Rota virüsü nedir, tedavisi mümkün müdür?

​Rota virüsü hakkında önemli bilgiler veren Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Çiftçi, hijyen kurallarına uymanın Rota virüsü üzerinde önemli derecede etkisi olabileceğini belirterek başta aşı olmak üzere ailelere birçok tavsiyede bulundu.

Ekleme: 27.10.2022 14:15:12 / Güncelleme: 27.10.2022 14:18:48 / Sağlık / İstanbul Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Rota virüsü, bağırsak enfeksiyonuna ve ishale neden olan ve çok yüksek bulaşıcılık oranına sahip bir virüstür. Rota virüsü her yerde bulunur ve hemen hemen her çocuğa 3-5 yaşına kadar bulaşır. 2003 yılında, 5 yaşın altındaki çocuklarda küresel çapta 114 milyon rota virüsü enfeksiyonu vakası bildirilmiştir.

Bu vakaların 24 milyonu ayakta tedavi edilirken, 2, 3 milyon vaka hastanede yatarak tedavi edilmiştir. Bir başka çalışmaya göre Rota virüsü, dünya çapında 5 yaşın altındaki çocuklarda yıllık 214 binden fazla ölüme sebebiyet vermektedir. Bu ülkelerde sağlık hizmetlerine sınırlı erişim zorluğu gibi faktörlerin yanı sıra modern hidrasyon tedavilerine kolay ulaşım olmaması ve yine bu ülkelerde malnütrisyon, yani açlık ve kıtlık gibi şartların daha yaygın olmasının ölüm oranlarını arttırdığı düşünülmektedir.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Çiftçi, İLKHA muhabirine Rota virüsü hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

 

"Rota virüsü, salgınlara yol açabilen ve çocukların hastanede yatmalarına neden olabilen bir enfeksiyondur"

Rota virüsünün; tüm çocukluk çağında görülmekle beraber özellikle iki yaşın altındaki küçük çocuklarda görülen ishal ve kusma bulgusu ile ortaya çıkabilen viral bir enfeksiyon olduğunu belirten Çiftçi, "Rota virüsü Türkiye'de ama özellikle İstanbul'da dönem dönem salgınlara yol açabilen ve buna bağlı olarak çocukların hastanede yatmalarına, serum almalarına neden olabilen bir enfeksiyondur. Belirtileri arasında en çok ishal ile karşılaşıyoruz, bunun yanı sıra kusma ve bazen ateş olabiliyor. Özellikle küçük çocuklarda bu bulgulara beslenme bozuklukları eşlik edebiliyor ve çocuğun sıvı alımıyla kaybı arasında bir fark oluştuğu zaman vücuttaki total sıvı miktar azalıyor ve bu da çocukta başka problemlere yol açıyor. Sıvı kaybına bağlı kardiyovasküler sisteme yani kalp sistemine, solunum sisteminde birtakım yüklere neden oluyor ve bunların tedavi edilmesi gerekiyor." dedi.

"Enfeksiyon bir çocuktan bir çocuğa hızla yayılıyor"

Rota virüsünden korunmanın yollarından bahseden Çiftçi, "Temizliğe, hijyene dikkat etmemekle başlıyor. Kreşlerde, okullarda çocuklar hijyene çok fazla dikkat etmeyebiliyorlar. Çocuklar birbirlerine ellerini yıkamadan dokunabiliyorlar veya birinin ağzına soktuğu bir oyuncağı başka biri ağzına alabiliyor. Bu şekilde enfeksiyon bir çocuktan bir çocuğa hızla yayılıyor. Bizim dikkat edeceğimiz şeylerden birisi de çocuklarımızın beslenmesidir. Beslenmesinde özellikle probiyotik ağırlıklı beslediğimiz zaman Rota virüs enfeksiyonu ile karşılaşsa bile bağırsaklarındaki sağlıklı bakteriler virüsün bağırsaklara tutunmasına engel olurlar. Bu sayede Rota virüs enfeksiyonu klinik olarak ortaya çıkmadan da kendiliğinden iyileşebilir. Rota virüsün salgınlar yapmasının nedeni çok küçük miktarlardaki mikroorganizmalara çok ciddi bulaşıcılık sağlamasıdır. Bu nedenle özellikle normal bakterilerden farklı olarak mevsimsel geçiş dönemlerinde rota virüse bağlı salgınlar görebiliyoruz. Yayılım hızı yüksek olduğu için de bir kreşe 1 tane Rota virüs vakası gelse bile diğer sınıftaki bütün öğrencilere yayma olasılığı var. Burada da bitmiyor aynı zamanda çocuklar eve getiriyorlar. Evlerinde kendilerinden daha küçük yaşta olan ve henüz okula gitmeyen, kreşe gitmeyen, bağışıklık sistemi henüz tam gelişmemiş, çok daha küçük kardeşlerine bunu bulaştırabiliyorlar. Büyük çocuklar veya yetişkinler bunu ayaküstü atlatsa da küçük çocuklarda çok ciddi yatış, serum gerektiren şekilde karşımıza gelebiliyor." uyarısında bulundu.

