'TOPYEKÛN BİR DAVET VE İRŞAT SEFERBERLİĞİNE İHTİYACIMIZ VAR'

Mardin Artuklu Üniversitesinde Akademi-Medrese buluşmaları programına katılan MEDAV Başkanı Muhammed Tayyip Elçi, bugün en büyük sorunumuzun tebliğ etme ve lider ruhlu alimler yetişmemesi olduğuna dikkat çekti. İslami faaliyetlerin dini kurumların dışına taşmadığını, halka yansımadığına da değinen Elçi, “topyekûn bir davet ve irşat seferberliğine de ihtiyacımız var." diyerek harekete geçme çağrısı yaptı.

Ekleme: 10.10.2022 06:21:52 / Güncelleme: 10.10.2022 06:22:02 / manşetler
Destek için 

Hasan Becet/Mardin Mardin Artuklu Üniversitesinde (MAÜ) gerçekleştirilen Akademi-Medrese buluşmaları programında yer alan Medrese Alimler Vakfı (MEDAV) Muhammed Tayyip Elçi, Medreselerin günümüz sorun ve sıkıntılarına, medresede tebliğ ve irşadı anlatan alimlerin yetişme noktasındaki meselelere değindi. Türkiye'de din eğitimi ve din hizmeti yürüten binlerce imam hatip okulları, Diyanet işleri Başkanlığı, Kur'an kursları, medreselerin ve cemaatlerin olduğunu söyleyen Elçi, toplumsal dindarlığın ve ahlakın, gençlerin itikadi ve ahlaki sorunları, aile içi problemler ve sayılamayacak birçok çıkmazın gittikçe büyümekte olduğuna dikkat çekti.

"BİRİNCİ SORUNUMUZ; TEBLİĞ, İRŞAD VE DAVET SORUNUDUR"

İslami kurumlarda tebliğ, irşad ve davet sorunlarıyla ilgili hususları dile getiren Elçi, "Bugün bizim medreselerimiz, imam hatiplerimiz, ilahiyatlarımız, diyanetlerimiz hepsinin kanaatimce en önemli 2 tane sorunu var. Birinci sorunumuz; tebliğ, irşad ve davet sorunudur. Medreseler sadece eğitim ve öğretim mekânı değil, aynı zamanda toplumu da dönüştüren toplumu da eğiten ve tebliğe davet eden merkezi kurumlardır. Bugün ülkemizde din eğitimi ve din hizmeti yürüten binlerce imam hatip okullarımız, Diyanet işleri Başkanlığımız, Kur'an kurslarımız, medreselerimiz, cemaatlerimiz elhamdülillah var. Allah hepsine bereket koysun. Bunun yanında hizmet için tebliğ ve irşat için her türlü imkânımız var, hiçbir engelimiz yok. Allah vesile olanlardan da razı olsun, uzun ömürler versin. Ama toplumsal dindarlığımız ve ahlakımız, gençlerimizin itikadi ve ahlaki sorunları, aile içi problemlerimiz ve sayamayacağımız birçok çıkmaz, gittikçe büyümekte ve işin içinden çıkılmaz bir hal almaktadır." dedi.

"TOPYEKÛN BİR DAVET VE İRŞAT SEFERBERLİĞİNE İHTİYACIMIZ VAR"

İlgili faaliyetlerin kurumların dışına taşmadığını, halka yansımadığına değinen Elçi, ilmin halk için olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: "İlim amel ve irşat içindir anlayışı yerine, ilim ilim içindir gibi bir anlayışla bir kısır döngü içerisinde kalıyoruz, belki yaptıklarımızla kendimizi mutlu ediyoruz. O zaman başka kurumların başındaki zevat olmak üzere her dertli ve sorumluluk sahibi zevatın özellikle de ulemanın, hazirunun bir araya gelip; 'biz nerede yanlış yapıyoruz, nerede eksik kalıyoruz, neler yapmalıyız' gibi soruların cevabını aramalıdır. Kanaatim bunun temel sebebi eğitim ve hizmet kurumlarımızda talep ederek ve görevlilere dava şuuru ve bilinci, tebliğ ve irşat bilinci sorumluluğunun verilmemesi ve ideal sahibi şahsiyetlerin menzup edilmemesidir. Bunun için de resmi veya sivil eğitim sistemimizin tüm kademelerindeki ders programı olarak din hizmeti yürüten resmi ve sivil kurumlarda da hizmet içi eğitim suretinde dava şuuru ve bilinci ile dava sorumluluğunun verilmesi bir zarurettir. Bunun yanında topyekûn bir davet ve irşat seferberliğine de ihtiyacımız var."

"BUGÜN BİR FİTNE FESAT SARMALI İÇERİSİNDE BOCALAYIP DURMAKTAYIZ"

İkinci husustaki sorunun ise ümmet coğrafyasının dağınıklık, fitne-fesat sarmalı içerisinde adeta bir çıkmaz sokakta bocalayıp durmakta olduğuna dikkat çeken Elçi, "İkinci husus olarak bu kurumların eğitimindeki misyon ve vizyon sorunudur. Eğitim ve hizmet kurumlarımızın misyonu ve icra ettikleri vazifeleri Müslümanların günlük dini hayatlarında öncülük edecek şahsiyetleri yetiştirmektir. Ancak bugün ümmet coğrafyamıza baktığımızda; bir tıkanmışlık, bir başıboşluk, bir dağınıklık, bir fitne fesat sarmalı içerisinde adeta bir çıkmaz sokakta bocalayıp durmaktayız. Ümmet-i Muhammed bugün küffarın elinde bir oyuncak gibi, istedikleri gibi kullandıkları bir meta haline gelmiş, kimi zaman direkt kendileri, kimi zaman aramızdaki taşeronları vasıtasıyla istedikleri gibi fitne fesatla düşmanlıkla birbirleriyle meşgul ettikleri bir sahneye dönüşmüş." ifadelerini belirtti.

"ÜMMET, BUGÜN KENDİSİNE ÖNCÜLÜK EDECEK PEYGAMBER VARİSİ LİDERLERE MUHTAÇ"

İslam ümmetinin nice eski büyük Müslüman önderleri gibi bugün de böyle önderlere ihtiyaç duyduğunu kaydeden Elçi, şunları kaydetti: "Bugün ümmet içinde bulunduğu krizden çıkması için kendisine öncülük edecek Peygamber varisi liderlere muhtaçtır. Ümmet bugün İmam Gazali gibi, Abdulkadir Geylani gibi, Selahattin Eyyubi gibi, İmam Rabbani gibi, Ömer Muhtar gibi, Bediüzzaman gibi, Hasan el-Benna gibi ümmetin ufuk açacak, kurtuluş kapıları aralayacak liderlere, daha önemlisi bu liderlerini yetiştirecek kurum ve kuruluşlara muhtaçtır. Ümmet sadece İslam alemi için değil, tüm insanlık için yeni bir medeniyet tasavvuru inşa edecek içtihat kapısını aralayacak lider alimlere muhtaçtır." şeklinde kaydetti. (İLKHA)