Şırnak'ın Cizre İlçe Müftülüğü tarafından düzenlenen Mevlid-i Nebi programı Cizre Belediyesi konferans salonunda yapıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, ilçe müftülüğüne bağlı ilahi grubu tarafından ilahiler seslendirildi. İlçe Müftüsü Süleyman Baran'ın açılış konuşmasını yaptığı programda, Şırnak Üniversitesi Rektörü Abdurrahim Alkış, bir konuşma gerçekleştirdi.
İlçe Müftüsü Baran, açılış konuşmasında, ilim sahibi olmanın gerekliliği üzerine tavsiyelerde bulundu.
Cizre İlçe Müftüsü Süleyman Baran
Müftü Baran, "İlim sahibi olmak genel bir kuraldır. Eğer bir şey sizde olmazsa onu veremezsiniz. Dolayısıyla bir mürşid, bir İrşad Peygamberi'nin ümmeti ise o zaman ilim sahibi olması lazım. Bunun yanında yüce ahlak sahibi olmak gerekir. Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de 'Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi' diye buyuruyor. Örnek bir kişilik sergilemek, doğruluk, güven ve istikamet üzerine olmak, söz ve eylem birliğine dikkat etmek, alçak gönüllü olmak, şefkat ve merhamet sahibi olmak, tebliğde samimi olmak ve sabırla Allah'a bağlanmak gerekir. Kur'an-ı Kerim'de 'Mescitler yalnızca Allah'ındır' diye buyurulmaktadır. Dolayısıyla 'Bu meclislerde Allah'ın adının dışında hiçbir şeyi anmayın' diye buyuruyor. İki kişiye gıpta edilir. Onlardan biri malını gece gündüz Allah yolunda sarf eden, bir diğeri de minberde, mihrapta, ilimde, irfanda ilmini Allah yolunda sarf eden kimsedir." dedi.
"Allah'ın rahmetinden ancak kâfirler ümidini keser"
İlçe müftüsünün ardından söz alan Şırnak Üniversitesi Rektörü Alkış, günümüz modern dünyasının, kendisiyle beraber bazı karanlıklar getirdiğine dikkat çekti.
Alkış, "Peygamber Efendimiz en büyük önder, rehber… Kur'an-ı Kerim de en güzel navigasyon cihazı. 1400 yıldır Peygamber Efendimiz insanlığı zahiren aydınlatıyor. O'nun ümmetinin müntesipleri var. Kıyamete kadar bu ümmet böyle devam edecek. Fakat bazen ümmetin durumu değişiklik gösterebiliyor. Her zaman aynı parlaklıkta olmayabiliyor. Günümüzde modern dünyanın kendisiyle getirdiği bazı karanlıklar söz konusu. Manevi göz veya basiret gözü dediğimiz yerde zayıflıklar var. Meseleleri çözemiyoruz. Ne sosyal ne siyasal meselelerimizi çözemiyoruz. Şükürler olsun eskiye nazaran gelişmeler var. Gayret ve çabalar var. Çok ciddi başarılar da söz konusu. Ama bir o kadar da özellikle gençlik alanında kararmalar söz konusu. Aşırı derecede eğlenceye, hazza düşkünlük, maneviyatı önemsememe, Hazreti Peygamber'in hakikatinin farkına varamama durumu söz konusudur." diye konuştu.
Düzenlenen bu programların insanlara bir şeyler katması gerektiğine işaret eden Alkış, "Bu programları düzenliyoruz, çok güzel ama kimi andığımızın farkında değiliz. Onu fark edersek ve O'nun Yaradan'dan nasıl bahsettiğini anlarsak ya korkarız ya da sevgiden, aşktan kendimizi kaybederiz. Sıradan birisinden bahsetmiyoruz. Özellikler zor durumlarda bir Şefimizin olduğunun farkında olmamız gerektiğini ifade etmek istiyorum. Hazreti Peygamber Efendimiz zor günün zatı. Şimdi biz biraz rahat bir yaşam sürüyoruz. O'nun nasıl bir zat olduğunu, ne durumlarda bize yardımcı olduğunu fazla idrak edemiyor olabiliriz. Hem şahıs hem toplum hem devlet hem de ümmet olarak. Son zamanlarda maalesef günah deryalarında boğulur hale geldik. Özellikle sosyal medyayla, telefonlarla internetlerle. Özellikle bu bölümü gençlere söyleyeceğim. Günahlara batan gençlere şu tavsiyede bulunuyorum: 'Asla ve asla ümitsizliğe girmeyin. Ben affedilmem! Ben erdemli, faziletli, saygın insan olmam' demeyin. Bunun önü açık… tövbe diye bir kapı var. Tövbe edersek ve bunları yavaş yavaş azaltırsak Cenab-ı Hakk, bize çok değerli, çok kıymetli güzellikler bağışlar ve onun sayesinde hayatımızı kurtarırız. Asla ümitsizliğe düşmek yok. Ümitsizliğe düşmek küfür alametidir. Allah'ın rahmetinden ancak kâfirler ümit Keser. O açıdan asla ümitsiz olmayalım. Yolun neresinden dönersek kârdır Hazreti Peygamberin sünnetine tutunmaya çalışalım. Allah'ın izniyle bu tür felaketlerden kurtulmuş oluruz." dedi. (İLKHA)