"FAHİŞ FİYAT" CEZALARI CAYDIRICI DEĞİL

Ticaret Bakanlığı, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından ülke genelinde özellikle marketlerde fahiş fiyat denetimleri devam ediyor. Fakat ne fiyat artışlarının kontrol altına alınacağına dair yapılan açıklamalar ne de kesilen milyonluk cezalar ne yazık ki yapılan zamların geri alınmasına ya da yeni zamların gelmesine engel olamıyor.  Vatandaşlar ise hükümetin sözden öteye geçerek fiili adımlar atmasını, caydırıcı cezalarla sıkı denetim uygulayıp yaşanan zamlara bir dur demesini istiyorlar.

Ekleme: 04.12.2022 05:00:59 / Güncelleme: 04.12.2022 05:01:02 / manşetler
Destek için 

MEHMET TAHİR ÖZSOY / DOĞRUHABER

Kasım ayının ortalarından itibaren akaryakıta, enerjiye, zam gelmediği ve döviz fiyatlarında anormal bir değişiklik olmadığı halde özellikle zincir marketler tarafından birçok ürüne zam yapılmaya başlandı. Öyle ki vatandaşın tepkileri “#MarketTerörü” ve”#3HarfliVurgun“ tagglarıyla sosyal medyada çığ gibi büyüdü. Gazetemiz de iki hafta önce “#MarketTerörü’nü DURDURUN!” manşetiyle sorunu gündeme taşımıştı. Hatta ertesi gün Katar ziyareti dönüşü gazetecilere açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hazine Maliye ve Ticaret Bakanlıklarımız hassasiyetle takip ediyor. Bu noktada kontroller çok daha farklı uygulamalarla devam edecek. Çünkü para cezası demek ki bunları ıslah etmiyor. Para cezasının dışında atılacak adımları da ilk Kabine Toplantımızda inşallah masaya yatırırız ve oradan da bunların üzerine ayrıca gideriz"  demişti. Bu açıklamadan bir süre önce Ticaret Bakanlığı, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunca, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere 56 milyon 602 bin 168,50 lira idari para cezası uygulanmış fakat bu cezalar fiyat artışlarını durduramamıştı.

VATANDAŞ: “SIKI DENETİM UYGULANARAK ZAMLARA BİR DUR DENMELİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Kasım'daki Kabine Toplantısı'nın ardından "Ortaya konan ithamlar, Ticaret Bakanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Ticaret Bakanlığımız bu çerçevede yaptığı hazırlıklar doğrultusunda önümüzdeki günlerde yeni uygulamaları devreye alacaktır" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine Ticaret Bakanlığı ekipleri denetimlerini sıklaştırdı. Ekipler ülke genelinde marketlerde, sebze ve meyve, temel gıda ürünleri ile temizlik ürünleri başta olmak üzere temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını incelemeye devam ediyorlar. Fakat market fiyatlarında yaşanan artışların kontrol altına alınacağına dair yapılan açıklamalar maalesef yerini bulmuyor, zincir marketlere kesilen milyonluk cezalar; zamların geri alınması veya yeniden zam yapılmaması adına caydırıcı olamıyor. Sürekli değişen etiket fiyatları ve yapılması gerekenlere ilişkin İLKHA muhabirine konuşan İstanbullular, hükümetin sözden öteye geçerek fiili adımlar atması, sıkı denetim uygulayarak yaşanan zamlara bir dur demesi gerektiğini ifade ettiler.

“BUNLAR KONTROLDEN ÇIKMIŞ”

Ortada bir adaletsizliğin olduğunu, her gün fiyatların değiştiğini belirten İsmail Kızıl, "Hükümet bunu kontrol edemiyor. Gerçekten kafamızda biraz soru işareti oluşturuyor. Artık sinirimiz bozuldu. Dün 9 liraya aldığımız ürünü bugün 10 liraya alıyoruz. Bunlar kontrolden çıkmış, normal değil. Hükümetin artık bir şeyler yapması gerekir. Gençler bile Avrupa'ya gitmek istiyor. Bu ağır bir travma! İnşallah düzelir. Önümüzdeki seçim bir dönüm noktası! Ya hepten çukura batacağız ya da düzlüğe çıkacağız." dedi.

“MARKETLERE KAPATMA CEZASI VERİLMELİ”

Marketlere para cezası kesilmesinin yeterli olmadığını, kapatma cezasının da verilmesi gerektiğini söyleyen Ahmet Türk, "Ne olduğu belli değil! Ne olacağını düşünüyoruz. Böyle giderse daha kötü olacak. Düzelecek diyorlar ama herhangi bir şey düzelmedi. Sözle olmaz. Gerçekten yapması gerekir ki düzelme olsun. Marketlere kapatma cezası verilmeli. Para cezası ile olmuyor. Geçen patates alacaktım 19 lira. Markette patates 19 lira olur mu? Bir başkasına gittim 13-15 lira. Bazı marketler fiyat bile yazmıyor. Kasaya geldiğinizde fiyat çıkıyor. Çok çeşitli şeyler oluyor." dedi.

“HALK PERİŞAN HALDE, FİYATLAR NASIL DÜZELECEK?”