"Bu virüse karşı geliştirilen aşıyı bebeğin 4'üncü ayı dolmadan yaptırmak gerekiyor"

Rota virüsünün aşısının olduğunu hatırlatan Çiftçi, "Genellikle 3'üncü ay civarında başlıyoruz ve 2 doz olan bir tip de var, 3 doz olan bir tipi de var. Bu konu ile ilgili aileler, çocuklarını takip eden doktorlardan veya aile hekimlerinden mutlaka bilgilerini alsınlar. Sağlık Bakanlığı aşı takvimi içerisinde yer almamaktadır. Bu aşı, halk arasında bilinen adıyla özel bir aşıdır. Genel olarak pediatristlerin önerdiği aşıdır. Bu konu ilgili takip eden doktorlardan veya aile hekimliklerinden bilgi alarak çok geçmeden uygulamak gerekiyor. Çünkü 4'üncü ayı geçtikten sonra bu aşıyı uygulamak mümkün olmuyor. Bu nedenle yaşı ilerlemeden daha küçük bir bebek iken bunun hakkında bilgi alıp bunu uygulatmak uygun olacaktır." şeklinde konuştu.  

"Antibiyotiklerin Rota virüsü üzerinde hiçbir etkisi olmaz"

Viral bir enfeksiyon olan Rota virüse karşı antibiyotik kullanımının daha kötü etkiler bırakacağına dikkat çeken Çiftçi, "Viral bir etken olduğu için antibiyotiklerin Rota virüsü üzerinde hiçbir etkisi olmaz. İshali olan bir çocuğa eğer antibiyotik verirsek, antibiyotik vücuttaki faydalı bakterileri öldürür. Rota virüsün bağırsaklara tutunmasını engelleyen o bölgeyi kaplayan faydalı bakterileri öldürür ve Rota virüsü enfeksiyonun daha kötüleşmesine neden olur. O nedenle Rota virüsü enfeksiyonlarında antibiyotik kesinlikle kullanılmaz. Burada kullanılması gereken destekleyici tedavilerdir. Çocuğun sıvı alımı, beslenmesi düzenlenir. Probiyotikler ticari olarak satılıyorlar, bunlar eczaneden alınarak doktor önerisiyle probiyotik takviyeler kullanılabilir. Bir de küçük çocuklarda ishalin süresini kısaltması açısından çinko içeren preparatlar DSÖ'nün de önerisiyle kullanılabiliyor. Eğer çocuk çok sıvı kaybetmişse burada yine doktor önerisiyle ağızdan sıvı tedavileri alınabilir. Eğer bunlarla olmayacak kadar çok sıvı kaybetmişse, o zaman hastaneye yatırmak ve serum takmak gerekir." diye belirtti.

Ailelerin dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir?

Ailelerin Rota virüsü ishali olan veya herhangi bir sebepten ishal olan çocuklarını hisseden ailelerin, mutlaka doktora başvurması gerektiğinin altını çizen Çiftçi, "Eğer çocuğun ateşi çok varsa, çocuk beslenemiyorsa veya yediği her şeyi kusuyor ise, çocukta sıvı kaybı başlamışsa, çocuk düşkünleşmiş ve çevreye ilgisi azalmışsa; anneler çocuğun ağzının içine parmaklarını tutsunlar, bir gözleriyle baksınlar eğer ağız içi çok kuruysa, ağladığında gözyaşı gelmiyorsa, çocuğun idrar çıkışı azalmış ise, idrarı koyulaşmışsa bunlar sıvı kaybını gösteren bulgular olabilir. Bir de bazen halk arasında karın içinde bağırsak dönmesi diye tabir edilen bazı durumlar ishal ile başlayabilir. Çok şiddetli karın ağrısı varsa, karın çok şişmiş ise bunun için mutlaka doktora götürmek gereklidir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)







Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar