Çelik, katılım bankacılığı sektörü açısından 2022 gelişmelerini ve 2023'ten beklentilerini gazetecilerle paylaştı.
Kovid-19 salgınının yıkıcı etkilerinden kurtulmak için bireylerden kurumlara çok yoğun çalışmaların gerçekleştirildiği zorlu bir yıl yaşandığını anlatan Çelik, Rusya-Ukrayna savaşının da küresel ekonomi ve tedarik zinciri üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu söyledi.
Çelik, küresel lojistiğin talebi yeterli oranda karşılayamadığını ve arz sıkıntılarının yaşandığını ifade ederek, "Savaşın ham madde fiyatlarına olan etkisiyle ciddi bir küresel enflasyon ve ekonomik piyasaların resesyona doğru bir kayış yaşadığını gördük. Türkiye ise bu süreçte Çin'den kayan ticaretten daha fazla pay almak ve ekonomik büyümesini devam ettirmek adına enflasyon-büyüme opsiyonlarından istihdam, ticaret ve kalkınmayı kapsayan büyümeyi tercih etti." diye konuştu.
Katılım bankalarının, Türkiye'de 1985'ten itibaren sisteme "Özel Finans Kurumları" olarak girdiğini ve faizsiz bankacılık prensipleriyle faaliyet gösterdiğini anımsatan Çelik, sektörün geçen sürede kayda değer bir gelişim gösterdiğini vurguladı.
Çelik, 2022'de katılım bankalarının, ekonomik büyümeye çok yönlü katkıda bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"TKBB çatısı altında bizlerin de katılım finans modelinin sürdürülebilir bir büyüme yakalaması, sektörün dünya standartlarında finansal ürün ve hizmet sunar hale gelmesi için özel gayret gösterdiğimiz bir yıl oldu. Sektörümüzün gelişiminin ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağı bilinciyle yoğun mesailer gerçekleştirdik.
Sadece kâra odaklı iş modellerinin ivme kaybettiği bu dönemde, katılım finans sistemi sahip olduğu özgün yapısı ile süregelen mevcut ekonomiler içerisinde sürdürülebilir ve yenilikçi bir alternatif olma konumunu sağlamlaştırdı. Üretime ve reel ekonomiye katkı yapma misyonu ile katılım finans sektörünün; sürdürülebilir finans modellerini sahiplenmesinin, ülkemizdeki sosyal ve ekonomik yapılar üzerinde dönüştürücü bir etkiye sahip olacağını düşünüyorum."
Osman Çelik, katılım bankacılığı olarak 2017'de yüzde 5 düzeyinde bulunan pazar paylarının Eylül 2022 itibarıyla yüzde 8,6'ya ulaştığını, aktif büyüklüklerinin de 1,1 trilyon liraya çıktığını bildirdi.
Geçen yılın sonundan bu yılın eylül ayına kadar toplam şube sayılarının yüzde 3,4 artarak 1.356'ya çıktığını aktaran Çelik, "Aynı dönemde personel sayımız yüzde 1,6 artarak 17 bin 420'ye yükseldi. Bankacılık sektörü içerisindeki şube sayısı payımız yüzde 12,2'ye, personel sayısındaki payımız yüzde 8,5'e çıktı. Böylece 2022'de sektörün üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik. Sektörde bu yükselişimizi yeni yılda da öngörüyor ve çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.