2012'den 2022'ye HÜDA PAR

Siyaset arenasında 10 yaşına giren HÜDA PAR'ın misyonu, vizyonu ve ilkeleri çerçevesinde yürüttüğü siyasi çalışmaları anlatan HÜDA PAR Kurucu Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz, 10 yıllık süreci değerlendirdi.

Ekleme: 16.12.2022 10:30:04 / Güncelleme: 16.12.2022 10:34:45 / Güncel
Destek için  Haberin Videosunu İzle

HÜDA PAR'ın kuruluşu, toplumsal meselelerde HÜDA PAR'ın rolü ve yüklendiği sorumlulukları anlatan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, "Memleketin HÜDA PAR'a İhtiyacı Var" sloganına açıklık getirerek adalet konusunda Türkiye'de öncelikle nelerin değişmesi gerektiğini, HÜDA PAR'ın dış politikadaki öncelikleri ile beraber özgün duruşunu anlattı.

Partilerinin kuruluş sürecinden bahseden Yılmaz, "17 Aralık 2012'de dilekçemizi İçişleri Bakanlığına verdik. 19 Aralık 2012'de kabul edildiğine dair bildirim aldık. O dönemde Türkiye'nin geçtiği bir süreç vardı. Genel itibariyle baktığımızda siyasi anlamda bazı sorunların değişmediğini görüyoruz. Yani HÜDA PAR'ın ortaya çıktığı süreçteki sorun ve sıkıntılar aynen devam ederken şu an ekonomik sorun ve sıkıntılar da üzerine bina edilmiş durumdadır." dedi.

"Mevcut siyasi partiler Kürt meselesi ve inancın önündeki engellerin kaldırılması konusunda yeterli dirayeti göstermiyor"

O günün iki temel sorunu olarak Kürt meselesinin çözümsüz bırakılması ve Müslüman halkın inancını yaşamasının önündeki engellerin kaldırılmaması olduğunu belirten Yılmaz, siyasete girmelerindeki iki ana aktörün bunlar olduğunu ve bu sorunların devam ettiğini ifade ederek "Maalesef mevcut siyasi partiler bu sorunu çözmekten uzak bir politika izliyor, iktidar da hakeza bu sorunu çözme konusunda yeterli dirayeti göstermiyor." ifadelerini kullandı.

HÜDA PAR'ın kurulduğu dönemde Türkiye siyasetinde farklı bir bakışa, yaklaşıma ihtiyaç bulunduğunu sözlerine ekleyen Yılmaz, "Partimizi kurduğumuzda aktif siyaset yapan 72 parti vardı ve 73'üncü parti olarak mazbatamızı almıştık. Onlarca parti varken HÜDA PAR'a neden ihtiyaç vardı? O dönemde mevcut partilere baktığımızda hiçbiri HÜDA PAR'ın söylemini ve duruşunu yansıtacak nitelik ve özellikte değildi. HÜDA PAR'ın bakış açısına göre siyasetin ilkeli, topluma hizmet eden bir kurum olması ve bunun çerçevesinde yürütülmesi gerekir ama maalesef Türkiye'de siyaset ilkeli yürütülmüyor." şeklinde konuştu.

"Sistemin değişmesi de yeni bir anayasa ile mümkündür"

"Mevcut partilerin neredeyse tümü sistem partisi diyebileceğimiz bir kulvarda hareket ederken HÜDA PAR kendini diğer partilere değil, yanlışlar karşısında sisteme alternatif olarak sunuyor" diyen Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bakış açısı ve programımız bu. Yani biz sistemin alternatifi olarak ortaya çıkıyoruz. Bütün ülkedeki mevcut sorunların tamamının sistemin bakış açısından kaynaklı olduğunu düşündüğümüzden sistem değişmeden, halka bakış açısı ile kendini konumlandırdığı ve şekillendirdiği paradigma değişmeden sorunların çözülemeyeceğine inanıyoruz. Sistemin değişmesi de yeni bir anayasa ile mümkündür. Bundan dolayı HÜDA PAR olarak diyoruz ki, sistemin yeni bir anayasa ile devletin yeniden tanımlanması lazım. Halkın inancıyla ve etnik kimliğiyle barışık, ideoloji ve hayat tarzı dayatmayan, halk üzerinden toplum mühendisliği yapmayan bir anlayışına ihtiyaç var."

Yılmaz, "Bu açıdan diğer partilerden farklı olduğumuzu düşünüyor ve sadece iktidarın değişmesi ile her şeyin değişeceğine inanmıyoruz. Sisteme muhalif, sistemden rahatsız ve muzdarip olan ile bunu dile getiren bazı siyasi partiler, iktidarın değişimiyle bunu mümkün olacağını düşündüler ve iktidar olmalarına rağmen sistem değişmediği için sistem onları değiştirdi, dönüştürdü ve onları da kendi paradigması içerisine aldı." diye belirtti.

