Batılı ülkelerin örnek model alındığı çağda İslam'ın yaşlılara verdiği önemi anlatan İTTİHAD-UL ULEMA Yönetim Kurulu Üyesi Molla Remzi Uçar, ihtiyarların toplum için birer değer, bilgi ve tecrübe kaynağı olduğunu belirterek nesillerin bu kaynaklardan istifade etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ayet ve Hadisler ışığında yaşlılara verilmesi gereken değer hakkında konuşan Uçar, "İslam dini yaşlılara çok önem vermektedir. Çünkü Peygamber Aleyhisselatu Vesselam birçok Hadis-i Şeriflerinde yaşlılara hürmet etmeyi bizlere emretmektedir. Hatta Efendimiz bir Hadis-i şeriflerinde 'Büyüklerimize ve yaşlılarımıza saygı duymayan, onların kadir ve kıymetlerini bilmeyen, küçüklere de merhamet etmeyen bizden değildir' diye buyurmaktadır. Yani, Müslüman olarak ahlakımız ve yaşam tarzımız yaşlılarımıza merhamet edip iyi davranarak gerektiği gibi hareket etmek gerekir." dedi.
"Yaşlı anne babasına hizmet etmeyenin boynu yerde sürtülsün!"
İslam'ı diğer dinlerden ayıran özelliğin yaşlı insanların İslam toplumlarında kadir ve kıymetlerinin çok fazla olması olduğunu söyleyen Uçar, "İslam tarihine baktığımızda Peygamber Aleyhisselatu Vesselam Mekke'yi fethettikten sonra Hazreti Ebubekir Radiyallahu Anhu babasının yanına gidiyor, Ebu Kuhafe'yi alıp Efendimizin huzuruna getirir. Kuhafeyi karşısında gören Efendimiz 'Ey Ebubekir neden bu yaşlı adamı buraya getirdin? Deseydin, biz onun ayağına gider, ziyaret ederdik' diye buyurur." ifadelerini kullandı.
İslam dininin yaşlılara büyük önem verdiğinin altını çizen Uçar, şu ifadelere yer verdi:
"Yaşlılar hazinemizdir. Bizlerin tecrübe kaynağımız, bilgi ve değerler hazinemiz yaşlılarımızdır. Yaşlılarımız giderse unutulmaması gerekir ki bilgilerimiz gider, birçok değer, bilgi ve tecrübeyi kendileriyle mezara götürürler. Ondan dolayı kişi yaşlıların hizmetinde olmalıdır. Kim yaşlıların hizmetinde olursa Allah da onlar yaşlandığı zaman kendilerine hizmet edecek kişileri getirir."
Yaşlılara hürmetsizliğin caiz olmadığına vurgu yapan Uçar, Peygamber Aleyhisselatu Vesselam'ın anne baba konusunda 'Kim anne babasını yaşlı bir halde görür, onlara hizmet etmeyip de cennete girmezse Allah o kişinin boynu yerde sürtülsün, boynu yerde sürtülsün, boynu yerde sürtülsün!' diye ferman ettiği hadisini hatırlattı.
"Kim dua kapısının kapanmasını isterse yaşlısını huzur evine bıraksın"
Uçar, "Bu da gösteriyor ki yaşlılara hürmetsizlik yapmak caiz olmadığı için bırakın ona kızıp ağır bir laf söylemeyi Allah-u Teala Kur'an-ı Kerim'de ince bir noktaya değinerek 'Anne babana öf bile demeyiniz' buyuruyor. Çünkü yaşlılar alıngan olur. Ayet ve hadisler bize göstermektedir ki yaşlılara hürmetsizlik etmek caiz değildir. Kim yaşlısına hürmetsizlik eder, bakımsız bırakırsa onun başına da bu gelir." şeklinde konuştu.
Toplumun Avrupa ülkelerindeki gayri Müslümlere özenerek yaşlılarını huzurevlerine bırakma mevzusuna temas eden Molla Uçar, "Bizler Avrupa gibi değiliz. Yaşlılarımız dua kapımızdır. Evden her çıktığımızda yaşlı anne-babamız, nine-dedemiz bizlere dua etmektedir. Kim dua kapısının kapanmasını isterse yaşlısını huzur evine bıraksın. O kişinin dua kapısı kapanır. Yaşlılar evimizin bereketidir. Kim yaşlısını evinden çıkarırsa bereketini de evinden çıkarmış olur. Ondan dolayı Avrupa ülkeleriyle farkımız var. Onlar gayri müslim ama biz Müslümanız. Yaşlılarımız başımızın tacı, cennete götürecek köprülerden biridir. Bu şekilde yaşlılarımıza bakmalıyız." dedi. (İLKHA)