Son bir haftadır yurt dışında sürekli temaslarda bulunduklarını hatırlatan Çavuşoğlu,
"Şanghay İşbirliği Teşkilatı'na gittik. Şanghay İşbirliği Teşkilatı'nda diyalog ortaklığı statümüz var, davet edildik. Orada üyelik konusunda da davetler geldi. Dünya ve özellikle Batı'da tedirginlik oluştu. Hemen akıllarına soru işaretleri geliyor. Ama şunu söylemek isterim; 53 yıldır Avrupa Birliğinin kapısında bekletilen bir ülkeyiz. Yani Avrupalılar şunu söylüyor; özellikle Avrupa Birliği, 'Ne içeriye gir ne de kapımdan uzaklaş'. Artık yani buna tahammül eden bir ülke yok. Bizim çıkarlarımıza da ters. Aslında izlediğimiz politika, işte Ukrayna-Rusya Savaşı'nda da bu dengeli politikanın faydasını görüyoruz. Hem Rusya'yla hem de Ukrayna'yla bu anlamda konuşabilen başka bir NATO üyesi ülke de yok, başka Avrupa'da da bir ülkede yok. Yani görüşmek isteyenlerin de böyle bir kapasitesi yok. Dolayısıyla bizim diğer bölgelerle de olan ilişkilerimiz aslında kimsenin zararına değil. Ve biz bu dengeli politikamızı girişimci ve insani anlayışla inşallah devam ettireceğiz." dedi.
Mevlüt Çavuşoğlu, özellikle Türkiye'nin gıda kriziyle ilgili oynadığı rolün ne kadar önemli olduğunu BM'ye gidince gördüklerini vurgulayarak, "Özellikle tahıl anlaşması bizim iki tarafla olan, biraz önce anlattığım o dengeli ilişkilerimizin, iyi ilişkilerimizin neticesidir. BM ve diğer uluslararası örgütler tek başına bunları başaracak güçte değil maalesef." ifadelerine yer verdi.
Çavuşoğlu, en son Ukrayna'yla Rusya arasında esir takasının gerçekleştirilmesini sağladıklarını hatırlatarak, "Bu aslında bizim Lviv ziyaretimizde de gerçekleştirilecekti. Ama tarafların işte belli isimleriyle anlaşamaması daha sonra müzakerelerin devam etmesini gerektirdi. Ve en sonunda da bu konuda bir adımı başardık ama bunun devamının gelmesi lazım. Şimdi tüm dünyanın ihtiyacı olan gübrenin, hem Ukrayna hem de Rusya gübresinin uluslararası piyasalara, tüm ihtiyaç duyulan ülkelere gitmesi konusunda da bir çaba sarf ediyoruz." dedi.
(İLKHA)