Diyarbakır Dicle Üniversitesi Bilge Gençlik Kulübü "Namazla Diriliş" adlı bir konferans düzenledi. Konferansa olumsuz hava şartlarından dolayı zoom üzerinde konuşmacı olarak Abdullah Yıldız katıldı.
Dicle Üniversitesi 15 Temmuz Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen konferans, Ahmet El Amiri'nin Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Hüseyin Gülsever'in sunuculuğunu yaptığı konferansta Eğitimci ve Araştırmacı Yazar Abdullah Yıldız namazın ehemmiyeti hakkında bir konuşma yaptı.
Açılış konuşmasını yapan Bilge Gençlik Kulüp Sözcüsü Ersin Gergös, "Bilge Gençlik Kulübü olarak bizim de söyleyecek sözlerimiz, zihinlere hatırlatmamız gereken meseleler var. Kulübümüzün amacı gençleri helal yoldan sosyalleştirmektir. En önemli hedeflerimizden biri şudur: Genç öğrenci kardeşlerimizi ilmi, kültürel, bilimsel, akademik ve sosyal faaliyetlere yönlendirmek ve bu tür etkinliklerde aktif rol almalarını sağlamaktır." dedi.
Günün anlam ve önemine binaen zoom üzerinden bir konuşma yapan Eğitimci ve Araştırmacı Yazar Abdullah Yıldız, "Selahaddin-i Eyyubi'nin Kudüs'ü kurtarma mücadelesi anlatılırken, adeta namazı savsaklayan, sabah namazında camileri boş bırakan bir nesli gördüğünde Kudüs'ü kurtarmak için her türlü hazırlığı yapmış, ordularını da hazırlamış ve İslam birliğini de sağlamışken bir türlü son saldırıya geçmez. Nedenini sorduklarında, Emeviye Camiinde bir cuma namazını kıldırdıktan sonra kalabalığı görür ve ertesi sabah bakar cami boş. Hocaları, alimleri, kadıları, halifenin temsilcisini çağırır derki 'Biz Kudüs'ü kurtarmak için hazırlıklarımızı tamamladık ama Allah'ın yardımı gelmeden zafer nasip olmaz. Biz sabah namazı camilerimiz boşken, bu milletin önemli bir kısmı namazı ihmal ediyorken Allah'ın yardımını nasıl bekleyebiliriz, hangi yüzle yardım isteyeceğiz? Sabah namazında camilerimiz cuma namazı kadar kalabalık olmadan son saldırıya geçmiyoruz' der ve müthiş bir kampanya başlatır. Benim araştırmalarıma göre namazla diriliş kampanyasını ilk başlatan Selahaddin-i Eyyubi'dir. 7 yılın sonunda bakıyor ki camiler sabah namazında cumalar gibi kalabalık olmaya ve hasırlar dışarıya taşmaya başlamış. 'Şimdi oldu' der ve orduyu 1187 tarihinde hücuma kaldırır ve Kudüs kurtarılmış oldu. Ne ile? yeniden namaz bilincini kuşanmak ve hayatın merkezine oturtmak suretiyle. Namazın güzelliklerini insanlara sevdirmek ve hikmetlerini anlatabilmek için imkanları bizden daha iyi kullanın, durmayın ve mücadelenize devam edin. Rabbim namazla diriliş hedefimize katkı sağlamak konusunda sizleri muvaffak etsin. Allah yar ve yardımcınız olsun." şeklinde konuştu.
Konferansta Dr. Sertaç Tekdal'ında yaptığı konuşma ise, "Yeryüzünde yaşıyor olmamız hasebiyle maddi boyutumuzda dünya vardır. Bu dünyayı inşa ve imar etmek üzere yeryüzüne gönderilmişiz. Fakat bu görevi icra ederken gökyüzünün öğrencisi olarak yani maneviyat boyutunu güçlü kılarak bunu yapabiliriz. İşte namaz bu anlamda maneviyatın belki de en önemli adımıdır, belki de ilk adımıdır. Namaz o maneviyatı inşa edebilmek için önemli bir basamak, aşamadır. Bunu inşa edebildiğimiz ölçüde biz hem kendimizi hem de yeryüzünü inşa ve imar etmiş olacağız. Maneviyattan yoksunluk bizi diğer alanda da kesinlikle başarısızlığa götürür ve sadece maddi anlamdaki bir ilerleme de asla bizim için hayra vesile olmayacaktır. Çare olarak bir yandan maddi ilerleme okullarımızı, eğitimimizi, ilmimizi ciddiye alıp uğraşmalı öte taraftan da maneviyatı asla göz ardı etmemeliyiz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)