"Memleketin HÜDA PAR'a, bakış açısına, yaklaşımına, insanlık ve adalet anlayışına ihtiyacı var"

Parti programlarına değinen Yılmaz, "Memleketin HÜDA PAR' a, bakış açısına, yaklaşımına, insanlık ve adalet anlayışına ihtiyacı var. Nitekim parti programımızı inancımız ekseninde şekillendirdik ve yazdık. İnancımızın bize gösterdiği 5 temel üzerine parti programımızı bina ettik. Bunlar; can, mal, dil, nesil ve akıl emniyetidir. Devletin görevi bu 5 temel esası korumak ve sağlamaktır. Devlet ve siyaset bu 5 temel üzerine bina edildiği vakit toplumdaki bütün sorun ve sıkıntıların aşılacağına inanıyoruz." dedi.

HÜDA PAR'ın ekonomik bakış açısına da ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Yılmaz, "Şu an bütün partilerin getirdiği çözüm kapitalist faizli liberal sistemdir. Bunu, dayatmakla beraber bir kurtuluş reçetesi olarak sunuyor. Sistem kendi içerisinde tıkanıyor. Sistem, her dönem faizden dolayı zengin daha zengin fakir daha fakir olduğundan İslam'ın ekonomik modelinin uygulanması gerektiğini düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

Devletin ideolojik düşüncesinin olmaması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, "100 yıl önceki ideoloji, bugün halen eğitimden diğer alanlara kadar kendini dayatıyor. Devlet, bu ideoloji çerçevesinde toplum mühendisliği yapıyor. Laiklik diye bir ucube var, topluma inanç dayatıyor ve laik olmayanı 2'nci veya 3'üncü sınıf vatandaş konumuna getiriyor. Ulus devlet anlayışına bağlı bir düşünce var ve devletin temelini oluşturuyor. Bundan dolayı da Türk olmayan herkesi öteki kabul ediyor. Değişmesi gereken bir paradigma var. Sorunun asıl kaynağı sistemin kendisi olduğundan, bu sistemin halkın lehine değişip dönüşmesi gerektiğini savunduğundan toplumun HÜDA PAR' a ihtiyacı var." dedi.

"İnancımızın merkeze alındığı bir bakış açısına ve devlet anlayışına ihtiyaç var"

Adaletin öncelenmesi gerekirken öncelenmediğini, merkeze insan yerine devletin oturtulduğunu ve bu şekilde insanların devletin ideolojisi, bekası ve yanlışları için kurban edildiğini kaydeden Yılmaz, İslam'ın insan merkezli bir politika ve siyaseti emrettiğini belirterek "Önce İnsan Öncelik Adalet" olması gerektiğine vurgu yaptı.

Yılmaz, "Ekonomi, hukuk, siyaset, eğitim, istihdam ve ücret gibi hayatın her alanında adalet sağlanmalıdır. Herkesin emeğinin ve bilgisinin layık olduğu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini, topluma farklı açılardan katkı sunan insanların emeğinin zayi edilmemesini, faizli sistemin yanlış olduğunu ve sermayenin değil üretimin değerli olması gerektiğini düşündüğümüzden toplumun HÜDA PAR'ın bakış açısına ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de öncelikli meselelerden birinin de ivedilikle anayasanın değişmesi olduğuna dikkat çeken Yılmaz, "Devleti şekillendiren anayasadır. İnsan merkezli, toplumun inancı ve kimliğiyle barışık bir anayasanın yapılması lazım. Bu yapılırsa o zaman ilk adım atılmış olur. Bu adım atılmadan yapılacak tüm değişiklikler sınırlı kalacak ve yine tıkanma yaşanacaktır. Ondan dolayı eğitimden ekonomiye her alanda bir değişikliğe gidilmesi lazım. İdeolojiye dayalı olan eğitim sistemi ve faize dayalı ekonomi anlayışının terk edilmesi, insanın öncelendiği ve aile yapısının kıymetli kabul edildiği, inancımızın merkeze alındığı bir bakış açısına ve devlet anlayışına ihtiyaç var." diye belirtti.

"İslam ülkelerinin iş birliğini esas alan ve ortak hareket eden bir yapı kurulmalı"

Dış politikaya ilişkin bazı çözüm önerileri de sunan Yılmaz, şunları söyledi:

"Özellikle dış politikada çıkara ve menfaate dayalı olan anlayışın terk edilmesi gerektiğini; insani ilişkilerin öne çıktığı, İslam ülkeleri ile hareket edebileceğimiz bir organizasyonun oluşması gerektiğini düşünüyoruz. Yani sınırların ortadan kalktığı, her türlü siyasi ve ekonomik ilişkinin geliştirildiği, Avrupa'ya ve Orta Asya ülkelerine karşı İslam ülkelerinin iş birliğini esas alan ve ortak hareket eden bir yapının kurulması gerektiğini düşünüyoruz."

Basın-yayın kuruluşlarının HÜDA PAR'a yaklaşım biçimini değerlendiren Yılmaz, bilinçli bir tutum ve ambargoya maruz bırakıldıklarını belirtti.

