AB’den Ukrayna'ya 'askeri yardım' kararı AB SAVAŞA MI GİRİYOR?

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Ukrayna'ya askeri yardım kararını ekim ayında alabileceklerini söyledi. Bu açıklama sonrası AB’nin zaten Ukrayna’ya askeri yardımda bulunduğu göz önüne alınacak olursa daha ağır silahların devreye gireceği ve bunun da AB’nin Rusya ile Ukrayna üzerinden savaşa karar verdiği yorumuna neden oldu.

Ekleme: 21.09.2022 05:45:38 / Güncelleme: 21.09.2022 05:46:02 / manşetler
Destek için 

FARUK KUZU / DOĞRUHABER

Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu Görüşmeleri kapsamında New York'ta bulunan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Rusya'nın “Ukrayna'dan ihraç edilen tahılın büyük çoğunluğunun AB'ye gittiği iddialarına'' yanıt veren Borrell, “Ukrayna'dan tahıl ihracatının çoğu ihtiyaç sahibi ülkelere gitti. Verilere bakın. İstatistiklere bakın. Ukrayna ihracatının üçte ikisi Afrika, Orta Doğu ve Asya'ya gitti” dedi.

Borrell, AB'nin Ukrayna'ya askeri yardım kararına ilişkin de “Ekimde AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda bu kararı alabileceğimizi umuyorum... Ekimde dışişleri bakanları toplantısında masaya bir teklif getirebiliriz ve bu oldukça hızlı bir prosedür olur” değerlendirmesinde bulundu.

Josep Borrell, askeri yardımın neleri kapsayacağına ilişkinse detay paylaşmadı. Askeri gözlemciler Ukrayna’ya daha etkili füze sistemlerinin verilebileceğini ifade ediyor.

AB İLK KEZ ÇITAYI YÜKSELTTİ

Savaşın başladığı şubat ayından beri AB üyesi ülkelerden ve AB’den ayrılan İngiltere’den Ukrayna’ya hem siyasi hem ekonomik hem de askeri destek gitmişti. Hatta daha ilk anda AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Borrel 500 milyon dolarlık askeri ekipmanın Ukrayna’ya ulaştırılacağını ifade etmiş ve yardım edilmişti. Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Ukrayna'ya yapılacak yardımlar konuşulurken Ukrayna halkına mesaj vermek adına şu açıklamayı yapmıştı: “Sizi ve ülkenizi desteklemek için ortaklarımızla savaş karşıtı bir koalisyon oluşturduk. Giderek daha fazla ülke ve lider uluslararası hukukun savunması için seslerini yükseltiyor. Savunma amaçlı askeri ekipmanın acilen teslim edilmesini organize ediyoruz. Silahlar, mühimmat, roketler ve yakıt Ukrayna askerleri için yolda." Ancak son dönemlerde ABD’den gelen “Ukrayna’ya uzun menzilli füzelerin verilmesi” yönündeki açıklamalar AB üyesi ülkeleri de hareketlendirmiş durumda. Ukrayna’nın son zamanlardaki ilerleyişinde ve Rus ordusuna zayiat verdirmesinde ABD ve AB’den gelen silahların etkili olduğu düşünülüyor.

RUSYA: DAHA SERT VURURUZ

ABD Başkanı Joe Biden, bir süre önce Ukrayna'ya Rusya ile savaşında kullanılmak üzere gelişmiş füze sistemleri göndermeye karar verdiğini açıklamış ve bu ortamın daha da gerilmesine neden olmuştu.

Savaşın devam etmesinden dolayı büyük bir ekonomik çıkar elde eden ABD Başkanı Biden, ABD'nin Ukrayna'ya verdiği silahlar ile bu ülkenin elini müzakere masasında güçlendirmeyi amaçladığını iddia ederek, "Ukrayna'ya cephedeki hedefleri daha doğru bir şekilde vurmalarını sağlayacak gelişmiş füze sistemleri ve mühimmat vermeye karar verdim." demişti.

