`Onların Dinine Girmedikçe…`

Gezi Parkı olayları Türkiye`nin gündemini ipotek etmiş vaziyettedir. Ulusalcı, Laik kesim Türkiye`yi Gezi Parkı münasebetiyle karıştırma çabasına girerken, hükümet de anti propagandanın derdine düşmüş vaziyettedir.

Ekleme: 18.06.2013 12:24:00 / Güncelleme: 18.06.2013 12:24:00 / Siyaset Gemisi
Destek için 

Münir Aydın / Gündem - Analiz

Gezi Parkı hadisesini ilk başlarda dikkate almayan hükümet, olayların diğer illere sarkmasıyla beraber sert dille olanları eleştirdi ve çeşitli illerde anti-propaganda için mitingler düzenlemeye başladı. Ulusalcı kesimin tavrı cumhuriyet tarihinden beri bilinen bir gerçektir. Geçmişten beri adaletten uzak bir eğilim içerisinde kendileri dışındaki bütün tebaalara savaş açan ulusalcılar, bu tavırlarını fırsatını bulduğu her an ve zeminde gerçekleştirmekten çekinmemiştir.

Ulusalcıların tavrı ortada… Peki, hükümete ne demeli?

Türkiye`de Müslüman halkın oyuyla iktidara gelen AK Parti hükümetinin on yıla aşkın süredir takip ettiği politikaların hemen hepsi oyunu aldığı Müslüman halkın değil, ulusalcı kanadın emellerine hizmet etmiştir. AK Parti  hükümeti döneminde toplumun her kesimini rahatlattığı iddiası doğrudur. Lakin bu rahatlığın faturası her zaman ulusalcılardan ziyade Müslümanlara kesilmiştir. Baskı ve tecritlerin büyük bir bölümü hükümetin -varlığını tehdit etmemesine rağmen- Müslümanlara kesilmiştir.

İzlediği politikalarla ulusalcı kanadı da tatmin etmek isteyen hükümet "Onların dinine girmedikçe" ulusalcıların kendilerinden razı olmayacağı bilincine bir türlü varamadı. Bu nedenle de ulusalcı kanadın kutsallarına dokunma gereği bile duymadı. Öte taraftan İslam`ın şiarı olan başörtüsü gibi bir sorunu hala çözemedi.

Halkın iktidarı olduğunu her seferinde iddia eden hükümet, halkın en meşru talebi olan din hürriyeti talebine kulak tıkarken, ulusalcıların mevcudiyetinin devamını sağlayan zina ve içkiye neredeyse dokunmadı. Her seferinde onları razı etmek için attığı adımlardan geri durdu.

Bugün Gezi Parkı münasebetiyle mitingler düzenleyen bir hükümet aynı iradeyi başörtüsü için gösteremedi. Başörtüsü sorunun çözümü için halkı meydanlara dökenlere, çocuklarını okullara başörtüsü ile gönderenlere "provokatör" yaftasını vurmaktan geri durmadı. Şayet gezi parkı münasebetiyle düzenlediği mitingler gibi bir mitingi de başörtüsü için göstermiş olsaydı, her halde bu sorun şimdiye çözülmüştü.

Hükümet, umarız bu gezi parkı münasebetiyle izlemiş olduğu politikaları bir daha gözden geçirir ve aynı hatalara bundan sonra devam etmez. Aksi takdirde "onların dinine girmedikçe onları razı edemez."