Dışişleri Bakan yardımcısı Kaymakcı'dan Mardin Valiliğine ziyaret

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı Mardin Valiliğini ziyaret etti.

Ekleme: 21.11.2022 14:45:07 / Güncelleme: 21.11.2022 15:03:39 / Güncel / Mardin Haberleri
Destek için 

Çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Mardin'e gelen Dışişleri Bakan yardımcısı ve AB Başkanı Kaymakcı, Valilik toplantı salonuna geçerek birtakım sorunlara ilgili basına karşı önemli bilgiler aktardı.

"Türkiye toplamda 4,2 milyon vatandaşa ev sahipliği yapıyor"

Düzensiz göç hakkında önemli bilgiler veren Kaymakcı, "Bugün itibariyle ülkemiz 3,7 milyonu Suriyeli olmak üzere toplamda 4,2 milyon Asya ve Afrika vatandaşına ev sahipliği yapıyor ve onlara geçici korunma imkânı sunuyor. Bu bizim üzerimizdeki önemli bir yük. Avrupa'nın düzensiz göç yükünü Türkiye'ye taşıyor ve Türkiye'de şu anda hem dünyanın hem Avrupa'nın en cömert, en yardımsever ülkelerinden biri." ifadelerini aktardı.

Bakan Kaymakcı, düzensiz göçmenler konusunda Avrupa Birliği'nin mutabakat üzerine yapıldığı anlaşmaları yerine getirmediğini belirterek "Avrupa Birliği ile bu konuda yapılmış bir anlaşmamız var. Bu anlaşma konusunda üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık. Hem düzensiz göçü engelleme konusunda hem de buna rağmen Yunan adalarına yasa dışı geçmiş kişilerin geri kabul sorumluluğudur. Bu 2 sorumluluğumuzu Mart 2O2O'ye kadar fazlasıyla tuttuk. Avrupa Birliği göç konusunda maalesef sözlerini tutmadılar. Bire bir anlaşmamızda Yunan adalarından geri alınmış her bir kişi için Avrupa Birliği bir kişi alacaktı. Sadece bu sözünü tuttu. Türkiye olarak biz 2 bin 160 civarında yasa dışı göçmeni Yunan adalarından geri aldık. Avrupa birliği bunun karşılığında 34 bin kişi aldı. Ama 34 bin kişi 3,7 milyonla karşılaştırıldığı zaman pek bir şey ifade etmiyor." şeklinde ifade etti.

Avrupa Birliği tarafından göçmenlere tahsis edilecek olan ücret hakkında da değinen Kaymakcı, "İkinci söz, Avrupa Birliği'nin 3+3 6 milyar avroyu 2018 yılına kadar Türkiye'ye tahsis etmekti, daha doğrusu Türkiye'deki Suriyelilere tahsis etmekti. Bu paranın da şu ana kadar aşağı yukarı 4,2 milyar avrosu Suriyelilere ulaşmış durumda. AB yeteri kadar hızlı davranmıyor ve aslında bu para Türkiye'ye bu işin maliyeti dikkate alındığı zaman aşağı yukarı 40 milyon avroyu gün itibariyle geçmiş durumda. Bu rakam çok büyük bir rakam değil. 450 milyon Avrupa Birliği milli gelir ortalaması Türkiye'nin 5 katı olan Avrupa Birliği'nin bu konuda daha cömert, daha pratik, daha esnek olması önemli. Avrupa Birliği'nin esas sözünü tutmadığı bizim için en önemli konu Suriye'nin kuzeyinde bizimle iş birliği yapmasıydı. 18 Mart mutabakatı 9. maddesi Türkiye'nin AB'nin ve Ab üyesi ülkelerin Suriye'nin kuzeyinde Türk sınırına yakın noktalarda yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve geri dönüşleri teşvik etmesi ile böyle bir hüküm vardır. Maalesef bu hükmü Avrupa Birliği yerine getirmedi, getirmediği gibi Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde yapmış olduğu yapmak zorunda kaldığı harekatları eleştirdi ve hatta bazı Avrupa Birliği üyesi ülkeleri Türkiye'ye karşı silah ambargosu kullanmaya kalktı." dedi.

"Göç sorunu Türkiye ile Avrupa Birliği arasında önemli bir konu haline dönüştü"

Doğu Akdeniz ve Pandemi nedeniyle düzensiz göçmen sorununun rafa kalktığını belirten Kaymakcı, "Şubat 2020'de Avrupa Birliği'nde bir gerginlik yaşandı ve Türkiye o noktadan itibaren madem Avrupa Birliği göç konusundaki sorumluluklarını yerine getirmiyor, o zaman bende hiç kimseyi Türkiye'de kalmaya zorunlu tutmuyorum dedi ve göç konusu ciddi bir şekilde yine Türkiye ile Avrupa Birliği arasında önemli bir konu haline dönüştü. Mart 2020'de Türkiye Avrupa Birliği zirvesi yapıldı. O zirvede 18 Mart mutabakatının tüm yönleri güncellenmesi, ele alınması denildi. Doğu Akdeniz'deki gerginlik nedeniyle ve pandemi nedeniyle göç konusu biraz rafa kalktı. Pandeminin geçici olarak sağladığı bir fayda belki düzensiz göçü engelledi ama orta ve uzun vadede pandemi çok ciddi işsizliğe, çok ciddi düzensiz göçe neden olacak ve önümüzdeki 20-30 yılda 100 milyon düzensiz göçmenin Afrika'dan, Asya'dan, Ortadoğu'dan Türkiye'ye ve diğer Avrupa ülkelerine doğru hareket edeceğine dair çok ciddi veriler var. Dolayısıyla düzensiz göçün yönetimi konusunda Türkiye ile AB arasında iş birliğini güçlendirmemiz şart." ifadelerini kaydetti. (İLKHA)