Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde "yeşil altın" olarak nitelendirilen Antep fıstığının ikinci mahsulü olan “kırmızı kabuklu” fıstıkta hasat döneminin sonuna yaklaşılırken, HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Faruk Göçer, HÜDA PAR Nizip İlçe Başkanı Bayram Çakar ve beraberindeki heyetle birlikte Antepfıstığı hasadına katıldı.
Nizip ilçesinin kırsal Yolçatı Mahallesinde hasat yapan çiftçilerle birlikte Antepfıstığı hasat eden Göçer, çiftçilerle ve fıstık hasat eden işçiler ile sohbet etti.
Çiftçiler ile işçilerin sorun ve taleplerini dinleyen Göçer, çiftçiler ile işçilerin sorun, talep ve önerilerini not aldırdı.
Çiftçilerle birlikte fıstık bahçesini de gezen Göçer, Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Abdulkadir Deniz’i de fıstık bahçesinde ziyaret etti.
Deniz’den de çiftçilerin sorun ve taleplerini dinleyen, Antep fıstığı ile ilgili verdiği bilgileri ve tespitleri not aldıran Göçer, ziyaretlerinin ardından açıklamalarda bulundu.
Gaziantep'in ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yöresel lezzetlerinden olan Antepfıstığının hasadına katıldıklarını, çiftçilerin sorun ve taleplerini dinlediklerini anımsatan Göçer, Antepfıstığı için daha önce de yaptığı taban fiyat çağrısını yineledi.
Antepfıstığı için mutlaka taban fiyat belirlenmesi gerektiğini söyleyen Göçer, Antepfıstığı için bu yılda taban fiyat belirlenmemesine üzüldüklerini belirtti.
Göçer, Gaziantep'in en önemli geçim kaynaklarından olan Antepfıstığında hasat sezonunun sonuna yaklaşıldığını anımsatarak, çiftçinin de bu yılda emeğinin karşılığını alamadığını vurguladı.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin önemli geçim kaynaklarından olan Antepfıstığı yetiştiriciliğinin artan maliyetler, olumsuz hava koşulları ve kuraklık gibi nedenlerden dolayı zorlaştığına dikkat çeken Göçer, Antepfıstığı gibi önemli bir ürünü yetiştiren çiftçilerin emeğinin karşılığını alamamasının ve sıkıntılar yaşamasının üzücü olduğunu belirtti.
Göçer, “HÜDA PAR olarak sürekli sahadayız, sahada olmaya da çalışıyoruz. Birinci ağızdan çiftçinin sorunlarını dinlemek için Antepfıstığı bahçesine geldik. Antepfıstığı bahçesinde hem başkanımız hem de işçilerimizi dinledik.” dedi.
“Tarımda yaşanan sıkıntılar çiftçilerimizi çok zor durumda bırakıyor”
Antepfıstığının kolay yetişmediğini ve yetiştirilmediğini belirten Göçer, “Bir fıstık ağacının yetişmesi ve ürün vermesi ciddi bir süreç alıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ‘yeşil altın’ olarak nitelendirilen Antepfıstığına gereken değer verilmiyor. Ne yazık ki girdi maliyetlerinin çok yüksek olması ve özellikle küresel ısınmanın fazla olması çiftçiliği daha da zorlaştırıyor. Tarımda yaşanan sıkıntılar çiftçilerimizi çok zor durumda bırakıyor.” ifadelerini kullandı.
“Çiftçinin zarar etmemesi için Antepfıstığı için taban fiyatının belirlenmesi lazım”
Fıstık fiyatlarındaki dalgalanmanın çiftçiyi mağdur ettiğine dikkat çeken Göçer, “Nasıl ki fındık veya pamuk için taban fiyat uygulaması varsa Antepfıstığı içinde bir taban fiyatının uygulanması lazım. Antepfıstığı 2 yılda bir ürün vermektedir. Bazen hava şartlarından dolayı bu durum 3 yılı da bulabiliyor. Çiftçinin ciddi manada maliyetleri var. Çiftçinin zarar etmemesi için Antepfıstığı için taban fiyatının belirlenmesi lazım. Taban fiyatı üzerinden fıstık fiyatları açıklansa hem çiftçimiz bu konuları ve sorunları çözmüş olacaktır hem de istediği verimi elde edecektir. İnşallah bu çağrımıza kulak verilir. Antepfıstığı içinde taban fiyat uygulaması yapılır.” diye konuştu.
