Korkular genetik mi, sonradan mı öğrenilir?

Korkuların bir kısmının genetik olduğunu, büyük bir kısmının sonradan öğrenildiğini belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, insanların kendilerine tehdit olarak gördükleri şeylerden korktuğunu belirtiyor.

Ekleme: 30.10.2022 18:16:29 / Güncelleme: 30.10.2022 18:59:01 / Sağlık
Destek için 

Korkuların bir kısmı genetik olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Kokuların bir kısmı genetiktir, büyük bir kısmı sonradan öğrenilir. Genetik olan korkular yılan korkusu gibi ya da yükseklik korkusu gibi. Yükseklik korkusu genetik olarak kodlanmıştı. Yükseklik korkusu olmayan bir insan, korkmadan on katlı apartmanın duvarlarında dolaşır. Bu korku biyolojik doğamızda genetik olarak kodlanmıştır. İnsan, yaşam kalım motivasyonuyla hayatta kalabilmek için kişi tehdit olarak gördüğü şeyden korkar.

“İnsan hayatında güven esas, korku istisna olmalıdır”
Bazı insanların hayatları boyunca korkuyla karar verdiklerine değinen Tarhan; “Bazı insanlar hayatta karar verirken korkuyla karar veriyorlar. Hâlbuki insan hayatında, güven esas, korku istisna olması lazım. Kişide özgüven olacak ki girişim yapabilecek, atak yapabilecek, cesaret edebilecek. Mesela bir kaplumbağanın kabuğundan başını çıkarıp yürümesi bir cesarettir. Beslenmesi için bunu yapması gerekir. Korkup da devamlı kabuğunda kalırsa yaşayamaz. Girişimciliğin genel ilkelerinin önündeki en büyük düşman korkulardır" İfadelerini kullandı.

“Ebeveynlerdeki korkular çocukları etkiliyor”
Anne babalardaki korkuların çocukları etkilediğinin altını çizen Tarhan; “Çocuk anne babayı modelliyor. Çocuklar, anne babaların korkularını satın alır, aynısını doğru kabul eder. Çocuğun beyninde özellikle 0-6 yaş aralığında gerçeklik duygusu gelişmemiş oluyor. Daha gerçeklik duygusunu öğrenirken neyin faydalı neyin zararlı, ne iyi ne kötü, ne güven verir? Bu sorulara beynin ön bölgesi karar veriyor. Bunları çocuk kendi kendine öğrenemiyor. Etrafına bakıyor. Çocuğun özdeşim kurduğu ilk kişi anne, ondan sonra baba geliyor. Çocuklar bu özdeşim sürecinde onların korkularını kendi doğruları olarak alıyor. O yüzden anne baba rolleri çocuk için önemli. Çocukların korkularını anne babaların iyi yönetmesi gerekir. Çocuklara korkularının nedenini anlatmamız lazım. Günümüz çocukları neden anlatmadan kolay kolay ikna olmuyor.” Şeklinde konuştu.

“Rasyonel ve rasyonel olmayan korkular var”
İnsan beyninin ön bölgesindeki frontal bölgenin insanın korkularını yöneten bölge olduğunu kaydeden Tarhan; “Korkuları yönetebilmemiz için beynimizin ön bölgesinin eğitimi gerekiyor. ‘Dur, düşün, eyleme geç’ kuralı var. Bunu yapabilmek ön bölgenin eğitimi ile ilgilidir. Bir korku olduğu zaman hemen satın almamak lazım. Çünkü korku bulaşıcıdır. Rasyonel korkular var, rasyonel olmayan korkular var. Onda birden daha yüksek ihtimalde olan korkular rasyonel kabul edilmez. Trafiğe çıktığımızda kaza yapma ihtimalimiz her zaman var. Ama yüz binde, on binde bir ihtimal. Böyle bir ihtimal için trafiğe çıkmamazlık, uçağa binmemezlik yapılmaz. Ama onda bir ve altında bir ihtimalse eğer böyle durumlarda korkmakta haklısınız..” Şeklinde konuştu.

(Kaynak: Üsküdar üniversitesi)

 

Etiketler: