HÜDA PAR Ankara İl Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından 6-8 Ekim 2014’te HDP/PKK elemanları tarafından hunharca katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet yıl dönümleri dolayısıyla anma programı düzenlendi.
Hacı Bayram Veli Camii avlusundaki Eşrefoğlu Rumi Konferans Salonunda düzenlenen programa; siyasi parti ile STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Program, 1991 yılında Mekke-i Mükerreme’de 13’üncü Uluslararası Kur’an-ı Kerim yarışmasında dünya birincisi olan Mustafa Özcan Güneşdoğdu'nun Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Program, sinevizyon gösterisi ile devam etti. Ardından HÜDA PAR Ankara İl Gençlik Kolları Başkanı Ahmet Yoldaş’ın açılış konuşması yaptı.
Tarihin en zalim ve en kanlı katliamlarından olan 6-8 Ekim katliamı olduğunu ifade eden Yoldaş, "Şehitlerin kanlarının bereketiyle dirilişe vesile olmuş, zalimleri ve eli kanlı katilleri zelil etmiştir. Şehadet mektebi ve şehitler kervanı tarihin her döneminde izzet sahibi Müslümanlardan alınan miras olmuştur. Bize bu miras Uhud eteklerinde Hazreti Hamza’dan, Kerbela sahrasında İmam Hüseyin’den, 6-8 Ekim’de Amed sokaklarından kaldı. Zalimler, ise miraslarını her asırda katliamdan, yağmalardan, zulümlerden ve zilletten almıştır." dedi.
"Zalimlerin oyunlarını şahadet aşığı gençler bozacaktır"
Açılış konuşmasından sonra ise HÜDA PAR Ankara İl Başkanı Ahmet Karaaslan bir selamlama konuşması yaptı.
Karaarslan, "FETÖ ve PKK derin yapılanmasının emperyalistlere bölgeyi peşkeş kesmek için uygulamaya koyduğu bu projeyi Yasin ve kardeşlerinin kanı engel oldu. Bundan sonra da inşallah engel olmaya devam edecektir. Burada genç kardeşlerimi görüyorum. Eğer bir rol model ve kendinize örnek arıyorsanız Yasin Börü ve arkadaşlarını örnek alın. Değerli bacılarım sizlere de şunu söylemek istiyorum. Evlatlarınızı birer Yasin ve Riyad gibi yetiştirin. Şehadet aşığı gençler olarak yetiştirin. Zalimlerin oyunlarını sizin yetiştirdiğiniz gençler inşallah bozacaktır." ifadelerini kullandı.
Program ilahi sanatçıları Ender Tekin ile Nurullah Aslım tarafından seslendirilen ezgi ve ilahilerin ardından günün anlam ve önemine dair İlahiyatçı Yazar Nezir Tunç Hoca bir konuşma yaptı.
"Sakın ama sakın 6-8 Ekim olaylarını, spontane gelişen bir mesele olarak düşünmeyelim"
Allah'a hamt, Resulüne salat ve selam ile konuşmasına başlayan Tunç, "Bu gece 6-8 Ekim olaylarını konuşacağız. Kürtlerin hamisi, temsilcisi olduğunu iddia eden barbarca 52 Kürd'ü vahşice, vandalca nasıl katlettikleri konuşacağız. Yine o gün vatandaşın malını, canını korumakla görevli olup da sessizliğe bürünen 3 maymunları oynayan kolluk güçlerini, mülki amirlerini konuşacağız. Belki de hepsinin en önemlisi ve büyük fotoğrafı konuşacağız. Büyük fotoğraf nedir? Öteden beri bu toprakları İslamsızlaştırmak isteyenlerin hedeflerini ve yaptıklarını konuşacağız. Kardeşlerim, sakın ama sakın 6-8 Ekim olaylarını, spontane gelişen bir mesele olarak düşünmeyelim ve bu meseleyi sadece Yasin Börü ve diğer şehitlerden müteşekkil, sadece bunlardan müteşekkil bir mesele olarak da düşünmeyelim. Büyük fotoğrafa bakalım. Bu büyük fotoğrafta bu coğrafya İslamsızlaştırılmak isteniyor. Belki Osmanlı'dan sonra bütün bir Osmanlı coğrafyasını islamsızlaştırılmak isteyen bir güruh vardı ve burada belki devletin ceberrut yüzüyle birçok yerde insanlar İslam'dan uzaklaştırıldı." dedi.
Devamında Tunç, "İşte Avrupa'dan getirilen ithal kanunlarla, laiklik safsatası ile annelerimizin örtüsü çıkarıldı. Bizi, medeniyetimizden uzaklaştırıldı ve bize öyle şeyler yaptırdılar ki. Örneğin harf inkılabı ile bizim geçmişimizle bağımız kesildi. 60-70 yıl boyunca yapılan bu sosyal mühendislikle yapılan bu tahribatla belki Doğu ve Güneydoğu illerimiz çok etkilenmedi. Fazla değişmedi. Peki bu ülkeyi değiştirmek isteyen İslamsızlaştırmak isteyen emperyalist güçler Doğu ve Güneydoğu illerini nasıl değiştirecekti? Bu şekilde olmuyor, yapılamıyor. Katliamlar yapıldı olmadı, sürgünler yapıldı olmadı. Şeyhleri, mollaları öldürdüler katlettiler, sürgün ettiler olmadı. Peki nasıl olacaktır? İşte projenin 2'nci sacayağı devreye girdi. Neydi bu? Bu insanların içinde, onların içinde ama rejime karşı, devlete karşı düşman olduklarını iddia eden, ilan eden bir yapı üzerinden biz bu insanları İslamsızlaştıracağı. Proje buydu ve bunu yaptılar. Kürdistan İşçi Partisi diye PKK çatısı altında bir araya gelindi. Daha organizeli, programlı ve daha planlı bir yapı kuruldu. Doğu, Güneydoğu illerimiz laiklik safsatasıyla 60-70 yılda Doğu ve Güneydoğudaki Müslümanları, Kürt halkını İslam'dan uzaklaştıramayanlar 20 yılda PKK eliyle İslamsızlaştırdılar." şeklinde konuştu.
Program Furkan Katuç, seslendirdiği "Yasin" şiirinin ardından ise gençler tarafından yapılan koreografi gösterisi yapıldı. Son olarak program Hafız Mustafa Miraç Bilici hocanın yaptığı dua ile nihayete erdi. (İLKHA)