Çözüm üretemeyen BM kürsüsünden ifade edildi FİLİSTİN’DE ZULÜM SURİYE’DE ACZİYET

İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri tarafından 24 Ekim 1945'te kurulmuş olan BM’nin amacı her ne kadar dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir işbirliği oluşturmak ise de bugüne kadar insanlığın genel çıkarından çok kendi kendilerine veto hakkı tanımış olan 5 ülkenin çıkarlarını korumakla meşgul olduğu görüldü hep.

Ekleme: 22.09.2022 06:00:17 / Güncelleme: 22.09.2022 11:00:58 / manşetler
Destek için 

FARUK KUZU / DOĞRUHABER

BM GENEL KURULU’NUN ACZİYETİ

Önceki yıllarda olduğu gibi New York’ta düzenlenen BM Genel Kuruluna devlet başkanları eşleriyle katılarak dünyadaki mevcut sorunları ele aldılar.

Ancak 77. Si düzenlenen toplantıda dünyanın birçok bölgesinde yaşanan insani trajedilerin giderilmesi için somut bir adımın atılmaması da dikkat çekti.

Özellikle Siyonist işgal rejiminin genel anlamda ‘Filistin topraklarını işgal etmesi’ ve özelde de BM’nin Filistinlilere tanımış olduğu egemenlik haklarını periyodik olarak çiğneyerek işgalini genişletmesi karşısında BM Genel Kurul’unun sessiz ve yaptırımsız kalması bu kuruluşun varlık sebebinin sorgulanmasına yol açmaktadır.

Hatırlanacağı gibi BM Genel Meclisi 29 Kasım 1947’de II. Dünya Savaşı’nın galipleri tarafından ortaya atılan “337 sayılı Taksim Kararı’nı kabul ile Filistin’i birer Yahudi ve Arap devleti şeklinde böldü ve Yahudilerin işgaline onay vermiş oldu.

Akabinde 1967’deki siyonist işgale karşı BM Güvenlik Konseyi'nin 20 Ağustos 1980 tarihinde aldığı 478 sayılı kararda işgalin sona erdirilmesi çağrısı var. Ancak bu kararın herhangi bir bağlayıcılığı, daha doğrusu bunu uygulatacak güçlü bir irade söz konusu olmadığı için Siyonistler için bir anlam ifade etmiyor.

Nihayette siyonist işgal devam etmekle kalmıyor, Yerleşimciler denilen çetelerin eliyle gün be gün genişliyor.

BU YIL KATAR EMİRİ İNSANLIĞIN VİCDANI OLDU

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulundaki konuşmasında, Siyonist işgal rejiminin Filistin'deki "yerleşimci işgalini" ve "uluslararası toplumun Suriye'deki acizliğini" eleştirdi.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, New York'taki BM 77. Genel Kuruluna hitabında, " Mevcut ülkelerin delegelerine, Filistin sorununun hâlâ çözülmemiş olduğunu hatırlatmaya gerek olduğunu düşünmüyorum." dedi.

Al Sani, uluslararası meşruiyet kararlarının uygulanamaması ve sahadaki gerçeklerin sürekli değişmesinin gölgesinde, İsrail'in yasa dışı yerleşim konusunda izlediği oldu bitti ve dayatma politikasının, gelecekte mevcut çatışmanın esaslarını ve küresel dayanışmanın şeklini değiştirebileceğini ifade etti.

Güvenlik Konseyi'nin İsrail'i "Filistin topraklarındaki işgalini sona erdirmeye ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmasına zorlama" noktasındaki sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini belirten Al Sani, "Kardeş Filistin halkıyla adalet isteklerinde tam dayanışmamızı yineliyorum." diye konuştu.

SURİYE HALKININ TRAJEDİSİ

Al Sani, Suriye krizine ilişkin ise "Uluslararası toplum Suriye'deki savaş suçlularından hesap sormayı başaramadı." ifadelerini kullandı.

Mazlum Suriye halkının yaptığı büyük fedakarlıkların görmezden gelindiğini söyleyen Al Sani, isim vermeden "bazılarının Suriye halkının trajedisini kendi çıkarları için kullandığını" dile getirdi.

DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM 77. Genel Kurulu'nda gerçekleştirdiği konuşmada, "Dünya beşten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür gerçeğinin altını her platformda en kuvvetli şekilde çizmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan Genel Kurul’daki konuşmasında bu yıl Yunanistan’ı hedef alarak katılımcılara gösterdiği fotoğraflarla hem Yunan sahil güvenlik birimlerinin zulümlerini hem de Avrupa’ya göçmeye çalışan mültecilerin dramını anlatmaya çalıştı.

Önceki yıllarda yaşanan gerginliklere paralel olarak, ''Siyonist işgal rejiminin BM’deki resmi sınırları nedir? İsrail neden BM’ye resmi sınır hattı sunmuyor?” diye sorarak siyonist işgal rejimini hedef alan Erdoğan, bu yıl gerek Dünya Yahudi Kongresi üyeleri gerekse de siyonist başbakan ile yaptığı görüşmelerin ikili ilişkilere kazandırdığı normalleşme etkisinden dolayı Filistin konusuna girmemeyi tercih etti.