Twitter'ın Elon Musk tarafından satın alınmasının ardından Aralık 2022'de gazeteciler Matt Taibbi, Bari Weiss ve Lee Fang ile yazarlar Michael Shellenberger ve David Zweig aracılığıyla kamuoyuna açıklanan “Twitter Dosyaları” gündemde kalmaya devam ediyor.
Taibbi ve Weiss, Twitter yönetimiyle belgelerin yayımlanmasını koordine ederek dosyaların ayrıntılarını Twitter dizisi olarak yayımladı.
Musk, 29 Kasım’da Twitter'ın "ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına" dair şirket dosyalarını yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacaklarını duyurdu.
Bu duyurunun ardından, Taibbi’nin "Birazdan okuyacaklarınız, Twitter'daki kaynaklar tarafından elde edilen binlerce dahili belgeye dayanan bir serinin ilk bölümü." tweetiyle başlattığı “Twitter Dosyaları” isimli ifşaatın son olarak 11'incisi yayımlandı.
İlk ifşaat 3 Aralık 2022’de yapıldı
Taibbi, "tasarımcısının kontrolünde gelişen insan yapımı bir Frankenştayn hikayesi" olarak nitelediği "Twitter Dosyaları" ifşaatının ilkini 3 Aralık 2022’de ABD Başkanı Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden'la ilgili çıkan haberleri sansürlediğine yönelik belgeleri kamuoyuyla paylaşarak yaptı.
Twitter'ın eski yönetimi ile Demokratlar arasındaki sansür yazışmalarının ifşa edildiği olayda Musk’tan aldığı dosyalardan yola çıkarak bir dizi tweet atan Taibbi, Twitter’ın son derece serbest bir iletişim amacıyla kurulduğunu ancak zamanla güvenlik gerekçesiyle platforma çeşitli kontrol mekanizmalarının eklenmek durumunda kalındığını kaydetti.
Taibbi, bir e-postanın ekran görüntüsünü paylaşarak 2020'ye gelindiğinde, siyasilerden ünlülere ve şirketlere kadar birçok aktörün Twitter’dan paylaşımları silme taleplerinin rutin hale geldiğini yazdı.
2020 başkanlık yarışı sırasında Biden’ın ekibinin birçok paylaşım linkini kaldırılmak üzere şirkete ilettiğine değinen Taibbi, yaptığı bir ekran görüntüsü paylaşımında şirket çalışanlarından birinin, "Biden ekibinden incelenecek daha çok şey var.” şeklinde bir e-posta attığı ve "Ele alındı." şeklinde yanıt aldığı görüldü.
Dosyaları incelediğini ve hem Demokrat hem de Cumhuriyetçilerin taleplerde bulunduğunu belirten Taibbi, olumlu karşılananların daha çok Demokrat olduğuna işaret etti.
14 Ekim 2020'de New York Post gazetesinin, Hunter Biden'ın dizüstü bilgisayarının içeriğinden elde edilen ifşa dosyalarını yayımladığını hatırlatan Taibbi, Twitter yöneticileri arasındaki yazışmalara dayanarak şirketin bu habere ilişkin linkleri siteden kaldırdığını ve buna yönelik paylaşımlara "güvenli değil" uyarılarını eklediğini kaydetti.
Taibbi, "Hatta o güne kadar çocuk pornografisi gibi paylaşımlar için kullanılan doğrudan mesaj yoluyla iletilmesini engelleyen eklentiyi bile bu habere uyguladılar." ifadelerini kullandı.
Trump’ın hesabının askıya alınma süreci de ifşa edildi
Twitter'ın eski yönetimine yönelik ifşaatta, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın hesabının askıya alınma sürecinin aylar öncesinde konuşulduğu ve bu konuda federal kurumlarla bağlantı içinde olunduğu ortaya çıkarıldı.
Musk, Taibbi üzerinden 6 Ocak Kongre baskını ve Trump’ın Twitter hesabının askıya alınma sürecinde şirket yönetiminin tutumunu ifşa etti.
6-8 Ocak 2021'deki iç yazışmalarda, Twitter çalışanlarından birinin, “Bu ilk kez görevdeki bir devlet başkanını yasaklamak mı oluyor?” yorumunu yaptığını aktaran Taibbi, söz konusu yazışmalarda Trump’ın şahsi hesabının ardından Beyaz Saray ve Başkanlık Twitter hesabının da askıya alınmasının konuşulduğunu, bunun yerine kullanımının kısıtlanabileceğinin ifade edildiğini ortaya çıkardı.
İfşa edilen metinde, Twitter uzmanının, yakın zamanda Trump yönetiminin görevi Joe Biden'a devredeceği ve bu hesaplara yönelik adım atmaya gerek kalmayacağını belirtmesi gözden kaçmadı.
Seçimler yaklaştıkça federal kurumlardan baskı almaya başladı
Öncesinde Twitter'ın hesapları askıya alma sürecinin kurallara dayalı bir otomasyon ve bazı yöneticilerin şahsi tasarruflarına dayandığını aktaran Taibbi, 2020 başkanlık seçimleri yaklaştıkça şirketin, federal kurumlardan baskı almaya başladığını ifade etti.
Taibbi, politikalarda gevşemeler yaparak üst düzey hesaplara müdahalenin konuşulmaya başlandığını ve 6 Ocak’tan sonra bunun için bir grubun kurulduğunu da ifşa etti.
Gazeteci Taibbi, yöneticilerin, seçim sürecinde federal kurumlarla bağlantı içerisinde seçimle ilgili içeriklerin hangilerinin ihlal sayılabileceğini konuştuğuna ilişkin yazışmaları da paylaştı.