Elkatmış, engelli olması sebebiyle kendisine verilen akülü arabaların bakım-onarımı konusunda mağduriyet yaşadığını ifade ederek aldığı maaşın büyük bir bölümünün arabanın bakım masraflarına gittiğini onun için de bu harcamaların belediye tarafından karşılanması halinde diğer engelli vatandaşlar için de iyi olacağını belirtti.
Uzun yıllardan beri engelli olduğunu aktaran Elkatmış, "1969'dan beri Mardin'de yaşıyorum. Küçük yaşta yüksek ateş nedeniyle beni doktora götürmüşler. Orada doktorlar bana ayağımdan penisilin iğnesi vurunca o günden beri ben felç kaldım. Ama kasıtlı herhangi bir durum olmadı. Eskiden penisilin iğnesi ile ilgili fazla test olmadığı için bu halde kaldım. 3-4 yaşından beri engelliyim. Benim engelim çocuk poli şekerliği yani çocuk felcidir." ifadelerini kullandı.
"Paramızın çoğunu akülü arabalarımızın bakım-onarımına yatırıyoruz"
İkamet ettiği bölgenin fazla engebeli olması hasebiyle günlük hayatta yaşadığı zorlukları ve akülü arabaların yaşattığı sıkıntıları dile getiren Elkatmış, "Bir engelli olarak Mardin'deki çoğu yerler merdivenlidir. Mesela bazı postane, banka veya restoranlarda engelli girişi yok. Bazen canımız sıkıldığında rahatça bir yere gidemiyoruz. Mardin'in çoğu yerleri engebeli olduğu için de etkiliyor. Ondan sonra bir başka sorun da devlet tarafından bize verilen akülü arabalarımızın bakım-onarım sorunudur. Yani paramızın çoğunu buna yatırıyoruz. Bunların bataryaları çok pahalıdır. Parçaları yok, tamiri yok, perişan oluyoruz. Devlet bir kere bu arabaları verdi ancak bakım-onarım konusunda oldukça sorun yaşıyoruz. Akülü arabaların herhangi bir parçası bozulduğunda internetten sipariş etmek zorunda kalıyoruz. Geçen arabamın aküsü bozulunca 5 bin liraya akü almak zorunda kaldım. Bu aküler de en fazla 1 yıl dayanıyor. Paramızın çoğunu bu arabaların bakım-onarım masrafına gidiyor. Geçim kaynağımız olarak da engelli maaşı alıyoruz çok şükür." şeklinde belirtti.
Elkatmış, "Ayrıca buradaki bütün engelliler için bir tane dernek istiyoruz. Yani engellilerle beraber oturup muhabbet edip kalkacağımız sosyal bir alan istiyoruz. Biz de insanız, normal olarak canımız sıkılıyor gidecek-gezecek sosyal bir yerimiz yok. Bütün insanlar dostumuzdur, arkadaşımızdır." dedi.
"Elhamdülillah namazlarımızı kılıyoruz"
Felçli olmasına rağmen namaz kılmaya devam ettiğine dikkat çeken Elkatmış, "Engelli bir insan, normal bir insan gibi namaz kılamaz. Çünkü eğilemiyorum. Allah kabul eder inşallah ben kafamla kılıyorum. En önemli olan zaten niyettir. Aynı durumumda olan bir sürü arkadaşlarım var, geliyorlar, onlar da namaz kılıyorlar." ifadelerine yer verdi.
Elkatmış, eski zamanlara daha çok sorunlarla karşılaştığını şimdi ise daha iyi olduğuna değinerek, "Eskiye nazaran çok şükür şimdi şartlar daha iyi. Ben eskiden günlerce evden çıkamıyordum. Her yer neredeyse engebe ve merdivenliydi. Ancak birinin yardımıyla evden çıkabiliyordum. Ayda bir gezebiliyordum. Elhamdülillah şimdi bu arabalarla çıkabiliyoruz." şeklinde konuştu.
Yetkililere akülü arabaların bakım masraflarının karşılanması için çağrıda bulanan Elkatmış, "Yetkili kişilerden rica ediyoruz, bu arabaların bakım-onarım için yardım edilmesini istiyoruz. Biz de insanız biraz gezmek istiyoruz. Bazen gidiyorum arabam bozuluyor. Burada maalesef engelli akülü arabaların bakım masrafları karşılanmıyor. Başka yerlerde belediyeler tamirini yapıyor ama burada maalesef yok. Yani yalvarıyorum 'para ne kadar tutuyorsa sana vereyim' diyorum, ancak kimse uğraşmıyor. Biz kendi paramızla bakımlarını yapıyoruz. Dilenci değiliz ama bazıları hiç uğraşmak istemiyor maalesef. Bu konuda biraz daha yardım edilirse daha iyi olur. İnsan 'ne oldum demeyip ne olacağım' demelidir. Her sağlam insan bir engelli adayıdır. Allah bu tür hastalıkları kimseye göstermesin. Her şeye rağmen buna da şükürler olsun." ifadelerini aktardı.
Uzun zamandır Ata Elkatmış ile arkadaşlık kurduğunu ve ondan herhangi bir zarar görmediklerini belirten Mehmet Şükrü Eken, "Bu arkadaşımı 7 yıldır tanıyorum. Onunla arkadaş kardeş gibiyiz. Engeli vatandaşların ihtiyaçları olarak muhabbet edebileceği kaynaşabileceği sosyal bir alanın olması lazım. İster engelli olsun veya olmasın insanların kendi aralarında kaynaşmaya ihtiyaçları var. Engelli insanlarımızla tanışmak oturmak bir çay içmek muhabbet etmek insanın bir saygısıdır." ifadelerini kaydetti. (İLKHA)