Çiftçiye gereken değer ve desteğin verilmesi gerektiğini ifade eden Göçer, “Tüm çiftçilere özellikle de Antepfıstığı üreticilerine mazot, gübre ve ilaç desteklemeleri yapılmalı, taban fiyat desteği bir an önce verilmelidir. İlaç, gübre ve mazot fiyatları çiftçimizin belini büküyor. Çiftçilerimizin yaşadığı sıkıntılar görülmelidir. Çiftçilerimize gerekli tüm destekler verilmelidir. Bölge ve kentimiz için önemli olan Antepfıstığına ve yetiştiricilerine sahip çıkılması lazım. Eğer bu zor şartlar devam ederse, çiftçi yeterince korunmazsa ve Antepfıstığına yeterince sahip çıkılmazsa bölge ve kent olarak geleceğimiz tehlike altındadır. Kuraklıkla, fıstık ağaçlarındaki hastalıklarla, üretim maliyetlerinin yüksekliğiyle mücadele eden Antepfıstığı üreticileri rekolte düşüklüğünün yanı sıra birde taban fiyat olmadığı için büyük mağduriyetler yaşamaktadır. Fındık ve çay üreticisine verilen destek Antepfıstığı üreticisine de verilmelidir.” çağrısında bulundu.
“Çiftçinin desteklenmesi lazım”
Çiftçinin emeğinin karşılığının alamadığının altını çizen Göçer, “Çiftçilerimiz çok ciddi zor ve sıkıntılı günler geçiriyor. Başkanımız çevrede işçi bulunamadığı için Şanlıurfa’dan Nizip’e işçi getirmek zorunda kaldıklarını belirtti. Bunların hepsi maliyet. İlçe dışından getirmiş olduğunuz işçinin maliyeti ile civar köylerden getirilen işçilerin maliyeti bir değildir. İşçi maliyetleri de ciddi manada çiftçilerimizin belini bükecek dereceye geliyor. Çiftçiye sahip çıkılması için çiftçinin desteklenmesi lazım. Çiftçiye akaryakıt desteği verilmesi lazım. Şu anda akaryakıt fiyatları çok yüksek. Özellikle mazot fiyatı çok yüksek. Yüksek mazot fiyatları çiftçilerimiz zor durumda bırakıyor. Çiftçiye gübre desteği verilebilir. Şu anda zirai ilaçlar çok pahalı, zirai ilaçlar konusunda da destek verilebilir. Bu destekler verildiğinde çiftçi üretim yapmaya devam edecektir. Destek verilmediği zaman çiftçi birkaç yıl istediği verimi alamadığında, ‘bu ağaçlarla uğraşmanın çokta bir manası yoktur’ deyip çiftçiliği bırakacaktır. Asıl ülkeyi besleyen, ülkeye gerçekten ekonomi anlamda ciddi manada katkısı olan çiftçidir. Biz çiftçiyi yalnız bırakırsak yanlış yapmış oluruz.” şeklinde konuştu.
Antepfıstığında rekolte düştü
Antepfıstığında “var yılı” olmasına rağmen rekoltede “yok yılı”nın yaşandığını ifade eden Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Abdulkadir Deniz, Gaziantep’in ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin yöresel lezzetlerinden olan Antepfıstığı rekoltesini kuraklık başta olmak üzere olumsuz hava koşullarının düşürdüğünü söyledi.
HÜDA PAR heyetine yaptıkları ziyaretten dolayı teşekkür eden Deniz, “Gaziantep Ziraat Mühendisleri Odası olarak herkese eşit mesafede yakınız, herkesi bekliyoruz ve herkesin başımızın üstünde yeri var. Bu tür ziyaretler bizi mutlu ediyor. Sorunlarımızı paylaşıyoruz. Sorunlarımızın üst makama iletilmesi bizleri mutlu ediyor.” dedi.
Çiftçilerin zor günlerden geçtiklerine dikkat çeken Deniz, “Yağışın az olması, kışın düzensiz geçmesi, yıllık yağış dağılımının düzensiz olması Antepfıstığı verimini de etkilemeye başladı. İkinci bir etken de girdim maliyetlerinin çok yüksek olmasıdır. Özellikle mazotun, gübrenin ve zirai ilaç fiyatlarının çok pahalı olması mücadelemizi zorlaştırıyor. Bunun neticesi olarak da düşük verimlerle karşılaşıyoruz.” diye konuştu.
Girdi maliyetlerinin yüksekliğinden yakınan Deniz, “Artan akaryakıt fiyatları ve zirai ilaçlardaki yüksek fiyat ve gübrenin pahalılığı çiftçiyi çok zor durumda bırakıyor. Fiyatlar bu şekilde devam ederse üretici ve çiftçi daha fazla mağdur olur. Çiftçi para kazanamıyor. Bölgemizdeki iklim değişikliği, zamansız yağışların olmasından dolayı ağaçlarımız çok aşırı derecede etkilenmiş bulunmaktalar.” ifadelerini kullandı.