Psikiyatri Uzmanı Gök: Bağımlılıkla mücadelede bireye, aileye ve topluma görevler düşüyor

Dünya Sağlık Örgütünün paylaştığı verilere göre işlenen cinayetlerin yüzde 85’i, tecavüzlerin Yüzde 50’si ve kazaların yüzde 60’ı alkollüyken işleniyor.

Madde bağımlılığına da bakıldığı zaman Türkiye'de uyuşturucu kullanma yaşı ilköğretim okullarına kadar inmiş durumda.

İçki ve madde bağımlılığı ile mücadele yolları hakkında konuşan Psikiyatri Uzmanı Dr. İsmail Gök, alkol ve madde bağımlılığında etkilenenin sadece bağımlının kendisi olmadığına dikkat çekti.

İçki ve madde bağımlılığının aile ve toplum için büyük risk teşkil etiğini dile getiren Gök, "Van, muhtemelen fiziki koşulların getirdiği imkânlardan dolayı bağımlılık açısından oldukça yüklü ve yatkın bir şehir. Çünkü burada çeşitli maddelere ulaşım diğer illere göre çok daha kolay. Eğer madde ulaşımına engel olacak tedbirler alınırsa bağımlılığın büyük ölçüde azalacağını düşünüyorum." dedi.

"Madde bağımlılığı ile mücadele çok önemlidir"

Gök, "Suç açısından da incelendiğinde bağımlılık esnasında işlenen bir suçu kişi hür iradesi ile yapmasa da kullandığı alkolü ve maddeyi kendi hür iradesi ile aldığı için o suçtaki cezai ehliyeti tam olmaktadır. Bu da suça teşviki de arttırıyor. O yüzden madde bağımlılığı ile mücadele tüm Türkiye’de ve özellikle Van’da büyük önem arz etmektedir." ifadelilerini kullandı.

"Genetik yatkınlık çok önemlidir"

Madde bağımlılığının hastalık olarak değerlendirmediklerini ifade eden Gök, "Bağımlılıkta genetik yatkınlık çok önemlidir. Aile fertlerinden birinde madde bağımlılığı varsa bunun kişiye geçmesi daha olasıdır. Onun dışında öğrenmişlik, yaşanılan çevre, ulaşılabilirliğin kolay olması, bir takım psikososyal faktörler, işsizlik, maddi kaygılar, gelecek kaygısı gibi birçok etmen özellikle gençleri madde kullanımına itmektedir." diye konuştu.

"Ailelerin çocukları ile yakından ilgilenmeleri gerekiyor"

Uyuşturucu madde kullanımının ilkokul seviyelerine kadar indiğine dikkat çeken Gök, şunları söyledi:

"Aileler kesinlikle çocuğunu yakından takip etmeli; ilgilenmeleri, çocuklarında olan değişimleri gözlemlemeleri gerekiyor. Onun dışında madde kullanıldığı zaman hangi etkilerin ortaya çıktığı bilgisine sahip olmaları gerekiyor. Bu bilgiye ulaşmak çok güç değildir. Aileler internetten gerekli bütün bilgilere ulaşabilir ve bunları öğrenebilir. Çocuklarında bir davranış değişikliği gördükleri zaman anne babaların şüphelenmesi lazım ve bir uzmana başvurmaları gerekir. Çünkü küçük yaşlardan başlandığı zaman kalıcılığı ve götürüsü çok daha fazla oluyor maalesef. Özellikle yaşadığımız zaman diliminde ailelerin bu konularda uyanık olmaları şart." (İLKHA)