Rusya devlet başkanı Vladimir Putin, bu açıklamaya karşılık "Eğer Batı bunları tedarik etmeye devam ederse, Ukrayna'yı daha sert vururuz” cevabını vermişti. Rus tarafı, Rusya’yı vurabilecek etkinlikte füzelerin verilmesi durumunda ise silahı verenlerin savaşın tarafı olacağı tehdidini savurmuştu. Rus medyası ve siyasetçileri ise savaşın yayılması durumunda nükleer başlıklı Rus füzelerinin kısa süre içinde tüm Avrupa’yı hedef alabileceğini, Londra’nın birkaç dakika içinde yok edilebileceğini dile getirdiler.

AB RUSYA’NIN SIKIŞTIĞINI DÜŞÜNÜYOR

Rusya’nın savaşın başında Kiev sınırlarına kadar gelmesine rağmen sonra strateji değiştirmesi, Donetsk ve Luhansk bölgeleri ile Kırım’ı Rusya’ya kattıktan sonra savaşı bitirmeye karar vermesi ve bazı bölgelerden geri çekilmesi, Ukrayna tarafı ve Avrupa tarafından Rusya’nın gücünün tükendiği olarak değerlendiriliyor. Bu konuda özellikle ABD ve İngiltere’den gelen açıklamalar, Ukrayna’ya daha fazla yardım edilmesi durumunda Rusya’nın tehdit olmaktan çıkacağı yönünde. Rusya’nın asker ve mühimmat kaybının tahmin edilenden çok yüksek olduğu ifade edilen açıklamalarda, Rusya ekonomisinin ve iç siyasetinin bu kayıplara daha fazla tahammül edemeyeceği savunuluyor. Rus ordusu ise geri çekilmenin taktiksel olduğu, o bölgelerin ateş altında tutulduğu ve Batının askeri yardımlarının devam etmesi durumunda Ukrayna’da daha fazla bölgenin hedef alınacağı yönünde açıklama yaptı.

RUSYA DAYANIYOR PEKİ AB BİR SAVAŞA DAYANABİLİR Mİ?

Askeri gözlemciler Rusya’nın halen topyekûn bir savaş moduna girmediğini ve Batının ekonomik hamlelerine enerji üzerinden cevap vermeye çalıştığını belirtiyorlar. Avrupa’da ise Ukrayna’ya çok yoğun bir askeri ve ekonomik destek vermesine rağmen Almanya’nın ABD ve İngiltere gibi elini taşın altına koymadığı düşünülüyor. Kendini en az Ukrayna kadar tehdit altında hisseden Polonya’nın Almanya’dan daha fazla yardım etmesi AB içerisinde de homurdanmalara neden oluyor. İkinci Dünya savaşındaki konumundan dolayı Almanya’nın askeri üretime yönelememesi ve sürekli kendini Rus tehdidi altında hissetmesi savaşta da öne çıkmasını engelliyor. Öte yandan enerji krizi dolayısıyla toplumsal olayların beklendiği AB’nin devasa silah gücüne sahip olan Rusya karşısında ne kadar dayanacağı belli değil. Bu da özellikle Almanya’nın tedirginliğini artırıyor.

GÖZLER ALMANYA’DA

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, daha fazla silah göndermediği için Almanya’yı eleştirdi ve “soykırımın engellenmesi için” Ukrayna’nın daha fazla silaha ihtiyacı olduğunu belirtti. Kuleba, Twitter paylaşımında, “Bu silahların neden sağlanamayacağıyla ilgili tek bir mantıklı açıklama yok. Sadece bahaneler ve yersiz korkular var. Berlin neden korkuyor?” cümlelerini sarf etti. Daha önce de Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Berlin'in Kiev'e silah tedarik etme konusundaki isteksizliğinin Almanya'nın Nazi geçmişiyle ilişkili olduğunu, ortada psikolojik bir bariyer bulunduğunu iddia etmişti. Almanya’nın bu tutumu AB’nin kararlı bir şekilde Rusya karşısında daha sert bir tavır almasını engelliyor. Uzmanlar AB’nin ekonomik anlamda lokomotif ülkesi konumunda olan Almanya’nın içinde olmadığı bir Avrupa’nın ise Rusya karşısında uzun sürecek bir savaşa dayanamayacağı görüşünde.