Hukukçu Çarsancaklı: Darbe anayasası kökten kaldırılarak halkı önceleyen bir anayasa yapılmalı

Yıllardır değişmesi tartışılan anayasa ile ilgili konuşan Hukukçu Şadi Çarsancaklı, milleti tahakküm altında tutan, özgürlükleri kısıtlayan darbe anayasasının mutlaka kaldırılarak hadim devlet anlayışıyla yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

Ekleme: 19.10.2022 12:25:10 / Güncelleme: 19.10.2022 12:25:10 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Yeni anayasa tartışmaları ve zaman zaman yapılan kısmi düzenlemelerle gündemden düşmeyen 1982 Darbe Anayasası hakkında İLKHA muhabirine konuşan Avukat Şadi Çarsancaklı, milleti değil devleti üstün tutan, özgürlükleri kısıtlayan anayasanın kaldırılarak köklü bir çözüm getirilmesi, insanların onurlu bir şekilde yaşamlarını sürdürebilecekleri yeni bir anayasanın mutlaka tesis edilmesi gerektiğini ifade etti.

"Mevcut anayasa 'özgürlükleri nasıl kısıtlarım?' kaygısıyla düzenlenmiş"

1982 Darbe Anayasası'nın yapıldığı günden bu yanan durmadan değiştirilmesi gerektiğinin tartışıldığını belirten Çarsancaklı, "Çünkü bu bir darbe anayasasıydı. Bir ihtilal sonrasında askerler tarafından dizayn edilmiş, yaptırtılmış bir anayasaydı. İçeriği itibarıyla da çok detaylı ve temel hakları koruyan değil 'acaba nasıl sınırlarım?' Gibi kaygılarla, hatta bir şekilde amalar, fakatlar anayasası diye anılır. Mesela 'insanların ifade özgürlüğü vardır fakat şuradan sınırlanır' gibi ifadelerle 'temel hakları nasıl zapturapt altına alırım, nasıl sınırlarım?' anayasasıdır. Hâlbuki anayasalar devletin ana omurgasını belirlerler ve sonrasında da bireyin devlet çarkı karşısında temel hakları çiğnenmemesi gereken hakları korurlar." dedi.

"Milleti, devletin sadece bir unsuru olarak gören zihniyetin ürünü olan anayasa değişmeli"

Çarsancaklı, "Dünyaya gelirken zaten belirli bir ortama, bir devletin içerisinde doğuyoruz. Devlet dediğiniz toplumdur, biziz. O devletin avukatlığını yapıyorum. Birisi hâkimliğini, biri polisliğini, biri manavlığını yapıyor. Hepimizin yapısını oluşturduğu bu devlet güvenliğimizi, sağlığımızı sağlasın, önümüzü açsın ve kendimizi bu dünyada gerçekleştirebilmek için var. Demek ki devlet, hayatımızı kolaylaştırmak için kendi kendimize kurduğumuz örgütün adıdır. Biz devletin milleti değiliz. Devlet milletin devletidir. Bizim anayasamızda ise devletin milletinden, bölünmez bütünlüğünden bahsedilir. Anayasamız milleti sadece devletin bir unsuru, sadece yapısal bir parçası olarak gören bir kafanın eseridir. Dolayısıyla insan haklarının, özgürlüklerinin, kendisini gerçekleştirmesini temin edecek bir anayasa değildir. Bunun değişmesi lazım." diye konuştu.

"Amasız, fakatsız bir anayasaya acile ihtiyaç var"

1982 Anayasası'nın yapıldığı günden bu yana üniversitelerde, siyasiler arasından ve birçok yerde değişmesi gerektiğine ilişkin tartışmaların devam ettiğini ancak değiştirilmesi için şimdiye kadar maalesef bir ortam oluşmadığını hatırlatan Çarsancaklı, "Parça parça yamalar yapıldı ama temel arıza giderilemedi. Aslında çok kısa, devletin anayasasını tanımlayan ama özellikle de bireyin temel haklarını düzenleyen, koruyan, amasız, fakatsız onurlu bir insan gibi yaşayıp ölmek için bir anayasaya acilen ihtiyaç var. Bu anayasa muhakkak değişmesi gerekir ama şu ana kadar ciddi bir değişiklik iradesini göremedik. Herkes ilk defa başladığında 'muhakkak değişmeli' diyor ama ciddi bir ortam oluşmadı." şeklinde konuştu.

"Darbe anayasası kökten kaldırılarak halkın hizmetinde olan bir tasavvurla yeniden düzenlenmeli"

Mevcut anayasanın üslup olarak bir defans anayasası olduğunu ve devleti halka karşı korumak için ihtilal üzerinden yapıldığını vurgulayan Çarsancaklı, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Halkın nasıl yaşayacağını öngören bir anayasa değil. Bunu da ayakta tutan bir zamanlar silahlı bürokrasi, askeriyeydi. İdeolojik, kült bir bakış açısı bu anayasayı ayakta tutuyor. Diğerleri de sivil siyaset de hiçbir zaman ilkesel anlamda bir bütün olarak arkasında duramadıkları için iktidara gelen anayasanın nimetlerinden faydalanıyor. Çünkü anayasada güçlü bir devlet tasavvuru var. Muhalefete düşünce de özgürlükçü oluyor. Sivil siyaset hiçbir zaman yeterince sivil olamadığı ve yeterince birlik olamadıkları, ilkesel bir birliktelik temin edilemediği için değiştirilemiyor. Tek tek şu maddesi değişmeli denilemez. Tümüyle mantığı değişmeli, komple kaldırılmalı ve yepyeni bir anayasa, insanların yaşadığı düşünülen bir anayasa ve milletin devleti olacak bir anayasa, halkının hizmetinde olan hadim tasavvuruyla yeniden dizayn edilmesi lazım." (İLKHA)



Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar