İslam'ın ilme verdiği önemi ayet ve hadisler ışığında anlatan İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) Başkanı Mehmet Ali Doyar, ilim tahsilinde dikkat edilmesi gereken hususlara temas ederken yanlış ve yanıltıcı bilgilerin, insanın maneviyatı üzerinde doğuracağı olumsuz neticelere dikkat çekti.
İslam’da ilmin son derece önemli bir yeri olduğunu belirten Doyar, "Kur’an-ı Kerim'deki ayet ve Hadis-i Şeriflere baktığımızda bunu çok açık bir şekilde görebiliyoruz. Kur’an-ı Kerim o kadar önemli bir kitap ve önemli meseleleri ihtiva etmesine rağmen 'Oku' emriyle başlaması bu ilme verilen önemin açık bir göstergesidir. Bazı ayetlere baktığımızda Allah-u Teala bizi sürekli okumaya, öğrenmeye ve araştırmaya teşvik ettiğini görüyoruz. Bununla birlikte bilenler ve bilmeyenlerin bir olmadığını bize söylüyor. Yani onun indinde bilenlerle bilmeyenler aynı kefeye konmuyor." ifadelerini kullandı.
“Allah-u Teala bizi sürekli okumaya, öğrenmeye ve araştırmaya teşvik ediyor”
İslam'ın "Bilmiyorsanız bilenlere sorun" diye bizi teşvik ettiğinin altını çizen Doyar, "Birçok ayette yeryüzünde, tarihin geçmişinde olup bitenleri öğrenmek, daha önceki kavimlerin başına neler geldiğini araştırmak ve gökyüzüne bakmak gibi araştırma konularında ayetlerle bizi yönlendirmede bulunuyor ve insanın aklını kullanarak öğrendiklerini pratize etmeye yönlendirdiğini görüyoruz." dedi.
Peygamber Efendimiz'in, (Sallallahu Aleyhivesellemin) "Kim ilim elde etmek için bir yola girerse Allah ona cennetin yolunu kolaylaştırır" hadisini hatırlatan Doyar, şunları söyledi:
"İlim bu kadar önemliyse, dinimiz ilme bu kadar önem vermişse ve adeta hayatının merkezine yerleştirmişse elbette ki Müslümanların da ilme bu derece önem vermeleri, öğrenmeleri ve öğrendiklerini hayatlarında tatbik etmeleri gerekmektedir. Zaten bu yüzdendir ki sadece teşvikle yönlendirmek ile kalmıyor, ilmin Müslümanların tümüne farz olduğunu söylüyor. Peygamber Efendimiz Hadis-i Şeriflerinde 'İlim talibi yani ilim elde etme bütün Müslümanlara farzdır' buyuruyor. Dolayısıyla bütün Müslümanlara ilim elde etmek ve bunu hayatında tatbik etmek önemlidir, temel vazifelerdendir."
“İlim elde edilmeden neye inanacağını tam olarak bilemezsin”
Doyar, "Bu dünya imtihan dünyasıdır ve biz Allah'a karşı kulluk vazifesi ile yükümlüyüz. Neticede ilim olmadan neye nasıl inanacağız, Allah'a karşı kulluk vazifemizi nasıl ve ne şekilde yapacağız? elbette ki öğrenmeden olmaz. Onun için bilenler ile bilmeyenler elbette ki bir olmaz. Bilmeyen kişiyi adeta zifiri karanlığında elinde herhangi bir fener olmadan yürüyen kişiye benzetebiliriz, her an her şeyle karşılaşabilir ama ilim sahibi olan kişi adımını nereye atacağını daha rahat görür emin adımlar atar. Onun için ilimsiz olmaz. İlim elde edilmeden neye inanacağını tam olarak bilemezsin. Yanlış inanabilirsin, yapabilirsin." şeklinde konuştu.
İlim öğrenmenin farziyetine de değinen Doyar, "O halde Müslümanlar okumalıdır. Onları hayat sınavından kurtarmaya yetecek derecede okumaları gerekir ki bu seviyedeki ilimlere farz-ı ayn ilimler deniliyor. Yapmakla mükellef oldukları her ne varsa onlarla ilgili ilimleri elde etmek de onların üzerine farzdır. Çünkü yapmakla mükelleftir bilmeden yapamadığına göre onu mutlaka öğrenmek zorundadır. O zaman bu farz ilimlerinin başında Allah'ı tanımak vardır." diye belirtti.
Her duyulan ve söylenenin ilim olmadığı gibi ele alınan her kitabın da bu çerçevede değerlendirilemeyeceğine vurgu yapan Doyar, ilmin gerçek bilgi olduğunun altını çizerek kesinlikle vahiyle çelişmemesi gerektiğine dikkat çekti.
“Öğrenmeye çalıştıklarımız mutlaka Allah'ın rızasına uygun ve bizi onu rızasına ulaştıran şeyler olmalıdır”
Kitap okurken mutlaka konusuna ve kaynağına dikkat edilmesi tavsiyesinde bulunan Doyar, "Birincisi, öğrenmeye çalıştıklarımız mutlaka Allah rızasına uygun ve bizi onu rızasına ulaştıran şeyler olmalıdır. Kesinlikle bu dünya imtihanımızı bize kazandıracak nitelikteki şeyler olmalıdır, kaybettiren değil. Yani faydalı bilgiler olmalıdır. Peygamber Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde 'Allah’ım bana ilim nasip et ve elimden fayda nasip et. Faydasız ilimden de sana sığınıyorum.' buyurur. İşte bu bahsettiğimiz hususlarla alakalı olmayan ilimler, faydasız bilgilerdir. Dolayısıyla Müslümanın bunlarla bir alakası yoktur." dedi.
Doyar, "İkinci bir konu ise kaynaktır. Bugün Müslümanlar okuduğu kitaplar da yazarına veya dayandırıldığı kaynağa dikkat etmesi lazım ki ya tanınan, bilinen ve kabul gören şahsiyetler olmalı ya da eğer bilinen değilse araştırılmalıdır. Bunun için de bizzat yazarın kaynağının sağlam olması lazım. Dolayısıyla doğru bilgi, doğru yerden almak önemlidir." şeklinde konuştu.
Netice itibarıyla Müslümanların bunlara dikkat ederek sürekli okuması ve kendini geliştirmesi gerektiğini belirten Doyar, "Dünya, hayat imtihanıdır, bir sınavdan geçirilmekteyiz. Eğer doğru bilgileri doğru yerden almazsak Allah muhafaza yanlış bilgiler elde edebiliriz. Bu da hayatımızı olumsuz etkiler. Allah-u Teala bizi bütün zararlardan muhafaza etsin." temennisinde bulundu. (İLKHA)