Bilişim Teknolojileri Uzmanı İçli: Oyun bağımlısı çocuklar kendini tamamıyla sanal bir alemde ispatlamaya çalışıyor

Gelişen teknoloji ile birlikte sokaklardaki oyunları terk eden çocukların dijital ortamların pençesine düştüklerini belirten Bilişim Teknolojileri Uzmanı Mustafa İçli, dijital oyunlara bağımlı çocuğun bütün karakterleri oyuna yansıttığını ve kendini tamamıyla sanal bir alemde ispatlamaya çalıştığını söyledi.

Ekleme: 21.11.2022 09:40:03 / Güncelleme: 21.11.2022 09:56:52 / Sağlık / Ankara Haberleri
Destek için 

Yapılan araştırmalara göre dijitalleşmeyle birlikte yeni nesil çocukların normal oyunların yerine dijital ortamlarda ve hatta online bir şekilde oyun ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirten İçli, çocukların içinde bulunduğu tehlikelere dikkat çekerek ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulundu.

Dijital oyunların hayatı olumsuz yönde etkilediğini ifade eden İçli, “Bilgisayar, tablet ve telefonda birçok oyun, hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle çocuklar ve yetişkinler oyun bağımlısı olmuşlar. Öğrenci eve gittiğinde hemen dersini bırakıyor oyun oynamaya başlıyor. Genellikle çevrimiçi oyunlar yani etkileşimli olan oyunlar tercih ediliyor. Online 10, 20 veya yüzlerce kişinin birlikte oynadığı oyunlar hayatı çok daha olumsuz etkiliyor. Ebeveynleri bunlardan çok şikayetçiler. İş ortamında da mesai arkadaşları oyun oynamalarından çok şikayetçiler. Düşünün gidiyorsunuz tamamıyla gerçek ortamdan soyut sanal bir alemde karşınızda kimin olduğunu bilmiyorsunuz ve o insanlara rahat görünüp konuşabiliyor ve bütün her şeyinizi onlara anlatabiliyorsunuz. Gerçekten oyuna ayrılan zaman çok fazla. Bu konuda ailelerin denetimiyle bir şekilde oynanması gerekiyor. Günün her saatinde değil belirli saatlerde bir ödül şeklinde derslerini yaparsa bir yarım saat oyun oynayabilirsin şekilde yapması gerekiyor. Ama maalesef ebeveynler çocukları kendilerine zahmet vermesin diye onlara oyun sözü veriyorlar. Sana 'şu bilgisayar alacam, şu oyunu alacam' gibi sözler verdiği zaman gerçekten bu ciddi bir sıkıntı oluşturuyor.” dedi.  

İçli, “Çocuklar ebeveynlerinin kontrolünde olmalıdır. Siz bilgisayarı odasına koyuyorsunuz 'oyna' diyorsunuz. Çocuk gece sabaha kadar oynuyor, kulaklık takıyor. Artık ses de gelmiyor, konuşmuyor da. Gece sabaha kadar  uykusuz bir şekilde uyanıyor ve okuldan geldiğinde yine aynı şekilde kendi odasına kapanıyor. Ebeveynler bilgisayarlarını genellikle görünen bir odaya bırakmalı. Bu şekilde sürekli kontrol etmeleri gerekiyor. Çocukları için internetten online oyunları yüklerken de uzmandan tavsiye alsınlar. Mesela 0-6 yaş arasında normalde oyun hiç oynamaması gerekiyor ama oynansa dahi eğitici, okula yönelik oyunlar olması gerekiyor. Belli bir yaş grubunun da aynı şekilde uzmanlardan tavsiye alarak daha uygun yani yaşına göre uygun olan oyunların oynanmasını sağlamalıdırlar.” ifadelerini kullandı.

Bilgisayar oyunları yerine çok alternatiflerin olduğunu belirten İçli, “Biz bütün zamanımızı oyun başında geçiriyoruz. İnsanları oyunlarla tanıyoruz. Hatta insanların kalitelerini artık oyunlardan öğreniyoruz. Artık kendi karakterimizi bile oyunlara o şekilde yansıtıyoruz. Biz oyun alternatifi olarak özellikle çocukların, sokakta oynamalarına müsaade etmeliyiz. Aileler çocukları parklara yönlendirmeli ve parklara götürmelidir. Akraba, eş, dostların çocuklarıyla birlikte oyunlara yönlendirmeliyiz. Bunun yanında oyuna alternatif olarak çocuklara kitap okuma alışkanlıklarını vermeliyiz. Ebeveynler önce örneği kendinden yapmalı ki çocuk ona bakarak yapsın. Boş zamanlarında hafta sonları bir etkinlik yapabilsinler. Bu şekilde yaptığında aslında çocuk kendi karakterini ailesine gösteriyor. Kendini daha iyi göstermek için 'ben buyum, şuyum' diye bütün becerisini gösterebiliyor. Diğer şekilde çocuk bütün karakterleri oyuna yansıtıyor ve kendini tamamıyla sanal bir alemde ispatlamaya çalışıyor. Bu nedenle oyuna alternatif olarak ailelere düşen ve yetişkinlerin de buna uyması gereken alternatif bir alan oluşturması lazım. Oyun yerine arkadaş, akraba ziyareti, eş dost, kitap okuma, sosyal aktivitelerin yapılması sağlanmalıdır.” tavsiyelerinde bulundu. (İLKHA)