Siirt’te İLKHA mikrofonuna konuşan Mehmet Arif Aslan, "Marketler yeterince denetlenmiş olsaydı fiyatlar bu kadar fahiş bir şekilde değişemeyecek, ürün fiyatlarında da bu kadar fark olmayacaktı" diyerek "Halk perişan halde, fiyatlar nasıl düzelecek? Her gün zam, her gün fiyat değişikliği yaşanıyor. Yeterince denetim yapılmış olsaydı bu şekilde olmazdı. Bir ürünü birkaç gün sonra almaya kalktığında fiyatın değiştiğini görüyorsun, demek verilen cezalar caydırıcı değil. Bir mağduriyet var ve bu mağduriyeti her kesimden insan yaşıyor. Artık yarından umudumuz kalmadı, korkuyoruz, karamsar olmuşuz. Şu an imkânım olsa 10 torba un alacam ama yok, sürekli fiyatlar değişiyor" şeklinde yakındı.

“BU TÜR CEZALAR ONLARA ÇEREZ PARASI GİBİ GELİYOR”

Un fiyatının bir markette 14 TL bir başka markette ise 2 katından fazla bir fiyata satıldığına dikkat çeken Siirt’ten Mehmet Yılmaz, "Marketlerde bayağı bir fiyat farkı var. Mesela bir markanın süt fiyatı 17 lirayken başka bir markanın 25 lira. Bu yüzden caydırıcı cezalar verilmeli. Öyle 100-200 bin lira değil, milyon cezalar kesilmeli. Bu tür cezalar onlara çerez parası gibi geliyor. Onlar bu paraları bir günde kazanıyorlar. İnsanları soyup soğana çevirmek hoş bir şey değil, çünkü ülkemizin yüzde 80'i fakir. Olan yine garibana oluyor" diye konuştu.

CAYDIRICI CEZALARLA SIKI DENETİM

Ticaret Bakanlığı, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından ülke genelinde özellikle marketlerde fahiş fiyat denetimleri devam ediyor. Fakat ne fiyat artışlarının kontrol altına alınacağına dair yapılan açıklamalar ne de kesilen milyonluk cezalar ne yazık ki yapılan zamların geri alınmasına ya da yeni zamların gelmesine engel olamıyor.  Vatandaşlar ise hükümetin sözden öteye geçerek fiili adımlar atmasını, caydırıcı cezalarla sıkı denetim uygulayıp yaşanan zamlara bir dur demesini istiyorlar.

TESK Başkanı Palandöken:

Gıda Fiyatları Kanunla Sınırlandırılmalı!

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, özel bir TV kanalına son dönem fiyat artışlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "İlk başta ticari ahlak olacak. Siz rahatsız olmuyor musunuz, bir gün gidiyorsunuz 100 lira diğer gün 150 lira. Başından bozuldu bu iş. Hayatın her alanında kural var ama perakende ticaret alanında kural yok. Yıllardır perakende yasasıyla ilgili bir düzenleme yapılsın diyorum" dedi. Palandöken “Hayatın her alanında kurallar var. Bizler perakende piyasasında da kuralların olması gerektiğini yıllardır savunuyoruz. Bir kanunla bu ticaretin sınırlandırılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

MESOB Başkanı Keskin:

Zincir Marketler Artık Milli Güvenlik Sorunu Olmuştur!

Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Şevket Keskin de yaptığı yazılı açıklamada, zincir marketlerin son günlerde devleti, hükümeti, siyaseti, sivil toplum kuruluşlarını, medya kuruluşlarını, gazetecileri açık bir şekilde tehdit etmesi konusunda görüşlerini dile getirdi. Keskin, “Son 20 yılda birlik başkanı olarak defalarca, onlarca kez tüm hükümetler döneminde verdiğimiz ve arz ettiğimiz talep dosyalarımızda öncelikli çözülmesini istediğimiz konulardan birisi Türkiye'deki market uygulamasıdır. Kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde virüs gibi yayılan marketlerin hem toplumun bel kemiği olan esnaf ve sanatkar için, hem de ekonomi için tehdit olduğunu ifade ettik, dile getirdik. Ne yazık ki, market yasası çıkmadı, çıkartılmadı. Maalesef çekirge sürüsü gibi memleketin her köşesine, köylere kadar giren, istihdama bir katkısı olmayan, sadece yerel sermayeyi alıp götüren zincir marketler elde ettikleri ekonomik güçle bugün aynen FETÖ gibi, onların kırıntıları gibi hükümeti, devleti, sivil toplum kuruluşu temsilcilerini, medya kuruluşlarını, gazetecileri açık bir dille tehdit etmeye başladılar. Biz böyle bir tablonun oluşacağını 20 yıldır söylüyoruz. Zaman geçmiş değildir, yarını yoktur, hemen bugün market yasası çıkartılmalıdır. Emperyalizmin Türkiye’nin her yerine yayılmış olan zincirleri tek tek kırılmalıdır. Çünkü kontrolden ve denetimden çıkmış olan zincir marketler bir milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Esnaf ve sanatkar olarak yıllardır haksız rekabetle karşı karşıya bırakıldık.” dedi.