Genel af yetkisinin çıkarılması hakkında bir düzenlemenin yapılabileceğini ve şu anki yürütülen hukuk sistemi ile İslam hukukunun af yetkisi hakkında yaptığı olumlu hususlara değinen Avukat Turan, İslam hukukunda kişinin yakınlarının af hakkını kullanarak bu kişiyi affetmesinin mümkün olduğu vurguladı.
Çıkarılacak genel affın öncelikle devlete karşı işlenen suçlarda böyle bir düzenlemeye gitmesi gerektiğini ifade eden Avukat Yahya Turan, devletin kendisine karşı işlenen suçları affedebileceğini fakat şahıslara karşı işlenen suçlarda o şahısların affının söz konusu olacağı bir düzenlemenin yapılabileceğini söyledi.
Bir suçluya tanınan af yetkisi sürecinde affa değer verip cezada indirimin sağlanılmasının toplumun örf adetine ve dini değerlerine de uygun olabileceğini dile getiren Turan, şahsın mahkemede suçluyu affetmesinin toplum barışının sağlanması açısından o affa bir değer verip aftan dolayı cezada indirime gidilebilmesi gerektiğini belirtti.
Genel af yetkisinin uzun zamandan beri bir adımın atılmadığını vurgulayan Turan, "Genel af, 22 yıldan fazla bir süredir çıkarılmamış, böyle bir yasa çıkarılacağı zaman öncelikle devlete karşı işlenen suçlarda böyle bir düzenleme yapılması gerekiyor. Çünkü devlet kendisine karşı işlenen suçları affedebilir fakat şahıslara karşı işlenen suçlarda ancak o şahısların affı söz konusu ise o zaman ona yönelik olarak siz bir düzenleme orada da yapabilirsiniz. Burada engelli bir şey yok. İslam hukukunda buna yönelik bir düzenleme var, hatta adam öldürme suçunda kısas olduğu gibi aynı zamanda kişinin yakınlarının af hakkını kullanarak bu kişiyi affetmesi de mümkündür. Aynı şekilde benzer bir düzenlemeyle şu anki yürürlükte olan yasalarda da ceza kanununda böyle bir düzenleme yapılabilir." dedi.
"Bir suçluya tanınan af yetkisi sürecinde affa değer verip cezada indirimin sağlanılması, toplumumuzun örf adetimize ve dini değerlerimize de uygun olabilir"
Bir kişinin karşıdaki suçluya af yetkisini kullandığında suçluya verilen infaz veya cezada indirimin olması gerektiğini belirten Turan, "Kişiler kendilerine karşı işlenen Suçlarla ilgili olarak af yetkilerini kullandıklarında infaz süresini kısaltmak suretiyle de uygulanabilir. Veyahut da cezada indirim yapmak suretiyle de uygulayabilirsiniz. Her şekilde kişiler af yetkilerini kullandığında 'Ben mahkemede gelip de biz bunu bu şahsı affettik biz hakkımızdan feragat ediyoruz. Buna karşı biz şikayetçi değiliz.' dediklerinde bu takdirde toplum barışının sağlanması açısından o affa da bir değer verip o aftan dolayı, kişi hakkından vazgeçtiğinden dolayı ya infazında ya da verilen cezada bir indirime gidilmesi gerekiyor. Bizim toplumumuzun örf adetine uygundur ve dini değerlerimize de bu uygun olabilir. Bunun yanında genel af ile ilgili olarak da devlet her zaman için bu yetkisini kullanabilir ve kullanılması da gerekiyor. Devletin affedici olması, müsamaha etmiş olması kesinlikle devletin aciz olduğu acziyet içerisinde bulunduğu anlamına gelmez. Çünkü bu devlet, şahıs değildir ki kişisel duygularla veyahut da intikam hissiyle hareket etsin." şeklinde konuştu.
"kanunlarla insanların cezalandırıldığında adalet yüzde 100 yerini bulacak diye bir sonuca ulaşmanız mümkün değildir"
Turan, "Tarihte nice savaşlar olmuş, nice suçlara karışmış, öldürmeye, cinayetlere karışmış kişiler bile devletler tarafından affedilmişlerdir. Fetih gerçekleştiğinde örneğin böyle bir af yetkisi kullanılmıştır. Aynı şekilde Devlet de kendi acziyetini ifade etmek anlamında değil veyahut da ben suçların cezasını infaz edemiyorum, suçlardan kurtulayım anlamında değil, burada devlet kendi büyüklüğünü göstermek suretiyle, kendi kudretini göstermek suretiyle kendine karşı işlenen suçları affettiğinde kişiler devletle daha fazla barışmış olurlar. Burada herhangi bir sıkıntı da söz konusu değildir. Bütün toplum için sıfırdan bir başlangıç yapmak adına böyle bir girişimde bulunduğunda kesinlikle suç işleyenleri de ödüllendirmiş olmazsınız. Çünkü kanunlarla sadece insanlar cezalandırıldığında adalet yüzde 100 yerini bulacak diye bir sonuca ulaşmanız mümkün değildir." ifadelerini kaydetti.
İslam hukukunda af yetkisinin işlenişi hakkındaki hususlara değinen Turan, "Bir adam öldürme suçunda kişi af yetkisini kullanıyor ve orada İslam hukukuna göre o kişinin kısasından vazgeçilmiş oluyor. Bu takdirde bu afiyet etkisini kullananlar o katili ödüllendirmiş mi oldu? Böyle bir şey olmuş olsaydı herhalde Cenab-ı Allah'tan insanlara bu af hakkını vermiş olmazdı. Devlet haşa, yüce Allah'ın vermiş olduğu bu haktan daha fazla bir hak kullanabilme yetkisine sahip olamaz. Dolayısıyla bizim düşünce olarak, fikir olarak, genel af çıktığında kişiler suçsuz kaldı gibi bir düşünceye kapılmamamız gerekiyor. Önemli olan insanların topluma kazandırılmasıdır, yeniden bir başlangıç yapmasıdır, dolayısıyla devlete karşı işlenen suçlar başta olmak üzere genel anlamda böyle bir affın olması toplumu elbette ki sevindirecektir. Nihayetinde 22 yıldan beri böyle bir genel af ilan edilmemiş ve bununla birlikte kişilere karşı işlenen suçlarda da eğer deseniz ki biz orada daha özel bir düzenleme yapacağız o takdirde de infaz yasasında ceza indirimine gitmek suretiyle ya da kişiler af yetkilerini kullandığında onlara da bir hak vermek suretiyle ortada gibi genel af kullanılabilir." şeklinde belirtti. (İLKHA)