Yılmaz, "HÜDA PAR'ı tanımayan, bilmeyen ve duymayan insanlar var. Çünkü medya kanalları bize kapalıdır. Özgün bir duruşumuz var. Ne iktidara ne muhalefete ne de ideolojik olarak mevcut sistemin dayatmalarına teslim oluyoruz. Kendi duruşumuzla ayakta kalmaya çalışıyoruz ve HÜDA PAR'ı destekleyen veya sponsor olan bir sermaye gücü de yok! Reklamlarda, TV'lerde ve ulusal medyada yer bulma noktasında bu duruşumuza bir fiili ambargo söz konusudur. Tek bir diyalog kanalımız var, halkla birebir ilişki ve görüşmedir. Bu da uzun vadeli bir ilişki ve çalışma gerektiriyor. Çünkü 80 milyon insan var ve 80 milyonla birebir onlarla diyaloga geçmek ve görüşmek de kolay değildir." şeklinde konuştu.

"HÜDA PAR'ı bir bölge partisi gibi göstermeye çalışanlar var"

Medya kanallarının kendileriyle olması durumunda HÜDA PAR'ın daha fazla tanınacağını, kendi görüş ve düşüncelerinin medyada yer bulmasıyla birlikte halkın bakış açısının değişeceğini dile getiren Yılmaz, "Bunun yanı sıra bir yalan ve karalama propagandası var. HÜDA PAR'ı bir bölge partisi gibi göstermeye çalışanlar var. Sanki sadece Doğu ve Güneydoğu'da çalışıyormuşuz ve diğer illerde bir çalışmamız yokmuş gibi gösteriliyor. 'Siz zaten bölge partisisiniz' deyip bizi buraya hapsetmeye çalışıyorlar. Bölge partisi algısı ve tanımlaması yanlıştır. HÜDA PAR'ın çözüm önerileri bütün Türkiye içindir." dedi.

Yılmaz, "Bir parti eğer Türkiye'nin mevcut sorunlarının tümü üzerinde kafa yoruyorsa ve görüş belirtiyorsa o bütün ülkenin partisidir. Etnik kökenin ağırlıklı olarak Kürtlerden oluşması onu Kürt partisi yapmaz. Çözüm önerileri bütün ülke içindir. Yani sadece Kürtlerin sorunlarıyla değil; Türklerin, Arapların, Lazların herkesin sorun ve sıkıntısıyla ilgileniyoruz. Her tarafta teşkilatlarımız var ve halkla iç içeyiz. Bu açıdan bilerek 'Kürt partisi' deyip bölgeye hapsetmek istiyor, sınırlı çözüm üreten bir parti gibi gösterip sadece Müslümanların sorunlarıyla ilgileniyormuşuz gibi bir algı oluşturuluyor. Biz, bu ülkede yaşayan Müslüman'ın, Hristiyan'ın, farklı etnisiteye sahip olan herkesin sorun ve sıkıntılarıyla ilgileniyoruz. Çözüm önerilerimiz genel olmasına rağmen bilerek yanlış tanıtım ve propagandayla önümüzü kesmeye veya halkın zihninde yanlış bir algı oluşturarak teveccühü engellemeye çalışıyorlar. Bu da aşılması gereken bir sorundur, bunu da aşmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

"10'uncu yıldönümü etkinliğimizde Genel Başkan'ımızın önemli mesajları olacak"

Tüm engelleme ve yanlış tanıtmalara rağmen HÜDA PAR'ın her geçen gün halkla bütünleşmesini artırdığını ve ulaşabildikleri kesimlere amaçlarını anlattıklarını dile getiren Yılmaz, "Parti programımız ortadadır. Parti programımız nev-i şahsına münhasırdır ve hiçbir parti programına benzemiyor. Çözümlerimiz özgündür. Mevcut konjektürel çerçevenin dışında halkın menfaatini ve maslahatını gözeten bir politika ve siyaset anlayışımız var. Halkımız süreç içerisinde tanıyacaktır. Parti programımızı okuduklarında, parti yetkililerinin açıklamalarını takip ettiklerinde, demeçlerimizi dinlediklerinde ve haftalık yapmış olduğumuz değerlendirmeleri takip ettiklerinde topluma ne sunduğumuzu, mevcut sorunlara nasıl çözüm önerisi getirdiğimizi daha net anlayacak ve tanıdıkça teveccühlerini artıracağına inanıyoruz." şeklinde konuştu.

Son olarak HÜDA PAR'ın kuruluşunun 10'uncu yılı münasebetiyle Diyarbakır'da düzenleyecekleri programa değinen Yılmaz, "10 yıllık bir siyasi partiyiz. 19 Aralık Pazartesi günü Diyarbakır'da kuruluş yıldönümü etkinliğimiz var. Farklı siyasi partilerden de davetimiz olmuştur. Etkinlikte Genel Başkan'ımızın önemli mesajları olacak. Halkımızın bu noktada teveccüh göstermesini ve gelemeyenlerin de TV'den ve farklı platformlardan programımızı canlı izlemelerini tavsiye ediyoruz." dedi.

(İLKHA)


Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar