HÜDA PAR Genel Sekreteri Demir: Toplum olarak mülteci düşmanlığının önüne geçilmeli, sağduyu geliştirilmeli

Ülkelerindeki iç savaştan dolayı Türkiye'ye gelerek sığınan mültecilere karşı düşmanlık her geçen gün artıyor. Mülteci düşmanlığını önlemenin yolları ve sosyal medya üzerinden mülteci düşmanlığına karşı yetkililerin yapması gerekenler hakkında açıklama yapan HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, toplum olarak mülteci düşmanlığının önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.

"Türkiye'de birileri özellikle mülteci düşmanlığını körüklemeye çalışıyor"

Mülteci düşmanlığının ülkede daha fazla artmamasını temenni eden Demir, "Biliyorsunuz Türkiye'de birileri özellikle mülteci düşmanlığını körüklemeye çalışıyor. Mülteci düşmanlığını Türkiye'nin yumuşak karnı haline getirmek istiyorlar. Bunun Türkiye'ye, halka, inancımıza, değerlerimize çok ağır zararlar vereceğini hepimiz biliyoruz. Türkiye bütün dünyada örnek gösterilebilecek bir tavır ve insanlık ortaya koyarak milyonlarca mülteci kardeşimize ev sahipliği yaptı, bağrını açtı ve onlara sahip çıktı. Bu iftihar etmemiz ve savunmamız gereken bir durum. Öte taraftan elbette mültecilerin geri dönüşü anlamında da bir uğraş olmalıdır. Onların ülkelerinin istikrara kavuşturulması, sorunlarının çözülmesi, sükûnetinin sağlanması ve güvenli bir dönüş için de ülke olarak bir uğraş içerisine girmek gerekir. Nasıl ki insanlık anlamında mültecilere sahip çıktıysak geri dönüşleri için de üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmemiz lazım." dedi.

"Mülteci düşmanlığı üzerinden siyaset yapanlara müsaade edilmemelidir"

Siyaseti mülteci düşmanlığı üzerinden yapanlara müsaade edilmemesi gerektiğini belirten Demir, açıklamasının devamında şunları aktardı:

"Ancak Türkiye'de özellikle mülteci düşmanlığı, ırkçılık ve bizim asla kabul edemeyeceğimiz kırılma noktaları üzerinden siyaset geliştirmeye çalışan, siyasetlerini bunun üzerine inşa etmeye çalışan bazı yapılar, partiler ve STK'lar da var. Bunların yaptığı gerçekten çok tehlikeli bir iş, çok tehlikeli bir faaliyet. Hiç kimsenin insanlığa karşı suç sayılabilecek böyle bir duruma girmesine müsaade edilmemelidir. Türkiye'de siyaset insanlık üzerine, değerler üzerine, kardeşlik üzerine inşa edilmelidir. Bölücülük, ötekileştirme, ırkçılık, düşmanlık ve kin oluşturacak hususlar gibi hassas noktalar üzerinden siyaset geliştirilmesinin ne bu ülkeye ne de o kirli siyaseti yapan şahıslara yarayacak bir şey değildir. Ondan kaçınılmalıdır."

"Seçim süreci olduğu için bu meseleyi kaşımaya çalışacak odaklar mutlak suretle olacak"

Son olarak Demir, "Tabi bunun önüne geçebilmek için memleket olarak üzerimize düşen ayrıca sorumluluklar vardır. Bu siyaseti yapmaya çalışan insanlara fırsat verilmemelidir. Onların önünün alınması, engellenmesi anlamında hukuki çözümler geliştirilmeli, toplumsal bir sağduyu oluşturulmalı ve hep birlikte bunlara karşı bir anlayış geliştirmeliyiz. Aksi takdirde önümüzdeki süreçte Türkiye'nin karıştırılması, farklı farklı olayların ortaya çıkması, istikrarsızlıkların ortaya çıkması gibi durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Bunlar olmamış şeyler değil. Her zaman olma ihtimali olan bir durum. Daha önce nitekim Ankara Altındağ'da birtakım olaylar yaşandı. Ülkenin farklı yerlerinde birtakım olaylar yaşandı. Özellikle önümüzdeki süreç, seçim süreci olduğu için bu meseleyi kaşıyacak, bu meseleyi yumuşak karın haline getirmeye çalışacak odaklar da mutlak suretle olacak ki vardır. Zaten sosyal medyada herkesin dikkatini çekmiştir. Toplum olarak mülteci düşmanlığının önüne geçmeli ve sağduyuyu geliştirmeliyiz." ifadelerine yer verdi.

(İLKHA)