TESSEP Genel Başkanı Kurtaran: Tesettür Müslüman kadının kalesidir

TESSEP Genel Başkanı Bildane Kurtaran, "Tesettür Müslüman kadının kalesidir. Bu kaleyi aşamadan ona ulaşamıyorlar. Bu nedenle Müslüman kadın modeline olan düşmanlıklarını tesettüre saldırarak izhar ediyorlar." dedi.

Ekleme: 11.10.2022 15:35:11 / Güncelleme: 11.10.2022 15:35:11 / Güncel / Diyarbakır Haberleri
Destek için 

Tesettür Seferberliği ve Erdemli Kadınlar Derneği (TESSEP) Diyarbakır Temsilciliği, “Toplumun İhya ve İnşasında Kadının Rolü” konulu bir seminer düzenledi.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan seminer, TESSEP'in vizyon ve misyonunu anlatan sinevizyon gösterimi ile devam etti.

Seminere konuşmacı olarak katılan TESSEP Genel Başkanı Bildane Kurtaran, toplumun ihya ve inşasında kadının rolünü ve önemini anlattı.

Hasan El-Benna'nın, "Dünya nüfusunun yarısı kadındır. Diğer yarısını da kadınlar yetiştirir." sözüne atıfta bulunan Kurtaran, bu nedenle kadının, toplumun merkezinde yer aldığını vurguladı.

Tarih boyunca bu hakikati okuyan her fikir ve ideolojinin, kadını merkeze aldığını ve onu elde etmenin ve yönetmenin yollarını aradığını söyleyen Kurtaran, "Ancak kadının önemi konusunda varılan bu hakikatin aksine, kadın denen varlığın yanlış tanımlandırılması neticesinde kadın, toplumsal hayatta, sosyal hayatta yanlış konumlandırılmıştır. Hatta kadın bile kendini yanlış tanımıştır." dedi.

"Kadının duruşu toplumun duruşudur"

Böylece pek çok medeniyetin, itidalden ve hakikatten uzak bir şekilde kadını tanımlandırdığını ve bu minvalde konumlandırmaya çalıştığını ifade eden Kurtaran, "Bu sebeple toplumun ihya ve inşasında kadının rolünü konuşmadan önce, kadın kimdir sorusunu cevaplamalıyız." dedi ve şunları ekledi:

Şayet bu soru Hakk ekseninde cevaplanmazsa, buradan oluşan boşluğu bir çok beşeri 'izm' ve ideoloji dolduracaktır. Cevabı onlar verecektir. Böylece ruhumuzda, düşüncelerimizde, fikirlerimizde kadın kimdir sorusunu, feminizm cevaplayacaktır! Sekülerizm, materyalizm cevaplayacaktır ve maalesef verilen bu cevaplarla, kadın özel hayatta, aile hayatında ve sosyal hayatın içinde bu yanlış cevaplara paralel bir şekilde yanlış  konumlandırılacaktır.

Oysa bu sorunun en doğru cevabı, kadını yaratan, onun fıtrat özelliklerini, meziyetlerini,  ve hangi amaca binaen yarattığını en iyi bilen Yüce Allah’ın yanındadır.

O kadını ve erkeği 'yeryüzündeki halifesi olarak tanımlıyor' ve onu kendine has fıtratı, sorumlulukları ve özellikleriyle bu şekilde konumlandırıyor. Bu şekilde ihya olan ve bu doğrultuda, bu hakikatlerle yola çıkan kadın toplumu da aynı şekilde ihya ve inşa edecektir. Zira kadının duruşu toplumun duruşudur!

"Tesettür sadece şekilsel olarak bürünülen bir kıyafet değildir"

Kadının vahye teslimiyetinin, toplumun vahye teslimiyeti anlamına geldiğine işaret eden TESSEP Genel Başkanı Bildane Kurtaran, "Yani kadının Allah’ a itaati, toplumun Allah ' a itaatidir. Ve böylece kadının selameti, toplumun selametidir. Ancak günümüzde, topluma bu maksattan uzak bir şekilde, beşeri ideolojilerce idealize edilen kadın modelleri empoze edilmektedir. Tüm bunlar yapılırken de en çok saldırılan, Müslüman kadın kimliğinin sembolü ve İslam’ın şiarı olan tesettüre saldırılmaktadır. Zira tesettür sadece şekilsel olarak bürünülen bir kıyafet değildir. İçiyle, dışıyla, ruhuyla, düşünceleriyle kadını ihya ve inşa eden, Allah’ın kadınlar için seçtiği, göklerden inen özel libasıdır. Tesettür kendi isteklerine göre kadınları batıl ekseninde değiştirip, dönüştürmeye çalışan şer güçlerin önünde en büyük engeldir." diye konuştu.

"Tesettür bir tevhid eylemidir"

Kurtaran, " Tesettür bir tevhid eylemidir. Tesettür bir kimlik ibrazıdır. Tesettür kadının  hangi otoritenin emrinde olduğunu, kimin yönlendirmesi, idaresiyle yaşadığına dair bir safını belli etme hareketidir. Tesettür Müslüman kadının kalesidir. Bu kaleyi aşamadan ona ulaşamıyorlar. Tarih boyunca hep böyle oldu. Bu nedenle Müslüman kadın modeline olan düşmanlıklarını tesettüre saldırarak izhar ediyorlar. Ve bugün bu minvalde, türlü ifsad ve algı oyunlarıyla hayasız bir akım vardır. Bu hayasızca akıma kim dur diyecek? Bu hayasız akıma, dur diyecek, topluma  yön verecek bilinçli, güçlü mümin kadınlara ihtiyaç vardır." değerlendirmesinde bulundu.

Seminer, yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)