Hukukçu Özbay: “İnfaz kabiliyeti olmayan cezalar yargıya karşı güveni sarsıyor”

İnfaz yasasında yapılması beklenen düzenlemeyle ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Hakan Özbay, suç işleyen kişilere verilen cezaların infaz kabiliyetinin olmamasının halkta tepkilere sebep olduğunu söyledi.

Ekleme: 18.10.2022 13:50:08 / Güncelleme: 18.10.2022 13:52:32 / Güncel / Adana Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın cezasızlık algısını ortadan kaldırmak infazın ıslah edici, rehabilite edici fonksiyonunu öne çıkarmak ve denetimli serbestliği güçlendirmek için adımlar atılacağını, bu konularda çalışma yapılması talimatı verdiğini açıklamasının ardından yeni infaz yasasındaki değişiklikler tartışılmaya devam ediyor.

Konu ile ilgili İLKHA muhabirine açıklamalarda bulunan Avukat hakan Özbay, işlenmiş olan bazı suçlarda "Girdi-çıktı yaparım veya cezam 2 yılın altında kaldı çok bir şey yatmam” algısının ortadan kaldırılmasının gerektiğini vurguladı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın infaz yasasına ilişkin yaptığı açıklamaların, halk arasında cezasızlık algısının ortadan kaldırılması açısından önemli bir adım olduğunu söyleyen Özbay, kişilerde ‘birkaç gün yatar çıkarım’ algısının suça teşvik ettiğini ifade etti.

Ceza Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiş olan Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kurumunun, cezası veya netice hükmü iki yıldan az olan suçlarda cezasızlıkla sonuçlanan kararlar olarak karşımıza çıktığını vurgulayan Özbay, özellikle de yakın dönemde çıkarılan infaz yasası sebebiyle de verilen cezaların infaz kabiliyetini ortadan kaldırdığını ve cezasızlık algısının kuvvetlenmesine sebep olduğunu belirtti.

Suç işleyen kişilerin söz konusu infaz yasasının oluşturduğu boşluktan yararlandığına dikkat çeken Özbay, “Kişi diyor ki ‘Ben yaklaşık 5 yıl ceza alsam dahi neredeyse girip çıkacağım, cezaevine girmeyeceğim, cezaevinde yatmayacağım, en fazla giriş çıkış yaparım, 3-5 gün yatıp cezamı infaz etmiş olacağım. Bu anlamda uygulama sebebiyle halkta müthiş bir tepki söz konusu oluyor. Zira, örneğin şahıs bakıyor ki kendi evine giren, hırsızlık yapan veyahut da malına zarar veren şahsın bütün yaptıklarının yanına kar kaldığını görüyor. Bu da halk nezdinde yargıya karşı bütün güveni, bütün hüsnü niyeti ortadan kaldırıyor.” dedi.

“İnsanlar mahkeme yoluyla haklarını ararken 3-5 yılda ancak sonuç alabilmekte”

Avukat Hakan Özbay

Özbay, "Zaten sayın Bekir Bozdağ da o konuşmalarda bahsettiği üzere hakim ve savcılara hitaben ‘Karara daha hızlı bağlanacak, daha seri yargılama yapacak şekilde bir düzenleme getirmek istiyoruz.' Bunun vurgulanması insanların haklarını ararken gayrimeşru yollara gitmesinin de önüne geçmiş olacak. Bu konu ciddi anlamda göz ardı edilen bir husus; şahısların haklarını gayrimeşru yollarla elde etme çabalarıdır. Biz bu çabaların doğru olmadığını fakat insanların buna tevessül ettiğini görüyoruz. İnsanlar mahkeme yoluyla haklarını ararken malesef 3-5 yılda ancak sonuç alabilmekte. Düşünün ki yargılamayı yapan yerel mahkemeden ortalama 1 buçuk- 2 yılda karar çıkmakta. Bu dosya İstinafa gittiği zaman yine yaklaşık 1-2 yıl alan bir zaman söz konusu olmakta. Bunun Yargıtay’a giden dosyalar nezdine bakıldığı zaman bu da en az 2-3 yıl sürmekte. Şahıs zaten hakkını ararken bile 5-6 yıl mücadele vermekte. 5-6 yılda sonuç ne gelirse gelsin şahsın içerisindeki ateşi söndürmeyecek. Bu da sayın Bozdağ'ın bahsettiği hızlı çözüm, seri yargılama hususunun önemini göstermektedir.” ifadelerini kullandı.

“Yeni düzenlemeyle, şahıslar artık uzun süre cezaevinde kalmayı göze almayabilecekler”

Bakan Bozdağ’ın kesinleşmemekle beraber bahsettiği çerçevenin suçu azaltmada etkili olacağını ifade eden Özbay, “Yeni düzenlemede az cezalara da infaz uygulanacağı, belli suçlara belli infaz süreleri uygulanacağı belirtilmekte. Diyelim ki 3-5 ay hatta birkaç gün deliksiz infaz ettiği bir sistemi, tamamını yatma veyahut da büyük bir kısmını cezaevinde yatırma, infaz etme şeklinde bir sistematik getireceklerini söylüyorlar. Bu şu açıdan iyi olur. Şahısların: ‘Zaten girdi-çıktı yaparım veya cezam 2 yılın altında kaldı çok bir şey yatmam’ tarzdaki anlayışının çökerteceği için şahıslar artık uzun süre cezaevinde kalma işini göze almayabileceklerdir düşüncesindeyiz.” şeklinde konuştu.

“Hükmün açıklamasının geri bırakılması (HAGB) kararları bir kaçış rampası olarak kullanılmamalı”

Anayasa Mahkemesinin yakın zamanda "Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kurumu" hakkında önemli bir karar verdiğini anımsatan Özbay, şunları kaydetti: “Bu karara göre, bu kurumun, ceza muhakemesi uygulamasının yeterince hukuka uygun şekilde uygulanmaması ile sonuçlandırılan birçok karar sebebiyle -burada şahısların mağduriyetinin söz konusu olduğu gözetilerek- kaldırılması yönünde karar verildi. Yaklaşık 8-9 ay sonra bu uygulama kalkacak. Bekir Bozdağ’ın da burada bahsettiği husus buna paralel olması hasebiyle önemlidir. Bu tür yargılamalar, infaz düzenlemeleri yaparken insanların hakikaten, kanuni anlamda suç işleyip işlemediği, işlediyse de ceza alınmasına dikkat edilmelidir. Şüphe varsa şahsın kesinlikle şüpheden yararlandırılması gerektiği düşüncesindeyiz. Hükmün açıklamasının geri bırakılması gibi kararların bir kaçış yolu bir kaçış rampası olarak değil, hakikaten hukuki şekilde sonuca varılarak verilmesi gereken kararlar olduğunu düşünmekteyiz.” (İLKHA)







Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar