Dijital ekran başında kalma süresinin gün geçtikçe arttığına değinen Bilişim Teknolojileri Uzmanı Mustafa İçli, dijital ekranın zararları ve günde en fazla kaç saat ekrana bakılabileceğini İLKHA muhabirlerine değerlendirdi.
“Akıllı telefon ve tabletlerin hayatın her alanına girmesi ile dijital ekran başında kalma süresi arttı”
Pandemi döneminde uygulanan kapanmaların insanların yaşam şeklini değiştirdiğine değinen İçli, “Daha önce insanlar sadece günün belirli saatlerinde iş amaçlı, oyun oynama, ders çalışma ve benzeri aktiviteler ile ekran başında zamanını geçiriyordu. Özellikle akıllı telefon ve tabletlerin hayatın her alanına girmesi ile dijital ekran başında kalma süresi gün geçtikçe daha fazla artıyor. Pandemi döneminde uygulanan kapanmaların eğitim ve öğretimi aksatması nedeni ile öğrencilerin uzaktan eğitimleri, bazı sektör çalışanlarının da uzaktan çalışma yöntemleri değiştirilmiş, bilgisayar ve tabletler ile hayatın olağan akışına devam edilmeye çalışılmış olup buna bağlı olarak ekran başında geçen süreler daha fazla olmuştur. Tabi bununla birlikte daha önce belli bir yaş grubundaki insanlar özellikle gençler ekran karşısında zaman harcarken şimdi çocuklar ve bebekler de dijital ekranı aşırı bir şekilde kullanmaktadırlar. Özellikle sosyal medya kullanım yaşının çocuklara kadar inmesi nedeni ile neredeyse her çocuk artık sosyal medyayı kullanmaktadır.” dedi.
“Bebeklerin ekranlara değil insanlara ihtiyacı var”
Bilişim Teknolojileri Uzmanı Mustafa İçli
Devamında İçli, şunları aktardı:
“ABD’de yapılan bir araştırmaya göre okul veya ev ödevi hariç, 8-12 yaş aralığındaki çocuklar ekran karşısında günde 4 saat 44 dakika, gençler ise 7 saat 22 dakika geçiriyor. Derecelendirme kuruluşları, 18 yaş ve üstü Amerikalıların şu anda TV, akıllı telefonlar ve bilgisayar gibi elektronik ortamları kullanarak toplamda günde 11 saat harcadığını belirtmiştir. Amerikan Pediatri Akademisi, 18 aydan küçük çocukların ekranla temasının olmamasını tavsiye ediyor. ‘Bebeklerin ekranlara değil insanlara ihtiyacı var’ sloganıyla UNICEF tarafından da dile getiriliyor. Ayrıca ekranlara maruz kalmak bebeklerin insan duygularını okuma ve hayal kırıklıklarını kontrol etme yeteneğini azalttığı, oyun oynamak ve diğer çocuklarla etkileşim kurmak gibi beyin göçlerini artırmaktadır.”
“Bir insandan öğrenme alıyorsunuz ancak bir makineden sıfır öğrenme alıyorsunuz”
Birçok ebeveyn, kendi ihtiyaçlarını karşılarken eğlendirmek veya dikkatlerini dağıtmak için çocuklarına telefon ve tablet verdiğinin altını çizen İçli, “Tabi bu işe yarıyor ve çocukların dikkatini çekiyor. Ebeveynler de daha rahat işlerini yapmaktadırlar. Fakat ekranların çocukların üzerindeki etkisi nedir ve ne kadar ekran süresine maruz kalmaları gerektiğini bilmeleri gerekiyor. Birçok ebeveyn de çocuklarının eğitimi için tablet ve telefon kullandırmaktadır. Dünyanın önde gelen beyin bilimcilerinden Patricia Kuhl, her yıl 4.000'den fazla bebekle deneyler yürütür. Bilgisayardaki birkaç beyin taramasını işaret ederek, ‘Bir yaşından küçük bebeklerin bir makineden öğrenmediğini keşfettik’ diyor. ‘Onlara büyüleyici videolar gösterseniz bile, öğrenmedeki fark olağanüstü. Canlı bir insandan dahi öğrenme alıyorsunuz ancak bir makineden sıfır öğrenme alıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
“Uzun süre dijital ekrana bağlı olan kişilerde fiziksel ve ruhsal hastalıklar ortaya çıkmaktadır”
Yaş gruplarına göre ekran başında kalma sürelerine değinen İçli, “Dünya Sağlık Örgütü 2 yaşından küçük bebeklerin ekran başında kalmamasını ve 2-4 yaş arası bebekler için günde bir saatten fazla ekran başında kalmamasını tavsiye ediyor. Yeşilay tarafından da çocukların ve gençlerin ekran karşısında çok fazla zaman geçirdikleri belirtilmiş, 0-3 yaş grubu ekranla tanışmamalı, 3-6 yaş arası 30 dakika, ilköğretim 45 dakika, ortaöğretim 1 saat ve lise çağındaki gençler ise 2 saatten fazla ekran karşısında kalmamaları tavsiye ediyor. Uzun süre dijital ekrana bağlı olarak çalışan kişilerde genellikle gözün ekran teması ile belli başlı fiziksel ve ruhsal hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Özellikle göz yorgunluğu, bulanık görme, kuru gözler, boyun, omuz ve sırt ağrısı, baş ağrısı, vb. gibi hastalık şikayetleri ortaya çıkmakta ve artmaktadır. Yapılan araştırmalarda daha üzücü olan, 30 yaş altı nüfusun yüzde 70’ten fazlası şu anda bu semptomları yaşıyor.” şeklinde belirtti.
“Uzun süreli kullanımlarda ekrandan gelen zararlı ışınları filtreleyen gözlükleri kullanmalıyız”
Son olarak İçli, “Dijital ekrana bağlı kalma sürelerimizi kısaltarak gerek fiziksel gerek ruhsal olarak vücudumuzun dengesini korumak için gayret göstermeli, uzun süreli kullanımlarda ekrandan gelen zararlı ışınları filtreleyen gözlükleri kullanmalıyız. Ders, araştırma ve iş amacı dahi olsa dijital ekran başındaki süreleri kısaltmalı, arada bir ekrandan uzaklaşmalı, temiz hava alınmalı, gözler dinlendikten sonra tekrar ekran başına geçmeli ve en önemlisi uzmanlar tarafından yapılan önerileri dikkate almalıyız.” diye konuştu. (İLKHA)