Son dönemde özellikle ABD ve Avrupa'daki teknoloji şirketlerinde işten çıkarmaların yüksek olduğunu söyleyen Schaller, dünya çapında ise teknoloji sektöründeki işten çıkarmaların 100 bini geçtiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Biz teknoloji sektöründeki bu gelişmeleri, yanlış varsayım ve öngörülerin bir sonucu olarak okuyoruz. Şirketler salgın süreci ve hemen sonrasındaki büyümenin aynı şekilde devam edeceğini düşündüler. Bu nedenle de orantısız şekilde işe alımlar yapıldı. Öngörüleri ve planlamaları düşündükleri gibi gerçekleşmeyince, şirketler ekonomik sürdürülebilirliklerini sağlamak için işten çıkarma sürecine girdi.
Ekonomik krizin dünya çapında işten çıkarmaların artmasında etkisi yüksek. Ekonomik gelişmelerin yanı sıra, sektörlerdeki dijital ve yeşil dönüşümün sonucu olarak yetenekler ve mesleklerin içeriği de değişti. Şirketler doğru insanları istihdam etmediklerini fark etti. Ekonomik kriz, dijital ve yeşil dönüşümün getirdiği sancılar aynı anda yaşandığı için büyük çaplı işten çıkarmalar görüyoruz. Daha fazla işten çıkarma yaşanacağını da düşünüyoruz."
Schaller, sektörlerdeki değişim ve dönüşümün etkisiyle istihdam piyasalarında bir rotasyon olduğunu anlattı.
Özellikle otomotiv gibi geleneksel sektörlerde bu rotasyonun yaşandığını kaydeden Schaller, "Enerji sektörü de bu değişimden çok ağır şekilde etkilenecek" dedi.
Schaller, tüm bu işten çıkarmalara rağmen tüm sektörleri etkileyen dönüşüme bağlı olarak ABD'de 10 milyon ve G20 ülkelerinde de aynı oranda istihdam boşluğu olduğunu söyledi.
"SAĞLIK, LOJİSTİK VE HAVACILIK SEKTÖRÜNDE İŞ İMKANI YÜKSEK"
Dönüşümün gerektirdiği yeteneklere sahip çalışanların bu boşlukları doldurabileceğini söyleyen Schaller, "Sağlık, lojistik, hava yolları, havacılık sektöründe yer hizmetleri ve turizm sektöründe de bu boşlukların oluştuğunu ve potansiyel iş imkanlarının yüksek olduğunu söyleyebiliriz" yorumunu yaptı.