, düşmanlarımızın kalplerini de karartsın. Allah bizlere geri dönmeyi nasip etsin ki kardeşlerimizi tekrardan görelim. Bizim isteğimiz şu ki bizlere ensar olan kardeşlerimiz bizlerden memnun kalsınlar. Kalsınlar ki bizler yan yana, beraberce duralım ve birbirimizin acılarından, ağrılarından ve yaralarından haberdar olalım. Bizler İslam'ımıza dönmek istiyoruz. İzzete kavuşmamızın yegâne yolu İslam'dır." dedi.

"İnsanlar hüner ve sanatımızı yabancı halklardan değil bizlerden öğrenmeli"

Son olarak Ömer, "Allah-u Teâlâ birlikteliğimizi ve sevgimizi daha da genişletsin. Her zaman birlikte olun çünkü birlikte ve toplu olarak durmayan her yalnız kişi bir kurda nasip olur. Allah kurtları bizden uzak tutsun. Dostların, kardeşlerin ve babaların birbirlerine köle olması bir eksiklik değildir. İnsanlar hüner ve sanatımızı yabancı halklardan değil bizlerden öğrenmeli. Birbirimize ziyaretlerimiz artmalı. Birbirimizi daha çok görmeli ve daha fazla konuşmalıyız." tavsiyelerinde bulundu. (İLKHA)