Depresyonun insan hayatına etkileri ve çözüm yolları nelerdir?

Uzmanalar, birçok insanın hayatının belirli dönemlerinde kendisini üzgün, mutsuz veya yetersiz hissettiğine dikkat çekerek çözüm önerilerinde bulundu.

Ekleme: 18.12.2022 13:20:04 / Güncelleme: 18.12.2022 14:50:15 / Sağlık
Destek için 

Uzman Klinik Psikolog Havva Tecer konu hakkında şu bilgileri verdi:

"Birçok insan hayatının belirli dönemlerinde kendisini üzgün, mutsuz veya yetersiz hisseder. Bu duyguların yoğunlaşması, kişiye sıkıntı verici noktaya getirmesinin arkasında ekonomik zorluklar, yüksek stresli işte çalışmak, baskıcı bir aile ortamında bulunmak, bazen maddi, bazen manevi sebeplerden dolayı kötü olaylar acı verici ve bunaltıcı olabilir. Fakat zamanla bu duygular geçtikçe, yaşanılan kötü duygular yerini ferahlamaya bırakır.

Depresyon (ruhsal bozukluk) Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünya çapında hızlı bir şekilde tıpkı bir salgın gibi yayılmaya devam etmekte, yapılan araştırmalara göre her insanın hayatının belirli bir döneminde depresyona yakalanabileceğini göstermektedir. 

Her insanın yakalanma riski olduğuna göre, hepimizin bu rahatsızlığı tanımamızda fayda var.  Bunaltı mutsuzluk hastalığıdır.  Kişi eskiden yaptığı hiçbir şeyden keyif alamamaya başlar, bazen hızlı bir şekilde kişiyi ele geçirir bazen de yavaş yavaştır bu rahatsızlığın gelişi.

Kişi yaşadığı hayattan tat alamamaya başlar. Sabah uyanmak istemez, yataktan çıkmak onun için işkence niteliğindedir, yorganın altında günlerce, haftalarca hatta aylarca sessiz, sakin bir şekilde yatmak ister, elini yüzünü yıkamak, elbiselerini giymek, kahvaltı yapmak bile çok büyük yük olmuştur. Çok sevdiği arkadaşlarını görmek istemez, onlar aradıklarında telefonlarına çıkmak, konuşmak büyük yük oluşturur. Önceden severek gittiği iş onun için kabustur, her şeyden herkesten uzaklaşır, hayatın anlamı kalmamıştır.

Bir taraftan da yapamadığı ihmal ettiği evindeki ve iş yerindeki işler için içten içe suçluluk duyar, o tuttuğunu koparan temiz, titiz işini başarı ile yapan insan gitmiş, yerine kara bir bulutun altında kalmış mutsuz sessiz insan gelmiştir. Geçmişinde yaptığı, yapamadığı düşüncelerin, olayların içinden çıkamaz hale gelmiş yaşamak artık büyük bir işkenceyle eş değerdir. Onun için ölüm kurtuluştur. Ağır seyreden vakalarda, kişi dini inancından dolayı kendisine zarar vermek istemez, fakat duygu ve düşünceleri inancını zorlar hale gelir. Bu düşünceler, hastalık ağır seyrederken gelmez çünkü baştan yazdığım gibi hastalığın en ağır sürecinde kişiye yataktan çıkmak bile işkence olduğu için genellikle iyileşmenin ufak ufak başladığı dönemlerde, intihar eğilimi kendini gösterir.

Kişiye depresyon tanısı konuldu ise, ailesine ve sevenlerine çok iş düşüyor demektir. Depresyondaki kişinin yanında destek olunmalı, onun eski sağlığına kavuşması için ellerinden gelen her şeyi yapmaları gerekir. Elbette kişi hiçbir şey yapmak istemeyecek, yanında ona destek olan kişileri zorlayacaktır. Bütün bunları göze alarak sabırla destek olunduğu zaman, tamamen düzelebilen, insanda kalıcı hiçbir iz bırakmayan bir rahatsızlıktır.

Kişinin hayatını renklendirecek uğraşlar bulmalı

Önceden severek ve keyif alarak yaptığı şeyleri kendisi hatırlamıyorsa, yakınları destek olup hatırlatmalı ve tekrardan yönlendirmeli

Zorla da olsa sosyal etkinliklere katılması için teşvik edilmeli

Güneşin iyileştirici etkisinden yararlanılmalı

Uykusunu düzenli almalı 

Düzenli yürüyüş yapmalı ( egzersiz ve sevdiği spor faaliyetlerine katılmalı.)

Sağlıklı besinler yemeye özen gösterilmeli 

Ve en büyük etkenlerden birisi de stresli ortamlardan uzak durmaya çalışmalıdır." (İLKHA)

 

 



Etiketler: