İslam'a göre ticaret hayatı nasıl olmalıdır?

Bingöl Üniversitesi İslami ilimler Fakültesi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Bedeva İslam'da iş ve ticaret ahlakı konusunda açıklamalarda bulundu.

Ekleme: 19.10.2022 10:55:10 / Güncelleme: 19.10.2022 11:23:29 / Güncel / Bingöl Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Dr. Abdullah Bedeva, işveren ve işçilerin hakkı gözetmesi gerektiğine vurgu yaparak dürüst tacirlerin efendimizin müjdesiyle ahirette Sıddıklar ve şehitlerle beraber olacağını hatırlattı.

Ticarette adalet ve dürüstlüğün önemli olduğunu söyleyen Bedeva, dürüst olmayanların kazancına haram bulaşacağı ve ahirette sorumluluk oluşturduğunu, buna karşın dürüst çalışanların ise Hazreti Peygamberin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) müjdesiyle ahirette şehitler ve Sıddıklarla beraber olacağını hatırlattı.

"İnsan hangi davranışlarda bulunursa bulunsun mutlaka onun karşılığını görecektir"

İnsanoğlunun geçimini sürdürebilmesi için her zaman çalışmaya ihtiyaç duyan bir varlık olduğunu dile getiren Bedeva, "Bu çalışmalarını sürdürürken de belli prensipler ve kurallar çerçevesinde yapması gerekir. Yüce Allah Kuran-ı Kerim'in Hud suresi 115'inci ayetinde, '… Allah, güzel iş yapanların ödülünü zayi etmez.' buyurmaktadır. Yani burada verilen mesaj, kişinin yaptığı güzel işlerin karşılığını Allah her zaman verecektir. Yine Allah-u Teala Necm suresi 39'uncu ayette ise, 'İnsan için yalnız kendi çalıştığının karşılığı vardır.' buyurmuştur. Dolayısı ile insan ne yaparsa yapsın, çalışırken hangi davranışlarda bulunursa bulunsun mutlaka onun bir karşılığını görecektir." dedi.

Bedeva, "Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vesellem), 'Veren el alan elden üstündür.' Buyurarak çalışmanın önemine vurgu yapmaktadır. İnsanlardan bir şeyler talep eden bir kişiye Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) o şahsa gidip çalışmasını emretmesi de Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) insanların çalışması gerektiğini ve çalışmanın önemine vurgu yaptığı bir diğer husustur. İslam insanı çalışmaya sevk ederken belirli kurallar belirliyor. İnsan çalıştığının karşılığını tam olarak alabilmesi için İslam'ın belirlediği kurallar çerçevesinde çalışması ve o kurallara uyması gerekiyor." dedi.

"İslam dini tüm işlerde adaleti esas almıştır"

Bingöl Üniversitesi İslami ilimler Fakültesi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Bedeva

Çalışma hayatının kamu hizmeti, özel sektör ve özel işletmeler olmak üzere farklı bölümlere ayrıldığını, kamu sektörlerinde amir ve memur statüsünde işleri yürüten çalışanları olduğunu ve burada bulunanların uyması gereken kuralların olduğuna dikkat çeken Bedeva, şunları kaydetti:

İslam dini de bu kuraların çerçevesini belirlemiş ve ona göre davranılmasını emretmiştir. Öncelikle burada İslamiyet'in üzerinde hassasiyetle durduğu konulardan bir tanesi adalettir. Haksızlık ve zulüm yapmamak suretiyle çalışmalarını sürdürmektir. Kamu sektöründe amir statüsünde olan kişilerin kendi mahiyetinde çalışanlara iş dağılımı yaparken veya işlerin işleyişi konusunda bir alan açarken onlar arasında ayrım yapmamak, onlara zulmetmemek ve haksızlık yapmamak konusunda hassasiyetle davranması gerekir. Yüce Rabbimiz 'adaletli olun, adalet takvaya en yakın davranıştır' şeklinde ifade etmektedir. Bununla birlikte Hazreti Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hadis-i şeriflerinde 'Kim bir kardeşinin canına ya da malına kast etmiş ise dinar ve dirhemin geçerli olmadığı gün gelmeden helallik alsın, aksi halde kıyamet günü onun iyi ameli varsa onun hissesinden haksızlık yaptığı kimseye verilir, iyi ameli yoksa haksızlık yaptığı kimsenin günahını yüklenir.' şeklinde uyarı yapmaktadır. Dolayısıyla işveren kişinin adaleli olması gerekmektedir. Aynı şekilde özel sektörde de işveren kişilerin de çalıştırdığı kişilere adaletli ve merhametli olması gerekir.

"İslamiyet, çalışma hayatında dürüstlük ve güvenilirlik konuları üzerinde hassasiyetle durmuştur"

İslamiyet'in özellikle çalışma hayatında hassasiyetle üzerinde durduğu husus dürüstlük ve güvenilirlik konusu olduğunu söyleyen Bedeva, "Allah-u Teala Kuran'da, 'Sadıklara sadakatleri sebebiyle mükafat verecektir.' şeklinde bize buyurmaktadır. Yine Ebu Hureyre (Radiyallahu anh) tarafından nakledildiğine göre Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) şöyle buyurmuştur, 'iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, ihanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunmaz.' dolayısıyla gerek işveren gerek iş alan gerekse de başkalarının işini yapan kimselerin mutlak anlamda üzerinde durması gereken konulardan bir tanesi de dürüstlüktür. Çalışan bir şahıs yapacağı bir işi dürüst bir şekilde kendi işiymiş gibi yapması gerekir. Aksi halde dürüst yapmadığı bir işten elde edeceği kazanca haram bulaşır ve bu da İslamiyet'te yasaklanan bir durumdur." dedi.

"Bizi aldatan bizden değildir"

İş hayatında önemli bir hususun da aldatmamak olduğunu ve bu konuda hassasiyetle dikkat edilmesi gerektiğini belirten Bedeva, asrı saadetten örnekler vererek, "Resulullah'ın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Pazar yerinde buğday satan bir satıcının tezgahını ziyaretinde buğdayın alt tarafında ıslaklık olduğunu görüp Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bu durum karşısında 'Bizi aldatan bizden değildir.' demesi iş hayatında müşterisini aldatmanın ne denli yanlış olduğunu bizlere gösteriyor. Haliyle bu işimiz ticarette de olsa, şahsi olarak işletmemiz de olsa başkalarını aldatmamak konusunda dikkat edeceğiz." ifadelerini kaydetti.

"İşleri yapmayıp mesai saatlerine dikkat edilmezse o kazanca haram bulaştırmış olur"

Çalışma esnasında verilen işler ve mesai saatlerine dikkatin önemine vurgu yapan Bedeva, "Özellikle kamu sektörlerinde veya özel işlerde bize ayrılan belli süreler ve işler vardır. Bize ayrılan sürelerden kısıp yapmamız gereken işleri tamamlamazsak veya mesai saatlerine dikkat etmezsek bu durumda İslamiyet'in yasakladığı bir işi yapmış oluruz. Haliyle bu çalışma kapsamında alacağımız ücrete haram bulaşmış olur." dedi.

"İşveren ve çalışanlar yapacağı her işte kendi inanç değerlerine hassasiyetle dikkat etmesi gerekir"

Karaborsacılık ve ihtikâr hakkında da açıklamalarda bulunan Dr. Bedeva, "Yapacağımız işte veya ticaret hayatımızda karaborsacılık ve ihtikâr da kaçınmamız gereken önemli bir husustur. Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) karaborsa yapan için, 'Karaborsa yapan ne kötü bir kuldur.' ifadesini kullanmıştır. Haliyle Müslüman olan bir kimse iş hayatında gerek işveren gerek iş alan gerekse de özel işletme olsun yapacağı her işte kendi inanç değerlerine hassasiyetle dikkat etmesi gerekir. Başkalarına zarar verecek şeylerden kaçınarak o doğrultuda işini sürdürmesi gerekir. Resulullah, (Sallallahu Aleyhi Vesellem) dürüst ticaret yapanların ve dürüst çalışanlara özellikle vurgu yapmış ve dürüst çalışma konusunda hassasiyetle uyarılarda bulunmuştur. Bunu da bilelim ki dürüst çalışan kişiler ahirette de şehitlerle ve Sıddıklarla birlikte olacağını unutmayalım." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)





Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar